13. Hukuk Dairesi 2012/28342 E. , 2013/21573 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davalılar avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı ... ile vekili avukat ... geldi, davacı taraftan gelen olmadığından onun yokluğunda duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı ..., 26.12.1999 tarihinde davacı ... adına kayıtlı araç ile ölümlü trafik kazası meydana geldiğini, davalı ...’nin belediye çalışanı ve araç sürücüsü olduğunu, ... 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2000/11 Esas sayılı dosyasında yapılan yargılama ile davalı ...’in asli kusurlu bulunduğu, belediyenin ise kusursuz sorumlu olduğu gerekçesiyle tazminata mahkum edildiğini, ancak tazminatın davalı ...’e rücu edilmediğini belirterek, sürücüye rücu etmeyen, 2009 yılına kadar o dönem Belediye Başkanı olan ..., 2009 tarihinden sonraki Belediye Başkanı olan ..., Hesap işleri Müdürü ..., Belediyenin muhasebecisi ...’ın zarardan sorumlu olduklarını belirterek, icra dairesine ödenen 76.854,18 TL’nin zararın oluştuğu tarihten itibaren hesaplanacak yasal faizi ile birlikte davalı ..."den rücuen tahsili ile diğer davalıların ise sorumlu oldukları dönem bakımından yapılacak hesaplama neticesinde müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalılar; davanın reddini dilemişlerdir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile tahsilde tekerrür oluşturmak kaydı ile, davalılardan ...’in dava tarihi itibariyle 76.854,18 TL, diğer davalı ...’ın 9.954,00 TL, diğer davalı ...’in ise 66.900,00 TL’den sorumlu olmak üzere davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, diğer davalılar ... ve ...yönünden davanın reddine karar verilmiş, hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı eldeki dava ile; davalı ...’nin araç sürücüsü olduğu, davacı ... adına kayıtlı araç ile meydana gelen ölümlü trafik kazası nedeni ile ödenen tazminat bakımından davalıların sorumlu olduklarını belirterek, ödenen tazminatın davalılardan rücuen tahsilini istemiş olup, incelenen davacı ... Başkanlığına ait 09.06.2011 tarihli yazı içeriğine göre, davalı ...’in olayın meydana geldiği tarihte davacı belediyede işçi statüsünde olarak çalıştığı anlaşılmaktadır.
4857 sayılı Kanunun 1.maddesinde kanunun kapsamı belirtilerek, “Bu Kanunun amacı işverenler ile bir iş sözleşmesine dayanarak çalıştırılan işçilerin çalışma şartları ve çalışma ortamına ilişkin hak ve sorumluluklarını düzenlemektir. Bu kanun, 4 üncü maddedeki istisnalar dışında kalan bütün işyerlerine, bu işyerlerinin işverenleri ile işveren vekillerine ve işçilerine faaliyet konularına bakılmaksızın uygulanır.” denilmektedir. 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunun 1.maddesinde ise “İş Kanununa göre işçi sayılan kimselerle işveren veya işveren vekilleri arasında iş akdinden veya iş Kanununa dayanan her türlü hak iddialarından doğan hukuk uyuşmazlıklarının çözülmesi görevinin iş mahkemelerine ait olduğu” belirtilmiştir.
Davalı ...’in davacı Belediyede iş akti ile çalıştığı anlaşılmakta olup, taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümünde iş kanunu hükümlerinin uygulanması gerektiği anlaşılmaktadır. Davacı ile davalı ... arasındaki temel ilişki nazara alındığında, Davacı ile diğer davalılar arasındaki ihtilafın da aradaki hukuki ve filli bağlantı nedeni ile davalı ...’e tebaen iş mahkemesince karara bağlanması gerekmektedir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz. Bu durumda mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırıdır.
2-Bozma nedenine göre davalıların sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1.bentte açıklanan nedenler ile hükmün BOZULMASINA, 2.bentte açıklanan nedenler ile davalıların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gerek olmadığına, 990,00 TL duruşma avukatlık parasının davacıdan alınarak davalı ..."e ödenmesine, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17.9.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.