17. Hukuk Dairesi 2015/1979 E. , 2015/10894 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Çankırı 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 18/11/2014
NUMARASI : 2013/591-2014/538
Taraflar arasındaki rücuen tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili; müvekkil şirket tarafından .... nolu kasko sigortalı .... plakalı aracın 29/08/2011 tarihinde .... ilinden Yüklü köyü yönüne seyir halinde iken 18//03 yolunda 13+600 km de yol sathındaki gevşek malzeme ve virajdaki aşırı mıcırın sürülüp temizlenmemesi nedeniyle direksiyon hakimiyetini kaybetttiğini ve yoldan çıkarak hasara maruz kaldığını, tutulan trafik kaza tespit tutanağına göre kazanın olduğu mevkiide davalının sorumlu olduğu yolda gerekli bakım çalışmasını ve gözetimini yapmaması, yolda çalışma yaptıktan sonra mıcırı tam temizlememesi, mıcır olduğuna dair uyarıcı levha ve tehlike işareti olmamasından dolayı kazanın meydana geldiğini, davalının 1.derecede asli kusuru ile kazaya sebebiyet verdiğini, KTK"nun 13.maddesine göre karayolunun yapım ve bakımı ile görevli ve sorumlu tüm kuruluşların karayolu yapısını, trafik güvenliğini sağlayacak durumda bulundurmakla yükümlü olduklarını, söz konusu hasar nedeniyle yapılan inceleme sonucu aracın pert olduğunu, 33.500,00 TL rayiç bedel ve hasar tespit edildiğini, bu hasarın 03/11/2012 tarihinde sigortalı vasıta sahibine ödendiğini, davalının hizmet kusuru işlediğini, sigortalı sürücünün dikkatsiz araç kullandığı ve araç hızını ayarlayamadığı için 2/8 kusurlu olup bu kusur oranı dikkate alınarak talepte bulunduklarını beyan ederek hizmet kusuru nedeniyle oluşan rücuya konu 3.730,50 TL tazminatın davalıya başvuru tarihi olan 09/04/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tazminine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle zamanaşımı itirazında bulunmuş, davanın süre yönünden reddi gerektiğini, ayrıca dava dilekçesinde belirtilen iddiaların haksız olduğunu, ancak kabul ve ikrar anlamına gelmemek şartıyla böyle bir kusur mevcut olsa dahi idari eylem ve işlemlerden dolayı hakları zarara uğrayanlar tarafından idare mahkemesinde tam yargı davası açılması gerektiğini, mahkememizin görevsiz olduğunu, görevsizlik nedeniyle davanın reddine karar verilmesini talep etmiş, ayrıca yapılan sözleşmenin ilgili maddeleri gereğince müteahhit .... İnş.San.Tic.Ltd.Şti"nin yükümlülüğünde ve sorumluluğunda olduğunu ve davanın bu şirkete ihbar edilmesini, kurumlarının herhangi bir kusuru olmadığını beyan etmiştir.
Dava, müteahhit firma olan .... İnş.San.Tic.Ltd.Şti"ne ihbar edilmiştir. Şirket vekili beyanlarında özetle; müvekkil firmanın bir çok yol işi yapmasına rağmen söz konusu yerle ilgili hiç bir yükleniciliğinin olmadığını, firmanın iş bitim belgesinden sonraki bakım ve sorumluğunun davalı idarede olduğunu, davanın ihbar edilmesini kabul etmediklerini beyan etmiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
6100 Sayılı HMK."nun geçici 3/2. maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK."nun 427. maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 01.01.2014 tarihinden itibaren 1.890,00 TL’ye çıkarılmıştır.
Temyize konu kararda talep kısmen kabul edilerek 1.492,20 TL maddi tazminata hükmedilmiş olup, karar, anılan yasanın yürürlüğünden sonra verildiğinden miktar itibariyle kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay’ca da temyiz isteminin reddine karar verilebilir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz dilekçesinin mahkeme hükmünün kesin olması nedeniyle REDDİNE, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 19/10/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.