
Esas No: 2015/14252
Karar No: 2015/14131
Karar Tarihi: 08.09.2015
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2015/14252 Esas 2015/14131 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Mahkemesi : İş Mahkemesi
Dava, trafik-iş kazasında vefat eden sigortalının hak sahiplerine bağlanan gelirlerin, 5510 sayılı Kanunun 21. ve 23. maddelerince tazmini istemine ilişkindir.
Mahkemece, bozma üzerine, ilâmında belirtildiği şekilde davanın ... yönünden reddine, diğer davalılar yönlerinden kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davacı Kurum ve davalılardan ... vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1- Dairemizin 2014/ 378 – 26105 sayılı bozma ilamına uyulması sonrasında yapılan yargılama sonunda yazılı şekilde karar verilmiş ise de, bozma gereklerinin tümüyle yerine getirilmediği anlaşılmaktadır. Zira kazalanan sigortalının işvereninin, davalı ... olması karşısında, bozma ilamında da belirtildiği üzere, anılan davalı yönünden, işverenin kusursuz sorumluluk ilkesine dayanan 5510 sayılı Yasanın 23. madde koşullarının oluşup oluşmadığı araştırılıp incelenmemiştir.
2- Davalı ... nezdinde davalı sürücü ..."nın kaza anında kullandığı anlaşılan, ... plakalı araç hakkında, kaza tarihi itibariyle geçerli karayolu zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi bulunduğu anlaşılmış, ancak sigorta şirketinin ödeme iddiası bozma ilamında belirtildiği şekilde, yöntemince ortaya konulmamış, Kuruma herhangi bir ödemede bulunulmadığı gerekçesiyle yazılı şekilde karar verilmiştir.
Oysa, sigorta şirketinin sorumluluğunun poliçeye dayalı akdi bir sorumluluk olması nedeniyle, yaptığı ödeme ölçüsünde akdi sorumluluktan kurtulacağı ve varsa poliçe limiti dahilinde kalanla sorumlu olacağı gözetilmelidir. Ancak ödeme yapılan kişinin, müteveffanın mirasçılarının vekili olduğuna dair beyanın gerçekliği araştırılmalı, belgeleriyle ortaya konulmalıdır.
Sigorta şirketinin sorumlu olduğu miktar belirlenirken, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 26. maddesinde ifadesini bulan “taleple bağlılık ilkesi” kapsamında, iş bu davalı yönünden talep edilen miktar gözetilmeli; yapılacak değerlendirmede, davalı sigorta şirketi yönünden davanın yasal dayanağını oluşturan ve 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Yasa"nın, İş kazası ve meslek hastalığı ile hastalık bakımından işverenin ve üçüncü kişilerin sorumluluğu başlığını taşıyan, "iş kazası, meslek hastalığı ve hastalık, üçüncü bir kişinin kusuru nedeniyle meydana gelmişse, sigortalıya ve hak sahiplerine yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değerinin yarısı, zarara sebep olan üçüncü kişilere ve şayet kusuru varsa, bunları çalıştıranlara rücû edilir" şeklindeki 21. maddesinin 4. fıkrası hükmü dikkate alınmalıdır.
O hâlde, davacı Kurum ve davalı ... avukatlarının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalı ..."ye iadesine, 08.09.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.