(Kapatılan)20. Hukuk Dairesi 2013/5961 E. , 2013/11424 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekilleri tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
2010 yılında 3402 sayılı Kadastro Kanununa 5831 sayılı Kanunun 8. maddesi ile eklenen Ek - 4. madde uyarınca 2/B madde alanlarında yapılan kadastro sırasında, ... Köyü 146 ada 36 parsel sayılı 959 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, beyanlar hanesine 6831 sayılı Kanunun 2/B madde uygulamasıyla belgesizden Hazine adına orman rejimi dışına çıkarıldığı ve davalıların kullanımında olduğu açıklaması yazılarak tarla niteliğiyle Hazine adına tesbit edilmiştir.
Davacı Hazine, taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altında, göl yatağı niteliğinde olduğu iddiasıyla, tespitin iptali ve göl yatağı olarak sınırlandırılması istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece, davanın kabulüne; teknik bilirkişi raporunda 1, 2, 3 ve 4 numaralı noktalar ile çevrili, parselin güney batı kısmında, parsele bitişik göl ile 0-2 metre kot aralığındaki 175.19 m²"lik kısmının %24 eğimli, toprak muhafaza karakterli akdeniz maki florası ile kaplı orman; 1, 2, 3 ve 4 numaralı noktalar ile çevrili parselin içinden geçen yolun alt kısmındaki parselin güneybatısı olan 175.19 m²"lik kısmın bitişiğindeki gölün devamı niteliğinde, taşlık, kumluk, bataklık, tarım dışı arazi olduğu anlaşılmakla; orman olan kısım yönünden kullanıcısı olmaksızın orman vasfı ile ayrı bir parsel numarası altında Hazine adına, diğer bölümün ise göl yatağı vasfı ile kullanıcısı olmaksızın Hazine adına ayrı bir parsel numarası altında tesbit ve tescillerine karar verilmiş, hüküm davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, 3402 sayılı Kadastro Kanununa 5831 sayılı Kanunun 8. maddesi ile eklenen Ek - 4. madde uyarınca 2/B madde alanlarında yapılan kullanım kadastrosuna itiraza ilişkindir.
Mahkemece çekişmeli taşınmazın bir bölümünün orman sayılan yerlerden; bir bölümünün ise gölün devamı niteliğinde zilyedlikle kazanılacak yerlerden olmadığı gerekçesiyle hüküm kurulmuş ise de hüküm fıkrası infaza elverişli olmadığı gibi yapılan araştırma ve inceleme de hükme yeterli değildir.
Şöyle ki; hükme esas alınan 26.10.2011 tarihli fen bilirkişi ve 16.11.2011 tarihli orman bilirkişi raporuna göre, taşınmazın kırmızı taralı 175 m2 bölümünün taşlık, bataklık, kumluk göl yatağı; bunun dışında kalan kuzey doğu yönde yüksek eğimli kısmın ise makilik ve orman sayılan yerlerden olduğu belirlenmiş ise de, bu tesbitler hüküm fıkrasına doğru yansıtılmadığı gibi, dosyaya gelen yazılara göre kırmızı taralı taşınmaz bölümünün göl niteliğinde mi yoksa çay yatağı niteliğinde mi olduğu konusu da tartışmalıdır. Taşınmazın kesinleşen orman kadastro sınırları dışında olduğunu bildiren uzman bilirkişi raporu, tahdit haritası ile kadastro paftasının birbiri üzerine aplike edilmemesi nedeniyle hükme yeterli olmamakla birlikte, bir taşınmazın orman sınırları dışında kalması ayrı, zilyedlikle kazanılacak
yerlerden olup olmadığı ve kazanma koşullarının oluşup oluşmadığı ayrıdır ve bu durum memleket haritası ve hava fotoğraflarına göre yapılacak inceleme sonucu ortaya konulabilir. Mahkemece bu şekilde bir araştırma yapılmamıştır.
O halde; doğru sonuca varılabilmesi için, dava konusu taşınmaz ve etrafını gösterir ve ilk defa o yerde grafik ya da fotogrametri yöntemiyle düzenlenen 1/5000 ölçekli arazi kadastro paftasının orijinal fotokopi örneği ile yöreye ait en eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğrafları ile dava tarihinden 15 - 20 yıl önce çekilmiş stereoskopik hava fotoğrafları ve bu fotoğraflara dayanılarak üretilmiş orijinal renkli memleket haritaları bulunduğu yerlerden istenerek, bu belgeler ziraat fakültelerinin toprak bölümünden mezun olan bir ziraat mühendisi, bir harita-kadastro (jeodezi ve fotogrametri) mühendisi, bir orman ve bir jeolog bilirkişiden oluşturulacak bilirkişi kurulu yardımıyla, dava konusu taşınmaz ile çevresine uygulanıp bu belgelerde dava konusu yer ve çevresi belirlendikten sonra, hava fotoğrafları ve dayanağı haritalar stereoskop aletiyle üç boyutlu olarak incelettirilip taşınmazın niteliğinin bu belgelerde ne şekilde görüldüğü, göl yatağı veya çayın devamı olup olmadığı, halen taşkın tehdidi altında olup olmadığı, suyun en yüksek seviyede olduğu zamandaki hali tesbit edilmeli ve kullanıcı olmaksızın, tespit edilen niteliği ile Hazine adına tesciline karar verilmeli, bu bölüm dışında kalıp da davalıların kullanımında olan yer varsa ayrılmalı, yine eylemli orman olan bölüm varsa; Hazinenin orman niteliği ile tescil talebi bulunmadığından bu bölüm de ayrılarak, buralar hakkındaki dava reddedilmeli, infaza elverişli olacak şekilde kroki hazırlanarak hüküm kurulmalıdır. Eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporlarına göre yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalıların temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 10/12/2013 günü oy birliğiyle karar verildi.