11. Ceza Dairesi Esas No: 2017/3989 Karar No: 2019/1451 Karar Tarihi: 14.02.2019
Vergi Usul Kanununa Muhalefet - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/3989 Esas 2019/1451 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, sanığın Vergi Usul Kanununa muhalefet suçundan mahkumiyetine hükmetti. Katılan kurumun temyiz talebi incelenirken, sahte fatura kullanma suçuna ilişkin verilen erteleme hükmü ile ilgili olduğu belirlendi. Mahkeme, suça konu olan faturaların gerçek bir ticari ilişkiye dayandığını tespit edebilmek için çeşitli araştırmalar yapılması gerektiğini belirledi. Bu araştırmalar arasında sanıkların ifadelerinin alınması, vergi inceleme raporlarının getirtilmesi, faturaların gerçek alım-satım karşılığı olup olmadığının belirlenmesi için gerekli belgelerin getirtilmesi ve karşılıklı bilirkişi incelemesi yaptırılması yer alıyor. Mahkeme ayrıca sanığın cezasına ilişkin orantılılık ilkesine uymayan artırım yapıldığını ve ceza erteleme hükmü uygulanırken bazı hak yoksunluklarına dikkat edilmediğini belirterek hükmün bozulmasına karar verdi. Kanun maddeleri ise şu şekildedir: TCK'nin 43. maddesi, TCK'nin 3. maddesi, 5237 sayılı TCK'nin 53. maddesi, Anayasa Mahkemesi'nin 2014/140 Esas ve 2015/85 sayılı kararı, 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi.
11. Ceza Dairesi 2017/3989 E. , 2019/1451 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Vergi Usul Kanununa Muhalefet HÜKÜM : Mahkumiyet
Katılan kurum vekilinin temyiz talebinin 2007 takvim yılında sahte fatura kullanma suçundan verilen erteleme hükmüne ilişkin olduğu değerlendirilerek inceleme yapılmıştır. Sanık hakkında 2007 takvim yılında sahte fatura kullanma suçundan verilen mahkûmiyet hükmüne yönelik katılan kurum vekilinin temyiz talebinin incelemesi: Sanığın suça konu olan faturaların gerçek bir ticari ilişkiye dayandığını, suça konu faturaları düzenleyen ... İnşaat ve Taahhüt Hafriyat Nakliyat Sanayi Tic. Ltd. Şirketi’nden, temizlik malzemeleri ticareti ile uğraşan ... aracılığıyla hizmet aldığını savunması karşısında, suç unsurlarının ve maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespiti bakımından; 1- Sanığın, Vergi Müfettişi tarafından düzenlenen 22.12.2011 ve 27.02.2012 tarihli tutanaklarda belirtilen ... isimli kişinin kimlik ve adresi araştırılarak, CMK’nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakkı hatırlatılıp tanık sıfatıyla dinlenmesi, 2- Suçlara konu olan faturaları düzenleyen ... İnşaat ve Taahhüt Hafriyat Nakliyat Sanayi Tic. Ltd. Şirketi hakkında düzenlenmiş vergi inceleme raporlarının ilgili vergi dairesinden getirtilmesi, 3- Aynı şirket hakkında dava açılıp açılmadığının araştırılması; dava açılmış ise, dosyanın getirtilerek incelenmesi ve bu davayla ilgili belgelerin onaylı örneklerinin çıkartılarak dosya içine konulması, 4- Faturaları düzenleyen şirket yetkililerinin, CMK"nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatılarak tanık sıfatıyla dinlenmesi; kendilerinden, sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak verdiklerinin sorulması, 5- Faturaların gerçek alım-satım karşılığı olup olmadığının belirlenmesi için; Faturayı düzenleyen şirkete ait mal ve para akışını gösteren sevk ve taşıma irsaliyelerinin, teslim ve tesellüm belgelerinin, bedelinin ödendiğine ilişkin ticari teamüle uygun ve kanıtlama yeterliliği olan banka hesaplarının ve kasa mevcuduyla uyumlu geçerli belgelerin getirtilmesi, 6- Gerektiğinde faturaları düzenleyen şirket ile kullanan şirketin ticari defterleri ve belgeleri üzerinde karşılıklı bilirkişi incelemesi yaptırılması, Sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması, 7- Kabule göre; a) Aynı takvim yılına ait sadece iki fatura kullanılmasına rağmen, sanık hakkında TCK"nin 43. maddesinin 1. fıkrasının uygulanması sırasında TCK’nin 3. maddesinin 1. fıkrasındaki orantılılık ilkesine aykırı olarak ½ oranında artırım yapılması, b) Uzun süreli hapis cezası ertelenen sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca aynı maddenin 1. fıkrasının c bendinde yer alan hak yoksunluğunun sadece sanığın kendi alt soyu üzerindeki yetkileri açısından uygulanamayacağının gözetilmemesi isabetsizliğinin, hükümden sonra yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, katılan kurum vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 14.02.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.