Güveni kötüye kullanma - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/6312 Esas 2016/3555 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/6312
Karar No: 2016/3555
Karar Tarihi: 28.03.2016

Güveni kötüye kullanma - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/6312 Esas 2016/3555 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 155/1, 52/2, 58, 53/1 maddeleri gereği, güveni kötüye kullanmadan dolayı sanığa 5 ay hapis ve 100 TL adli para cezası verilmesine hükmetti. Ancak, sanığın esas mahkemesinde sorgusu yapılmadan kolluk tarafından alınan beyanı ile yetinilerek hakkında mahkumiyet kararı verildiği belirlendi. Mahkemenin bu nedenle yargılama usulüne aykırı davrandığı ve kararın bozulması gerektiği sonucuna varıldı. Bu doğrultuda, sanık hakkında verilen hüküm 1412 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 321. maddesi uyarınca bozuldu. Karara göre, Ceza Muhakemesi Kanunu’nda mahkemeye gelmemiş sanık hakkında duruşma yapılamayacağına ilişkin temel kuralın istisnalarından birinin, sanığın savunmasının alınmadan karar verilemeyeceği olduğu belirtilmektedir. Ayrıca, kararda belirtilen kanun maddeleri şu şekildedir: Türk Ceza Kanunu madde 155/1 - Güveni kötüye kullanma, madde 52/2 - Verilen bir emrin yerine getirilmemesi, madde 58 - Mağdurun hakkında yalan hüküm oluşturmak, madde 53/1 - Hürriyeti tahdit. Ceza Muhakemesi Kanunu madde 193/2 - Sanık veya avukatının beyanı.
23. Ceza Dairesi         2015/6312 E.  ,  2016/3555 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Güveni kötüye kullanma
    HÜKÜM : 5237 sayılı TCK"nın 155/1, 52/2, 58, 53/1 maddeleri gereğince 5 ay hapis ve 100 TL adli para cezası

    Dosya incelendi, gereği düşünüldü;
    Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 27.11.2007 gün ve 248-251 ve benzeri kararları ile uyum gösteren genel kurul ve daire kararlarında açıklandığı üzere, Ceza Yargılama Kanununda mahkemeye gelmemiş sanık hakkında duruşma yapılamayacağına ilişkin temel kuralın istisnalarından biri olarak öngörülen 5271 sayılı CMK"nın 193/2 maddesinin dosya kapsamına göre ilk bakışta mahkûmiyet dışında bir hüküm kurulması gerektiğinin anlaşılması hali ile sınırlı olarak uygulama yerinin mevcut olduğu, sanık ..."ın talimatla alınan 28/10/2011 tarihli beyanında, esas mahkemesinde savunma yapacağını belirttiği halde, esas mahkemesinde sorgusu yapılmadan kolluk da vermiş olduğu beyanı ile yetinilerek hakkında mahkumiyet kararı verilmesinin mümkün bulunmadığının anlaşılması,
    Bozmayı gerektirmiş, O yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı sair yönleri incelenmeksizin 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 28/03/2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.








    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.