Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/7549
Karar No: 2013/11425

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2013/7549 Esas 2013/11425 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Kadastro Mahkemesi'nde görülen bir dava sonucunda çekişmeli taşınmazlarla ilgili yapılan kadastro tespitine itiraz davası konu edilmiştir. Mahkeme, taşınmazların orman niteliği ile Hazine adına tesciline karar vermiş ancak bu karar daha sonra Yargıtay tarafından bozulmuştur. Yeniden yapılan keşifte ve incelemede, bilirkişilerin raporlarına, keşif fotoğraflarına ve memleket haritalarına ihtiyaç duyulduğu belirtilmiş, ormandan toprak kazanma olanağının bulunmadığı, orman olan bir yerdeki bitki örtüsü dahi olsa o yeri orman sayılan yer olarak nitelendirdiği belirtilmiştir. Kanunlar açısından da 3402 sayılı Kanun'un 45. maddesinde yer alan ormandan toprak kazanma olanağı, Anayasa Mahkemesinin kararlarıyla iptal edilerek 5304 sayılı Kanunun 14. maddesiyle yürürlükten kaldırılmıştır. Sonuç olarak, davalının temyiz itirazlarının kabul edilerek hüküm BOZULMUŞ, temyiz harcının istenilmesi halinde iadesine karar verilmiştir.
Kanun maddeleri: 3402 sayılı Kanunun 45. maddesi, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları, 5304 sayılı Kanunun
(Kapatılan)20. Hukuk Dairesi         2013/7549 E.  ,  2013/11425 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi


    Taraflar arasında görülen kadastro tespitine itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılardan ... tarafından temyiz edilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi, gereği düşünüldü;

    K A R A R
    1978 yılında yapılan kadastro sırasında ... Köyü 1351, 1352 ve 1354 parsel sayılı taşınmazlar, Haziran 1935 tarih ve 24 numaralı sicilden gelen tapu kayıtları nedeniyle çalılık, fındıklık niteliğiyle davalılar adına tesbit edilmiştir.
    Davacı ... Yönetimi, tapulama komisyonuna yaptığı itirazla taşınmazların orman sayılan yerlerden olduğunu iddia etmiş, komisyon tarafından tutanak ve ekleri kadastro mahkemesine gönderildikten sonra mahkemece, davanın kısmen kabulüne, 1351 sayılı parselin tamamının, 1352 parselin 16840 m² kısmının orman niteliği ile Hazine adına; kalan kısmının ve 1354 parselin davalılar adına tesciline karar verilmiş; Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmekle, hüküm Yargıtay 16. Hukuk Dairesinin 13.09.1992 tarihli ve 16325 E. - 11384 K. sayılı kararıyla bozulmuştur.
    Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; "Tesbitlere esas alınan tapu kayıtlarının yöntemince uygulanmadığı ve orman bilirkişi raporunun hükme yeterli olmadığı" açıklanmıştır.
    Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra, davanın kabulüne, taşınmazların orman niteliği ile Hazine adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... tarafından temyiz edilmekle, mahkemece 09.07.2012 günlü ek kararla temyiz süresinin geçtiği gerekçesiyle temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiş; davalı tarafından ek karar da süresi içinde temyiz edilerek, önceki karar tebliğinin usulsüz olduğu, tebligatı alan amcası ... ile birlikte ikamet etmedikleri ileri sürülmüş, dairenin 02.05.2013 günlü geri çevirme kararına verilen cevaptan bu iddianın doğru olduğu anlaşılmakla, ek kararın kaldırılmasına ve süresi içinde olan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verilmiştir.
    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tesbitine itiraza ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde orman kadastrosu yapılmamıştır.
    Hükme esas alınan ve 17.10.1996 tarihli keşif sonucu hazırlanan uzman bilirkişi kurulu raporunda, çekişmeli taşınmazların memleket haritasında yeşil renkli orman sayılan yerlerden olduğu, % 60-70 eğimde, üzerlerinde 60-70 yaşlarında 0.7 - 0.8 kapalılıkta orman ağaçları, 1352 sayılı parselde kısmen fındık ağaçları ve ev bulunduğu açıklanmış, ancak; rapora, incelendiği bildirilen memleket haritası eklenmediği gibi tarihi de yazılmamıştır.
    Bundan ayrı; dosyada çekişmeli taşınmazlardan yalnızca 1351 sayılı parsele ait kadastro tesbit tutanağının aslının bulunduğu,1352 ve 1354 sayılı parsellerin kadastro tutanaklarının ise bulunmadığı anlaşılmaktadır.
    O halde, mahkemece, eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında halen Çevre ve Orman Bakanlığı (Orman ve Su İşleri Bakanlığı) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek üç orman mühendisi ve bir fen elemanı aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmazlar ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazların öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı;
    tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; keşifte, hâkim gözetiminde, taşınmazların dört yönden renkli fotoğrafları çektirilip, onaylanarak dosyaya eklenmeli; kesinleşmiş orman kadastrosu bulunmadığından, yukarıda değinilen diğer belgeler fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazların konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı, 1352 ve 1354 sayılı parsellerin tutanak asılları bulunduğu yerden getirtilmeli, Yargıtay 16. Hukuk Dairesi tarafından bozulan 17.07.1990 tarihli ilk karar, davalı kişiler tarafından temyiz edilmediğinden, o kararda orman niteliği ile Hazine adına tescile karar verilen taşınmazlar bakımından Orman Yönetimi lehine usulü kazanılmış hak oluştuğu düşünülmeli, bundan sonra elde edilecek delillere göre karar verilmelidir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile usul ve kanuna uygun olmayan hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 10.12.2013 günü oy birliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi