Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2011/6607 Esas 2013/3081 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/6607
Karar No: 2013/3081
Karar Tarihi: 21.02.2013

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2011/6607 Esas 2013/3081 Karar Sayılı İlamı

(Kapatılan)21. Hukuk Dairesi         2011/6607 E.  ,  2013/3081 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

    Davacı, davalıların yaptığı emekli kesenegi işleminin hukuka ve yasalara aykırı bulunduğundan tespitine, yapılan tespitie göre eksik yatırılan keseneğin davalı işveren tarafından yatırılmasına karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, yetkisizlik nedeniyle reddine karar vermiştir.
    Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

    K A R A R
    Dava, davalı işverenin yaptığı emekli keseneği işleminin hukuka aykırı olduğunun ve işveren tarafından yatırılan emekli keseniğinin davalı işveren tarafından yatırılmasına karar verilmesi gerektiğinin tespiti istemine ilişkindir.
    Mahkemece, dava dilekçesinin yetki yönünden reddi ile dava dosyasının yetkili ve görevli Ankara İş Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
    5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu"nun 5. maddesinde "İş Mahkemelerinde açılacak her dava, açıldığı tarihte dava olunanın Türk Medeni Kanunu gereğince ikâmetgahı sayılan yer mahkemesinde bakılabileceği gibi işçinin işini yaptığı işyeri için yetkili mahkemede de bakılabilir. Bunlara aykırı sözleşmeler muteber sayılmaz" hükmü öngörülmüştür.
    Öte yandan 5521 sayılı Yasa"nın 15. maddesinde ise bu Kanunda sarahat bulunmayan hallerde Hukuk Muhakemeleri Usulü Kanunu hükümlerinin uygulanacağı bildirilmiştir.
    Genel yetki kuralı dışında düzenleme öngörülmemiş olması karşısında, HUMK"da yer verilen özel yetkiye ilişkin düzenlemelerin İş Mahkemelerinin yetkisinin belirlenmesinde dikkate alınması gerekmektedir.
    Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 17. maddesi uyarınca; "Hakiki veya hükmi bir şahsın muhtelif mahallerde şubeleri bulunduğu takdirde o şubenin muamelesinden dolayı iflâs davası müstesna olmak üzere o şubenin bulunduğu mahalde dahi dava ikame olunabilir".
    Gerçekten davalı kurumun şubesinin bulunması şartıyla ve o şubenin yapmış olduğu işlemlerden kaynaklanan uyuşmazlıklarda, şubenin bulunduğu yer mahkemeleri yetkili olacaktır. Bu husus Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 16.04.2008 tarih ve 2008/10-329-334 Esas- Karar sayılı kararında belirtilmiştir.
    HUMK"un 9.maddesinin 2.fıkrasına göre davalı birden fazla ise, dava bunlardan birinin ikametgahı mahkemesinde açılabilir.
    Somut olayda, davacının çalışmalarının davalı işverenin merkezinin bulunduğu Bakırköy"de geçtiği, davalı işverenin adresinin Bakırköy ilçesi sınırları içinde olduğu, dava konusu işleme dayanak çalışmaların geçtiği bu tür tespit davalarında Kurumun yasal hasım olması nedeniyle Kurumun şubesinin bulunduğu Bakırköy"de dava açılmasının mümkün olduğu, davalının birden fazla olması ve işverenin yetki itirazının olmaması karşısında davacının HUMK"un 9/2 ve 17.maddelerinden kaynaklanan seçimlik hakkını Bakırköy İş Mahkemesinde dava açarak kullandığı ve böylece davanın yetkili mahkemede açıldığı anlaşılmakla yargılamaya devam edilerek esas hakkında bir karar verilesi gerekirken yetersiz gerekçeyle dava dilekçesinin yetki yönünden reddi ile dava dosyasının yetkili ve görevli Ankara İş Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davacının bu yönü amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacının öteki itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine
    21.02.2013 gününde oybirliği ile karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.