Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2020/137 Esas 2021/10803 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/137
Karar No: 2021/10803
Karar Tarihi: 22.09.2021

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2020/137 Esas 2021/10803 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2020/137 E.  ,  2021/10803 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :İş Mahkemesi
    No : 2016/378-2017/519

    Dava, ödeme emri iptali istemine ilişkindir.
    Mahkemece, uyulan bozma ilamı sonrası davanın reddine karar verilmiştir.
    Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    Dosya kapsamı incelendiğinde, mahkemece uyulmasına karar verilen bir önceki bozma ilamında, hak düşürücü sürenin geçmediği, dosyasının esasına girilip sonucuna göre karar verilmesi gerektiği belirtilmiş, mahkemece, bozma ilamına uyulduktan sonra hakdüşürücü süre geçtiğinden bahisle davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
    Her ne kadar bir ara kararı olsa da; Mahkemece, Yargıtay’ın bozma ilamına uyulması durumunda, bozma kararı lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak doğar ve Mahkeme bu kararından dönemeyeceği gibi bozma ilamı doğrultusunda işlem yapmak zorundadır. 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nda ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda “usulî kazanılmış hak” kavramına ilişkin açık bir hüküm bulunmamakta ise de, bu kurum, davaların uzamasını önlemek, hukuki alanda istikrar sağlamak ve kararlara karşı genel güvenin sarsılmasını önlemek amacıyla Yargıtay uygulamaları ile geliştirilmiş, öğretide kabul görmüş ve usul hukukunun vazgeçilmez ana ilkelerinden biri haline gelmiştir. Anlam itibariyle, bir davada, mahkemenin ya da tarafların yapmış olduğu bir usûl işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan hakkı ifade etmektedir. Nitekim; Hukuk Genel Kurulu"nun 18.10.1989 gün 541-534, 21.02.1990 gün 10-117; 07.10.1990 gün 439-562; 19.02.1992 gün 635-82; 23.02.1994 gün 936-94; 03.03.2010 gün ve 2010/12-81-118; 27.09.2006 gün ve 2006/19-635 Esas 2006/573 Karar; 15.10.2008 gün ve 2008/19-624 Esas 2008/632 Karar ile 17.02.2010 gün ve 2010/9-71 Esas 2010/87 Karar sayılı kararları da bu doğrultudadır.
    Belirtilen açıklamalar ışığında somut olaya dönüldüğünde, bozma ilamına uyan mahkemece, davanın esasına girilip elde edilecek deliller nazarında esas hakkında bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 22.09.2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.


    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.