Esas No: 2018/7564
Karar No: 2019/926
Karar Tarihi: 09.01.2019
Hakaret tehdit ve yaralama - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2018/7564 Esas 2019/926 Karar Sayılı İlamı
18. Ceza Dairesi 2018/7564 E. , 2019/926 K.
"İçtihat Metni"
KARAR
Hakaret, tehdit ve yaralama suçlarından şüpheli Osman Bakan hakkında yapılan soruşturma evresi sonunda İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 07/02/2018 tarihli ve 2017/50933 soruşturma, 2018/6857 esas, 2018/5709 sayılı iddianamenin iadesine dair İstanbul Anadolu 33. Asliye Ceza Mahkemesinin 22/02/2018 tarihli ve 2018/88 sayılı iddianame değerlendirme kararına yönelik itirazın reddine ilişkin İstanbul Anadolu 7. Ağır Ceza Mahkemesinin 28/02/2018 tarihli ve 2018/207 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
İstem yazısında; “02/12/2016 tarihli Resmî Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı Kanun’un 253. maddesinin 6. fıkrasında yer alan, "Resmî mercilere beyan edilmiş olup da soruşturma dosyasında yer alan adreste bulunmama veya yurt dışında olma ya da başka bir nedenle mağdura, suçtan zarar görene, şüpheliye veya bunların kanunî temsilcisine ulaşılamaması halinde, uzlaştırma yoluna gidilmeksizin soruşturma sonuçlandırılır." şeklindeki,
Ceza Muhakemesi Uzlaştırma Yönetmeliğinin 7/7. maddesinde yer alan, "Soruşturma evresinde mağdur veya suçtan görenin ölümü halinde uzlaştırma işlemi sonlandırılır. Kovuşturma evresi için Kanunun 243’üncü maddesi saklıdır." şeklindeki ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 243/1. maddesinde yer alan, "Katılan, vazgeçerse veya ölürse katılma hükümsüz kalır. Mirasçılar, katılanın haklarını takip etmek üzere davaya katılabilirler." şeklindeki düzenlemeler birlikte değerlendirildiğinde; dosyada mevcut nüfus kayıt örneğinden mağdur ..."in henüz hazırlık aşamasında katılan sıfatını almadan 20/11/2016 tarihinde öldüğünün anlaşılması karşısında, anılan düzenlemeler uyarınca mağdurun mirasçıları ile uzlaştırma işlemlerinin yürütülemeyeceği ve soruşturmanın sonlandırılması gerektiği gözetilmeden, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilmektedir.
Hukuksal Değerlendirme:
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 174/1. maddesinde; "Mahkeme tarafından, iddianamenin ve soruşturma evrakının verildiği tarihten itibaren onbeş gün içinde soruşturma evresine ilişkin bütün belgeler incelendikten sonra, eksik veya hatalı noktalar belirtilmek suretiyle;
a) 170. maddeye aykırı olarak düzenlenen,
b) Suçun sübutuna etki edeceği mutlak sayılan mevcut delil toplanmadan düzenlenen,
c) Önödemeye veya uzlaşmaya tabi olduğu soruşturma dosyasından açıkça anlaşılan işlerde önödeme veya uzlaşma usulü uygulanmaksızın düzenlenen iddianamenin Cumhuriyet Başsavcılığına iadesine karar verilir."
Aynı Kanun’un 170/3. maddesinde; "Görevli ve yetkili mahkemeye hitaben düzenlenen iddianamede;
a) Şüphelinin kimliği,
b) Müdafii,
c) Maktul, mağdur veya suçtan zarar görenin kimliği,
d) Mağdurun veya suçtan zarar görenin vekili veya kanuni temsilcisi,
e) Açıklanmasında sakınca bulunmaması halinde ihbarda bulunan kişinin kimliği,
f) Şikayette bulunan kişinin kimliği,
g) Şikayetin yapıldığı tarih,
h) Yüklenen suç ve uygulanması gereken kanun maddeleri,
i) Yüklenen suçun işlendiği yer, tarih ve zaman dilimi,
j) Suçun delilleri,
k) Şüphelinin tutuklu olup olmadığı, tutuklanmış ise, gözaltına alma ve tutuklama tarihleri ile bunların süreleri, gösterilir." hükümleri yer almaktadır.
İstanbul Anadolu 33. Asliye Ceza Mahkemesince CMK’nın 174/1-c maddesi uyarınca verilen iddianamenin iadesi kararının gerekçesi, iddianamenin düzenlenmesinden önce vefat eden müştekinin mirasçılarına uzlaşma usulünün uygulanmamasına ilişkindir.
Öğretide muhakeme şartı olarak kabul edilen şikayet hakkı, kişiye sıkı surette bağlı haklardan olup kural olarak mirasçılara intikal etmez. Sadece TCK’nın 131/2. maddesinde; “Mağdur, şikâyet etmeden önce ölürse, veya suç ölmüş olan kişinin hatırasına karşı işlenmiş ise; ölenin ikinci dereceye kadar üstsoy ve altsoyu, eş veya kardeşleri tarafından şikâyette bulunulabilir.” hükmüne yer verilmiştir. Kişi şikayette bulunduktan sonra ölürse, “ölüm” şikayetin varlığını etkilemeyecek, şikayet geçerliliğini sürdürecektir.
İnceleme konusu somut olayda, müşteki ... kollukta vermiş olduğu 24/10/2016 tarihli ifadesinde, sanık Osman Bakan’dan şikayetçi olduğunu uzlaşmak istemediğini beyan etmiştir. Suçtan zarar gören müşteki ...’in vefat etmeden önce özgür iradesi ile ortaya koyduğu şikayetçi olduğuna ve uzlaşmak istemediğine ilişkin beyanı hukuken geçerli olup, ölüm nedeniyle yok hükmünde sayılamayacağı gibi ayrıca mirasçılarına yönelik uzlaşma girişiminde bulunulması da gerekmemektedir. TCK’nın 131/2. maddesindeki düzenlemenin somut olayda uygulanma yeri olmadığı gibi, CMK’nın 243. maddesindeki husus da katılmaya ilişkindir. CMK’nın 243. maddesine göre ölüm halinde katılma hükümsüz kalacaktır ancak bu durum şahsa sıkı sıkıya bağlı olan ve ifade edildiği tarihte hukuki sonuç doğuran şikayet hakkını hükümsüz hale getirmeyecektir.
Ayrıca Kanun koyucu, iddianamenin iadesine ilişkin düzenlemede, iade nedenleri açısından sayma yöntemini benimseyerek iade işlemlerini sınırlandırma iradesini açıkça ortaya koymuştur. Anılan yasa maddesinde öngörülen iade nedenleri arasında, ölen kişinin mirasçılarına yönelik uzlaşma hükümlerinin uygulanması bulunmamaktadır. İddianamenin iadesine gerekçe olarak gösterilen husus, CMK’nın 174/1. maddesinde öngörülen nitelikte olmadığı gibi, aynı Kanun’un 170/3. maddesine göre iddianamede yer alması zorunlu olan bilgiler kapsamında da değildir. Belirtilen nedenlerle iddianamenin iadesi kararına karşı yapılan itirazı inceleyen merciin verdiği ret kararı hukuka aykırıdır.
Sonuç ve Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, Kanun yararına bozma isteği doğrultusunda düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden,
1- İstanbul Anadolu 33. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2018/88 sayılı iddianamenin iadesi kararına karşı yapılan itirazın reddine ilişkin, İstanbul Anadolu 7. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 28/02/2018 tarihli ve 2018/207 D. iş sayılı kararının, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
2- Aynı yasa maddesinin 4-a fıkrası gereğince, sonraki işlemlerin mahallinde tamamlanmasına, 09/01/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.