MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla)

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili avukat ... geldi. Karşı taraftan gelen olmadığından onun yokluğunda duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
K A R A R
Davacı, müteahhit olan davalıdan bir daire satın aldığını, bu satıma dair aralarında 24.06.2014 tarihli sözleşme bulunduğunu, bu satış için 90.000,00 TL ödeme yaptığını ancak dairenin başkasına satıldığını ve tapudan devrinin mümkün olmadığını beyanla ödediği satış bedeli ile menfi zararlarının faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılamada davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Eldeki davada davacı, tapu devrinin gerçekleşmediği gerçekleşmesinin de mümkün olmadığı iddiası ile ödediği bedelin istirdatını istemiş, davalı aralarındaki sözleşmenin ikinci maddesi gereği ödemenin iş karşılığı yapılacağını, işin de dava dışı ... tarafından gerçekleştirilmesi gerektiğini ancak gerçekleştirilmediğini, bu nedenle ödemenin yapılmış sayılamayacağını savunmuştur. Mahkemece, davacının iddiasını ispata yarar herhangi bir delil ibraz edemediği ve yemin telif hakkını da kullanmadığı gerekçesi ile ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir. 90.000,00 TL"lik ödemenin dava dışı üçüncü kişinin yapacağı iş karşılığı ödenmiş sayılacağı tarafların ve mahkemenin kabulünde olup, bu husus ihtilafsızdır. İhtilaf 90.000,00 TL değerindeki işin yapılıp yapılmadığı noktasında toplanmaktadır. Taraflar arasındaki 24.06.2014 tarihli satım sözleşmesinin ikinci maddesinde ‘İlk ödeme olarak iş karşılığı 90.000,00 TL hak edilmiştir.Kalan 95.000,00 TL iş karşılığı ödenecektir.’ düzenlemesi mevcuttur. Bu düzenlemede açıkça iş karşılığı 90.000,00 TL’nin hak edildiği, geriye kalan kısım içinde ilave iş yapılması gerektiği yazmaktadır. Başka bir deyişle 90.000,00 TL’lik işin yapıldığı ve bedelin hak edildiği açıktır. Bu durumda davacı ödediği bedeli iade istemekte haklıdır. O halde mahkemece, davacının ödediği bedeli istemekte haklı olduğu gözetilerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, 2.037,00 TL duruşma avukatlık parasının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02/10/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.