Esas No: 2020/4252
Karar No: 2021/1779
Karar Tarihi: 24.03.2021
Danıştay 8. Daire 2020/4252 Esas 2021/1779 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2020/4252
Karar No : 2021/1779
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : …Ticaret Borsası Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Diyarbakır Ticaret Borsası Başkanlığı'nda çalışmakta iken, iş akdinin yenilenmemesine ilişkin … tarih ve … sayılı yönetim kurulu kararının davacıya yönelik kısmının iptali ile doğması muhtemel zararlar ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla sözleşmenin yenilenmemesi nedeniyle doğan 3 yıllık hak kaybı sebebiyle yoksun kalacağı maaş, ikramiye ve diğer özlük haklarının yasal faiziyle birlikte tazmini istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; 01.06.2004 tarihli ve 25479 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 5174 sayılı Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile Odalar ve Borsalar Kanunu'nun 73. maddesinde, oda, borsa, birlik ve bunların kurduğu teşekküllerde istihdam edilenlerin Kanun'da yer alan hükümler dışında 4857 sayılı İş Kanunu'na tâbi olacakları, davacının Diyarbakır Ticaret Borsasında ilk olarak 29.11.2005 tarihinde çalışmaya başladığı, sözleşmesinde açıkça "çalışma şekli ve sözleşmenin feshi 4857 sayılı İş Kanunu'nda ve bu sözleşmede belirtilen düzenlemeler çerçevesinde gerçekleştirilir." hükmüne yer verildiği görüldüğünden, Kanun'un yürürlük tarihi olan 01.06.2004 tarihinden sonra istihdam edilmiş olan davacının iş akdinin yenilenmemesinden kaynaklanan dava konusu uyuşmazlığın niteliği de dikkate alındığında bakılan davanın görüm ve çözüm yerinin adli yargı olduğu, işin esasının görevli ve yetkili yargı yeri olan iş mahkemelerince incelenmesi gerektiği gerekçesiyle davanın görev yönünden reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesince; istinaf başvurusuna konu idare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davalı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, davanın yargı yolu bakımından ret edilmesinin hukuka uygun olduğu, ancak İdare Mahkemesi kararında davalı idare lehine vekalet ücreti hükmedilmemesine ilişkin kısmın hukuka aykırı olduğu belirtilerek, Bölge İdare Mahkemesince verilen ret kararının hukuka aykırı olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'UN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının belirtilen açıklama ile onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Mahkeme kararında davalı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmemesine ilişkin kısmı yönünden; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun, yargılama giderlerinin kapsamının belirtildiği 323. maddesinde, vekille takip edilen davalarda kanun gereğince takdir olunacak vekâlet ücreti yargılama giderleri arasında sayılmıştır. Aynı Kanun'un "Esastan sonuçlanmayan davada yargılama gideri" başlıklı 331. maddesinin 2. fıkrasında da; "Görevsizlik, yetkisizlik veya gönderme kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi hâlinde, yargılama giderlerine o mahkeme hükmeder. Görevsizlik, yetkisizlik veya gönderme kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmemiş ise talep üzerine davanın açıldığı mahkeme dosya üzerinden bu durumu tespit ile davacıyı yargılama giderlerini ödemeye mahkûm eder." hükmüne yer verilmiştir.
Yargı sistemimizin, farklı yargı kollarına ayrılmış olması nedeniyle, bu yargı kolları arasında da göreve ilişkin ihtilaflar çıkabilmekte olup, mahkemelerce böyle bir durumla karşılaşıldığında verilen ve işin esasına yönelik olmayan görevsizlik kararlarında, dava dosyaları doğrudan görevli yargı yerine gönderilmeyerek, bir anlamda diğer yargı kolunda davaya devam edip etmeyeceği hususu davacının iradesine bırakılmaktadır. Davaya bir başka mahkemede devam edilmesi hâlinde 6100 sayılı Kanun'un 331. maddesinin 2. fıkrası uyarınca yargılama giderine davaya devam edilen mahkeme tarafından hükmedileceği, devam edilmemesi halinde ise talep üzerine davanın açıldığı mahkemenin dosya üzerinden bu durumu tespit ile davacıyı yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edeceği düzenlenmiştir.
6100 sayılı Kanun'da, her ne kadar adli yargının bir kolu olan hukuk mahkemelerinde yapılacak yargılamaya ilişkin usul hükümleri düzenlenmiş ve yukarıda belirtilen 331. maddenin 2. fıkrasının gerekçesinde, anılan düzenlemenin adli yargı mahkemelerinin görevsizlik, yetkisizlik ve gönderme kararlarındaki yargılama giderinden kaynaklanan sorunların giderilmesinin amaçlandığı belirtilmiş ise de, 2577 sayılı Kanun'un 31. maddesinin 1. fıkrasında yer alan atıf nedeniyle, idari yargıda hükmedilecek yargılama giderleri de bu Kanuna göre belirlenmektedir.
Yukarıda yer verilen mevzuat hükümleri ve yapılan açıklamalar ışığında, idare tarafından tesis edilen bir işleme karşı idari yargıda açılan ve davalı idarenin savunması alındıktan sonra adli yargının görevli olduğundan bahisle verilen; işin esasına yönelik olmayan ve sadece görevli yargı yerinin tespiti mahiyetindeki kararlarda, davalı idare vekili lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi ve davacının da görevli yargı yerinde davaya devam etmemesi halinde, 6100 sayılı Kanun'un 331. maddesinin 2. fıkrası uyarınca talep üzerine davanın açıldığı mahkemenin dosya üzerinden bu durumu tespit ile davacıyı yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edeceği açıktır.
Bu durumda, farklı yargı kollarının görevli olduğu gerekçesiyle verilen görevsizlik kararları davanın esasını çözen kararlar olmadığından, İdare Mahkemesince verilen görev ret kararında, 2577 sayılı Yasa'nın 31. maddesi ile atıf yapılan 6100 sayılı Yasa'nın 331. maddesinin 2. fıkrası uyarınca, bu aşamada vekalet ücretine hükmedilmemesinde hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle,
1. Temyiz isteminin reddine,
2. … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının belirtilen açıklama ile ONANMASINA,
3. Kesin olarak, 24/03/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.