(Kapatılan) 6. Hukuk Dairesi 2009/9871 E. , 2010/553 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tahliye davasına dair karar davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Uyuşmazlık, iş yeri ihtiyacı nedeniyle kiralananın tahliyesine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmesi üzerine hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili, dava dilekçesinde, davalının kiralananda 7.1.2006 tarihli kira sözleşmesi ile kiracı olduğunu, etiket imal işi ile uğraşan davacının mevcut koşulları itibariyle kiralanana iş yeri olarak ihtiyacının bulunduğunu, ihtiyaç durumunun davalıya ihtarname ile bildirilmesine karşın sonuç alınamadığını belirterek, davalının kiralanandan tahliyesini talep etmiştir.Davalı vekili, ihtiyacın samimi olmadığını, asıl amacın kira parasını fahiş miktarda artırmak olduğunu, davacının aslında askeri takılar, apoletler, düğme, rütbe, şapka vb eşyaların keza etiket satış işi ile iştigal ettiğini, mevcut koşulları itibariyle kiralanana ihtiyacının bulunmadığını, halen iş düzenini kurduğu, sürdürdüğü ve mülkiyeti kendisine ait merkez ve şube olarak kullandığı iş yerlerinde kalmasının gerektiğini, kiralananda belirtilen işin yapılmasının rasyonel olmayacağını belirterek, haksız ve yersiz açılan davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
İhtiyaç iddiasına dayalı davalarda tahliyeye karar verilebilmesi için ihtiyacın gerçek, samimi ve zorunlu olduğunun kanıtlanması gerekir. Devamlılık arzetmeyen geçici ihtiyaç tahliye nedeni yapılamayacağı gibi henüz doğmamış veya gerçekleşmesi uzun bir süreye bağlı olan ihtiyaç da tahliye sebebi olarak kabul edilemez. Davanın açıldığı tarihte ihtiyaç sebebinin varlığı yeterli olmayıp bu ihtiyacın yargılama sırasında da devam etmesi gerekir.
Olayımıza gelince; uyuşmazlık ihtiyaç iddiasına dayalı tahliye istemine ilişkindir.Davaya dayanak yapılan ve hükme esas alınan 7.1.2006 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacının halen ... ... Caddesinde kiraladığı iş yerlerinde askeri üniforma toptan ve perakende satış işini sürdürdüğü vergi kayıtlarından anlaşılmaktadır. Davacı vekili 10.6.2008 tarihli dilekçesi ile müvekkilinin yaptığı işe ilişkin depo ihtiyacının bulunduğunu, bunun için iki ayrı depo kiralamak zorunda kaldığını,kiralananı depo, toptan satış yeri ve imalathane olarak kullanmak istediğini belirtmiştir. Gerçekten dosyaya sunulan kira sözleşmelerinden ve keşfen davacının depo ve imalathane ihtiyacını karşılamak için yer kiraladığı, perakende satış işini de yine kirada iki mağazada sürdürdüğü görülmektedir. Kiralanan ise ...’da çoğunluğu imalathane olarak kullanılan
iş yerlerinin bulunduğu ... Sanayi Sitesi’nde yer almaktadır. Yerinde yapılan keşif sonucu düzenlenen 22.4.2009 tarihli bilirkişi raporunda kiralananın konumu itibariyle davacının yapmakta olduğu iş yönünden müşteri ve ticari potansiyelinin olmayacağı, davacının iştigal konusunu oluşturan emtianın piyasasının ... yöresinde olduğu, kiralananın mağaza olarak kullanılamayacağı ancak depo ve imalathane olarak kullanılması için elverişli bulunduğu belirtilmiştir. Her ne kadar mahkemece kiralananın ihtiyaç konusu için çok büyük ve konumu itibariyle ihtiyaca uygun olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş ise de, davacının yargılamadaki beyan ve dilekçelerinden halen kirada perakende satış mağazası olarak kullandığı iş yerlerini kapatmayacağı, buradaki faaliyetlerini sürdüreceği, kiralanana ise depo, imalathane ve toptan satış yeri olarak ihtiyacının bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu konudaki ihtiyacı ise gerek tanık beyanları, gerek yapılan keşif ve alınan bilirkişi raporu ile doğrulanmıştır. Kiralananın konumu ve alanı amaçlanan depo ve imalathane ihtiyacını karşılamaya uygundur.Davacının bu ihtiyacını halen kiralamış olduğu yerlerde sürdürmekte olduğu göz önüne alındığında ihtiyacının gerçek, samimi ve zorunlu olması nedeniyle davanın kabulü ile kiralananın tahliyesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile HUMK.nun 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 26.1.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.