Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/7573
Karar No: 2013/11428

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2013/7573 Esas 2013/11428 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davalı Hazine tarafından tapuya kayıtlı olan taşınmazın tapu kaydının iptali ile adına tescili istemiyle açılan davada, mahkeme taşınmazın bir kısmının davacı adına tesciline karar vermiş, diğer kısımların dava konusu yapılmayan komşu parsellerle bir bütün olduğu, Hazine adına tespit edilen kayıt miktar fazlası durumundaki çekişmeli parselin sınırdaki ormana elatmak suretiyle kazanılmaya çalışıldığı gerekçeleriyle reddedilmiştir. Ancak yapılacak keşif sonucu alınan bilirkişi raporlarına göre taşınmazın üzerinde zeytinlik bulunmasına rağmen, Orman Kadastro Yönetmeliği'nin uygun maddelerine göre taşınmazın orman niteliğini ortadan kaldırmadığı ve tüm davanın reddedilmesi gerektiği belirtilmiştir.
Kanun maddeleri:
- 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesi
- 4785 sayılı Orman Kanunu'nun 26/J. maddesi
- 6831 sayılı Orman Kanunu'nun 1/J maddesi
(Kapatılan)20. Hukuk Dairesi         2013/7573 E.  ,  2013/11428 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Kadastro sırasında ... Köyü 137 ada 116 parsel sayılı 25808 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, taşlık, çalılık, halî arazi niteliği ile Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir.
    Davacı, taşınmazın 37 sayılı parselle bir bütün olarak kendi zilyedliğinde olduğu iddiasıyla hazine adına kayıtlı tapunun iptali ile adına tescili istemiyle dava açmıştır.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, taşınmazın 12.11.2012 tarihli krokide (A) işaretli 16613 m2 bölümünün tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya tesciline, kalan kısma ilişkin davanın reddine karar verilmiş, hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, 3402 sayılı Kanunun 12/3. maddesi gereğince açılan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tespit tarihinden önce 1966 yılında seri bazda yapılıp kesinleşen orman kadasrosu ile 30.10.1987 tarihinde ilânı yapılıp kesinleşen dışarıda kalmış ormanların kadastrosu, aplikasyon ve 2/B uygulaması vardır. Arazi kadastrosu 27.07.1992 tarihinde kesinleşmiştir.
    Mahkemece, çekişmeli 116 parsel sayılı taşınmazın (A) harfi ile işaretli bölümünün orman sayılmayan, 30 - 40 yaşlarında bakımlı zeytinlik olduğu ve davacılar lehine 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14 ve 17. maddelerindeki zilyetlikle taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de, delillerin takdirinde yanılgıya düşülmüştür.
    1992 yılında yapılan ilk tesis kadastrosunda dava konusu taşınmaz, taşlık, çalılık, hali arazi niteliğiyle Hazine adına tespit edilmiştir. Taşınmazın kadastro tespit tutanağının edinme sebepleri bölümü ve dosyadaki diğer belgeler incelendiğinde; batıdaki komşu 37 sayılı parsel ile bir bütün olduğu, 37 sayılı parsele uygulanan 1937 tarih 660 numaralı 2000 m2 yüzölçümlü doğu sınırı dağ okuyan vergi kaydı ile 22000 m2 yüzölçümlü 1981 tarihli vergi kayıtlarına değer verilmek suretiyle 37 sayılı parselin bu kayıtların yüzölçümünden de fazlasıyla 28150 m2 yüzölçümüyle ... adına tespit edildiği ve daha sonra kişiler arasında görülen kadastro mahkemesinin 1992/24 - 1995/8 sayılı kararıyla hükmen ... adına tapuya tescil edildiği, doğu yönde orman niteliğinde 137 ada 315 sayılı parsel, yine kuzey doğuda çalılık niteliğinde taşınmazlar bulunması nedeniyle çekişmeli 116 sayılı parselin kayıt miktar fazlası olarak ifraz edildiği ve Hazine adına tespit edildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda, kayıt miktar fazlası durumundaki çekişmeli 116 sayılı parselin sınırdaki ormana elatmak suretiyle kazanılmaya çalışıldığı ve zilyedlik süresi ve şekli ne olursa olsun kazanılacak yerlerden olmadığı açıktır.
    Bundan ayrı; olarak mahkemece yapılan keşif sonucu alınan bilirkişi raporlarından ve çekilen fotoğraflardan taşınmazın üzerinde 200 adet 30 - 40 yaşlarında zeytin bulunduğu anlaşılmakta ise de, aynı raporda, % 20 - 40 eğimli olduğu, 1938 tarihli hava fotoğraflarında çalılık olarak görüldüğü, 1976 ve 1992 tarihli memleket haritaları ile hava fotoğraflarında da yine kısmen çalılık rumuzlu yeşil alanda kaldığı bildirilmiştir.
    Orman Kadastro Yönetmeliğinin 26/J. maddesine göre; “Orman kadastro komisyonlarınca; orman ve toprak muhafaza karakteri taşıyan funda ve makilik alanlar, devlet ormanı olarak sınırlandırılır. 4785 sayılı Kanunla Devletleştirilmiş ormanlar ile yukarıda belirtilen (b), (d), (e), (f), (g), (ı) ve (j) bentlerine göre orman rejimine girmiş olan sahaların herhangi bir şekilde komisyonlarca sınırlama dışı bırakılmış veya orman sayılmamış olması bu yerlerin orman olma vasfını ortadan kaldırmaz.” hükmü gereğince ve 6831 sayılı Kanunun 1/J maddesinin, orman ve toprak muhafaza karakteri taşımayan yerlerin orman sayılmayacağını hükme bağlaması karşısında, bilimsel ve teknik olarak arazi eğiminin % 12"den fazla olması halinde, o arazi kesimi erozyonla karşı karşıya kalacağından, toprak muhafaza karakteri taşıdığının kabul edilmesi gerekir. Hal böyle olunca; taşınmazın eğiminin % 12"nin üzerinde olduğu ve öncesinin çalılık olduğu saptandığından, 6831 sayılı Kanunun 1/J maddesi kapsamı dışında olup orman sayılan yer olduğu ve Orman Kadastro Yönetmeliğinin 26/j maddesi gereğince orman sınırı dışında bırakılmasının taşınmazın orman niteliğini ortadan kaldırmayacağı açıktır.
    Açıklanan nedenlerle taşınmazın tümü hakkındaki davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA 10.12.2013 günü oy birliği ile karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi