Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/20433
Karar No: 2013/21568
Karar Tarihi: 17.09.2013

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2013/20433 Esas 2013/21568 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, bir şirketten satın aldığı dairenin sözleşmesine uygun şekilde teslim edilmediği gerekçesiyle dava açmıştır. İncelenen dava dosyasında, mahkeme asıl davanın ıslah talebinin reddi ile birlikte davalıdan belirli bir tutar tahsil edilmesine, ek davanın ise kabulü ile belirli bir tutarın davalılardan tahsil edilmesine karar vermiştir. Ancak hüküm fıkrasındaki gerekçeyle çelişki oluşturulmuştur ve bu açıdan hüküm BOZULMUŞTUR. Kanun maddeleri: HMK 297, Anayasa 141, HMK 440/1.
13. Hukuk Dairesi         2013/20433 E.  ,  2013/21568 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi


    Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davacı avukatınca duruşmalı, davalı ... ve ... A.Ş. avukatlarınca duruşmasız olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili Avukat.... ile davalı ... vekili Avukat ..nin gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    KARAR
    Davacı, ... ili,... ilçesinde davalı ... A.Ş tarafından inşa edilmekte olan sitenin B1 bloğunun 36 no’lu bağımsız bölümünü 25/07/2006 tarihinde satın aldığını, en geç 31/09/2008 tarihinde teslimi gerekirken dairenin teslim edilmediğini, 24.10.2008 tarihinde davalı ... A.Ş’ne ihtarname göndererek sözleşmeyi feshettiğini bildirdiğini, diğer davalı bankanın ise bağlı kredi nedeni ile sorumlu bulunduğunu belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile dava konusu taşınmaz satışına istinaden tarafından dava tarihine kadar ödenen 113.167.76 TL’nin ödeme günlerinden itibaren işleyecek bankalarca uygulanan en yüksek faiz oranı üzerinden tahsilini istemiş, yargılama esnasında ise dava tarihinden sonra bankaya ödenen bedelin 157.063.47 TL’ye ulaştığını belirtilerek, dava değerini 19/03/2010 tarihinde 157.063,47-TL olarak ıslah etmiştir.
    Davacı, dava dosyası ile birleşen .... 2011/176 Esas 2011/1005 karar sayılı ek davasında ise, mevcut dava dosyasında ıslah tarihinden sonra bankaya yapılan kredi taksit ödemelerinin 21.640 TL olduğunu belirterek, ödenen bu
    bedelin ödeme günlerinden itibaren işleyecek bankalarca uygulanan en yüksek faiz oranı ile tarafına iadesini istemiştir.
    Davalılar; davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece, asıl davada ıslah talebinin reddi ile 113.167,76-TL"nin dava tarihinden itibaren bankanın gördüğü en yüksek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, birleşen ek davanın ise kabulü ile 21.640,00 TL"nin dava tarihinden itibaren bankanın uyguladığı en yüksek faizi ile birlikte davalılardan müştereken müteselsilen tahsiline karar verilmiş, hüküm davacı ... davalı ... A.Ş tarafından temyiz edilmiştir.
    1-6100 sayılı HMK 297 maddesi gereğince; hükümde, tarafların iddia ve savunmalarının özeti anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebeplerinin yer alacağı, belirtildikten sonra, hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesinin gerekli olduğu belirtilmiştir. Kısa kararla gerekçeli kararın birbirinden farklı olması yargılamanın aleniyeti, kararların alenen tefhim olunmasına ilişkin Anayasanın 141. maddesi ile HMK’nun yukarıda değinilen buyurucu nitelikteki maddelerine de aykırı bir durum yaratır. Ayrıca bu husus kamu düzeni ile ilgili olup, gözetilmesi yasa ile hâkime yükletilmiş bir görevdir.
    İncelenen dosya içeriğine göre; mahkemenin 27.09.2012 tarihli kararın gerekçe kısmında, “davacının ıslah ile ek talepte bulunabileceği ancak ıslah dilekçesinde fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmadığı, bu nedenle ek dava açamayacağı” belirtildikten sonra, dava ve ek davanın bilirkişi raporuna göre kabulü cihetine gidildiğinin belirtilerek gerekçede çelişki yaratıldığı gibi, gerekçeli kararın hüküm fıkrasında ise, “ıslah talebinin reddine karar verilerek, davacının açtığı ek davanın ise kabulüne karar verildiği” belirtilmekle bu kez kısa karar ile gerekçeli karar arasında da aykırılık yaratıldığı anlaşılmaktadır. Somut uyuşmazlıkta yukarıda açıklanan yasal düzenleme gözetilmeyerek gerekçe ile gerekçeli kararın hüküm fıkrası arasında çelişki oluşturulması, usul ve yasaya aykırı olup, BOZMAYI gerektirir.
    2-Bozma nedenine göre tarafların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) no’lu bentte açıklanan nedenle hükmün BOZULMASINA, (2) no’lu bentte açıklanan nedenle tarafların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, 990,00 TL duruşma avukatlık parasının birbirlerinden alınarak karşılıklı ödenmesine, peşin alınan 2.001,75 TL. temyiz harcının Davalı ..."a, 21,15 TL temyiz harcının davalı ... A.Ş."ye istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17.09.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.

















    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi