23. Ceza Dairesi 2015/7656 E. , 2016/3556 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, nitelikli dolandırıcılık
HÜKÜM : 1- Sanığın dolandırıcılık suçundan beraatine,
2- Sahtecilik suçundan, TCK"nın 204/1, 43/1, 62 ve 53. maddeleri gereğince 2 yıl 1 ay hapis cezası
Dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Sanığın, mağdura ait kimlik bilgilerini kullanarak ...Devlet Hastanesinde 24/12/2009, 21/01/2010, 17/03/2010 ve 30/03/2010 tarihlerinde tedavi olarak reçete yazdırdığı, akabinde eczaneden reçetelerin arkasını mağdur adına imzalamak suretiyle ilaçları aldığı, bu şekilde üzerine atılı suçları işlediği iddia edilen somut olayda;
1- Sanık hakkında dolandırıcılık suçundan kurulan beraat hükmüne yönelik olarak yapılan temyiz incelemesinde;
Üzerinde herhangi bir tahrifat yapılmaksızın suçta kullanılan kimliğin başkasına ait olduğunun görevlilerce basit bir denetim sonucunda kolaylıkla tespit edilmesinin mümkün olduğu, sanığın eyleminin aldatma özelliğinden yoksun olması nedeniyle hile boyutuna ulaşmadığı, bu nedenle olayda dolandırıcılık suçunun unsurları oluşmadığından sanık hakkında verilen beraat kararlarında bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
2- Sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik olarak yapılan temyiz incelemesinde;
a) Sanığın ilaç almak üzere eczaneye ibraz ettiği reçetelerin arkasına mağdur ..."in ismini yazarak kendi adına imza attığı, mağdurun bayan ve sanığın bay olduğu hususu da dikkate alınarak, resmi belgede sahtecilik suçuna konu teşkil eden reçetelerin aslının dosyaya getirtilerek, yapılan sahtecilikte aldatma yeteneğinin bulunup bulunmadığının takdir ve tayininin hakime ait olduğu da dikkate alınarak, söz konusu reçetelerin mahkeme heyeti tarafından incelenip, özellikleri zapta geçirilmeden, bu şekilde, iğfal kabiliyeti bulunup bulunmadığının tespiti ile, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
b) Kabule göre de;
TCK’nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 53/1-c bendindeki “velayet hakkından; vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan" yoksunluğun sanığın sadece kendi altsoyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindekiler yönünden ise hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceğinin gözetilmemiş olması ve ayrıca TCK"nın 53/1. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarının uygulanması bakımından, Anayasa Mahkemesi"nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E, 2015/85 sayılı iptal kararının uygulanması zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 28/03/2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.