Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/25612
Karar No: 2013/21569
Karar Tarihi: 17.09.2013

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2012/25612 Esas 2013/21569 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, kardeşi olan davalıya daireyi kiralama ve kira getirisinden yararlanma yetkisi verdiğini ancak davalının 1999-2006 yılları arasındaki kira bedelini ödemediği için icra takibi başlattığını ve davalının kötü niyetli olarak itiraz ettiğini belirterek, itirazın iptal edilmesi ve davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesini istemiştir. Mahkeme, davalının icra dosyasına yaptığı itirazın bir kısmının iptaline ve davanın kısmen kabulüne karar vermiştir. Ancak, mahkemece belirlenen zamanaşımı süresinin vekilin hesap verme borcu ile sürdüğü ve davalının hesap verme yükümlülüğünü yerine getirmediği gerekçesiyle karar bozulmuştur.
Kanun maddeleri: T.BK 147.madde (mülga B.K 126.madde), Mülga B.K.nun 392.maddesi, HUMK’nun 440/1 maddesi.
13. Hukuk Dairesi         2012/25612 E.  ,  2013/21569 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabul kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı avukatınca duruşmalı, davalı avukatınca duruşmasız olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı ... ile vekili Avukat ... ve davalı vekili Avukat ..."ın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    KARAR
    Davacı; davalı ile kardeş olduklarını, kendisinin yurt dışında ikamet ettiğini, işlerinin takibi için davalıya vekaletname verdiğini, kendisine ait daireyi kiraya vermesi ve kira getirisini değerlendirmesi için davalıya yetki verdiğini, ancak geçen sürede davalının herhangi bir kira bedeli göndermediğini bu nedenle kira almadığı 1999- 2006 yılları arası kira bedeli alacağı için davalı borçlu aleyhine icra takibi başlattığını, davalının icra takibine kötü niyetli olarak itiraz ettiğini, takibin durdurulduğunu, davalının iyi niyetli olmadığını belirterek, itirazın iptaline, davalının %40 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Davalı; öncelikle kira bedeli talep edilen yıllar itibari ile kira alacağının 5 yıllık zamanaşımı süresi geçmiş olduğundan talebin zamanaşımına uğradığını, davacı ile aralarında herhangi bir kira sözleşmesi olmadığını, dava konusu dairede annesi ve kardeşinin ikamet ettiğini, davacının iyi niyetli olmadığını, ayrıca davanın kabul edilmesi halinde dahi söz konusu ev için yaptığı harcamaların bu bedelden mahsup edilmesi gerektiğini belirterek, davanın reddini ve davacının dava nedeniyle %40 icra tazminatı ödemesine karar verilmesini dilemiştir.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, davalının icra dosyasına yaptığı itirazının 6.104,77 TL lik kısmının iptaline, takibin bu miktar üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, tarafların icra ve inkar tazminatı konusundaki talepleri uygun bulunmadığından reddine karar verilmiş, hüküm her iki tarafça temyiz edilmiştir.
    1-Davacı eldeki dava ile, davalının kendisinden aldığı vekaletname gereğince adına kayıtlı daireyi kiraya verdiğini ancak 1999- 2006 yılları arası kira bedeli alacağını ödemediğini, aleyhinde yapılan icra takibine ise itiraz ettiğini belirterek, itirazın iptalini istemiştir. Mahkemece, davalının zamanaşımı definin kabulü ile, dava tarihinden geriye 5 yılın başlangıcı olan 26/07/2005 tarihinden itibaren kira alacağı hesaplanması yoluna gidildiği, her ne kadar T.BK 147.maddesi gereğince (mülga B.K 126.madde) kira akdinden doğan alacakların 5 yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğu anlaşılmakta ise de, taraflar arasında kira akti değil vekalet hukuki nedenine dayalı bir ilişki mevcut olup, vekalet sözleşmesinin en önemli unsurları arasında da ise, vekilin talimata uygun hareket etme borcu, özen borcu ve hesap verme borcu gelmektedir. Mülga B.K.nun 392.maddesi hükmü gereğince, vekil, talep üzerine yaptığı işin hesabını vermeye ve müvekkili nam ve hesabına edindiği her şeyi iade etmeye, iade edinceye kadar da almış olduğu şeyleri saklamaya zorunludur. Bu nedenle de vekilin aldıklarını geri verme borcunda zamanaşımı vekalet sözleşmesi sürdükçe işlemez. Bir başka deyişle iade borcunda muacceliyet vekilin hesap vermesi ile veya sözleşme ilişkisinin bitmesi ile başlar. Nitekim Hukuk Genel Kurulu"nun 2011 tarih ve 2011/13-173 esas ve 2011/276 karar sayılı ilamı da bu yöndedir. İncelenen dosya kapsamına göre ise davalının hesap verme yükümlülüğünü yerine getirdiğine dair bir delil de bulunmamaktadır. Hal böyle olunca mahkemece, zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilen alacak yönünden de işin esasına girilerek sonucuna uygun şekilde karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde 26.07.2005 tarihinden önceki dönem yönünden zamanaşımı nedeniyle davanın kısmen reddine karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
    2-Bozma nedenine göre davacı ve davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda 1.bentte açıklanan nedenler ile davacı’nın temyiz itirazının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, 2.bentte açıklanan nedenle davacı ve davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada yer olmadığına, 990,00 TL duruşma avukatlık parasının davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17.09.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi