Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/8363
Karar No: 2013/11409
Karar Tarihi: 10.12.2013

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2013/8363 Esas 2013/11409 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, tapuda kayıtlı olmayan taşınmazlarının kazandırıcı zamanaşımı yoluyla tescili için dava açmıştır. Mahkeme, fen bilirkişisi raporuna dayanarak davacı lehine karar vermiştir. Ancak Yargıtay, yapılan incelemenin yetersiz olduğuna ve bilirkişinin eksik rapor sunduğuna karar vermiştir. Yapılacak incelemede komşu köylere ait kadastro paftaları, komşu parsel tutanakları ve dayanakları belgeler, orman tahdit tutanakları ve haritaları, eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı gibi belgeler incelenerek çekişmeli taşınmazın öncesinin orman sayılan yerlerden olduğunun belirlenmesi ve oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir. Kanun maddeleri ise şu şekildedir: Medenî Kanunun 713. maddesi, 6831 sayılı Kanun, 3302 sayılı Kanun, H.G.K.'nun 24/10/2001 gün ve 2001/8 - 964 - 751 sayılı ve 13/03/2002 gün ve 8/183 - 187, 21/01/2004 gün ve 8/15 - 7, 12/05/2004 gün ve 8/242 - 292 ve 20. H.D.'nin 2008/20 - 214-241 sayılı kararları.
(Kapatılan)20. Hukuk Dairesi         2013/8363 E.  ,  2013/11409 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı, dava dilekçesinde sınırlarını bildirdiği...Beldesi, Mezarlık Mevkiinde bulunan taşınmazlarının tapuda kayıtlı olmadığını, kazandırıcı zamanaşımı zilyedliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının yararına oluştuğunu iddia ederek Medenî Kanunun 713. maddesi hükmüne göre adına tescilini istemiştir.
    Mahkemece, davanın kabulüne ve fen bilirkişisi ... tarafından düzenlenen 21.05.2007 tarihli raporuna ekli krokide (A) ile işaretli bölüm içinde (1) numara ile belirtilen 450,32 m², (4) numara ile belirtilen 2579,18 m², (B) ile işaretli 2720,27 m², (C) işaretli bölüm içinde (7) numara ile belirtilen 26 m² ve (D) ile işaretli 4798,20 m² yüzölçümlü taşınmazların davacı adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz olan taşınmazın tescili istemine ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde dava tarihinden önce 11.08.1987 tarihinde 6831 sayılı Kanuna göre yapılıp 24.11.1988 - 24.05.1989 tarihleri arasında ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu ve 3302 sayılı Kanunla değişik 2/B uygulaması vardır. Genel arazi kadastro çalışmaları 1956 yılında yapılıp kesinleşmiştir. Kesinleşme tarihi ile davanın açıldığı tarih arasında 20 yıllık süre geçmiştir.
    Mahkemece, davacı adına tesciline karar verilen taşınmazlara ilişkin olarak davasız ve aralıksız malik sıfatıyla 20 yıl süreyle zilyetlik şartlarının oluştuğu kabul edilerek hüküm kurulmuş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli ve elverişli değildir. Şöyle ki; Dairecede temyiz incelemesinde yapılan iade sonucu alınan bilirkişi raporunda çekişmeli taşınmazların bir kısmının yeşil alanda kaldığı halde, orman bilirkişi tarafından tamamının açık alanda olduğunun rapor edilmesi, çekişmeli taşınmazların bir kısmının köy sınırında yer aldığı halde, komşu köyde orman kadastrosu yapılıp yapılmadığı araştırılmamış, yapılmış ise orman kadastrosu tutanakları ve haritası getirtilmemiş, her iki köy kadastro paftaları kenarlaştırılarak tesbit edilecek komşu parsellerin tesbit tutanakları ve dayanakları belgeler getirtilmemiştir. Eksik inceleme ve araştırma ile hüküm kurulamaz.
    O halde, mahkemece, komşu köylere ait kadastro paftası, komşu parsel tutanakları ve dayanakları belgeler, orman tahdit tutanakları ve haritaları, eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı, ile dava tarihinden 15 - 20 yıl önce en az iki zamanda birbirini izleyen bindirmeli olarak çekilen çiftli hava fotoğrafları ve bu fotoğrafların yorumlanması ile üretilen memleket haritaları ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında halen Çevre ve Orman Bakanlığı (Orman ve Su İşleri Bakanlığı) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek bir uzman orman mühendisi, bir ziraat mühendisi ve bir fen elemanı yardımıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazların öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; keşifte, hâkim gözetiminde, taşınmazların dört yönden renkli fotoğrafları çektirilip, onaylanarak dosyaya eklenmeli; orman kadastrosu kesinleşdiğine göre, fen ve uzman orman bilirkişileri eliyle yerine uygulanacak kesinleşmiş tahdit haritası ile irtibatlı, taşınmazların konumunu gösteren orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazların konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri ayrı renklerle işaretli ve bilirkişilerin onayını taşıyan, duraksamaya yer vermeyecek nitelikte kroki düzenlettirilmeli, çekişmeli taşınmazların öncesinin orman sayılan yerlerden olduğunun belirlenmesi halinde, orman tahdidinin kesinleştiği tarihten itibaren zilyetlikle kazanılabileceği ile dava tarihi ile orman tahdidinin kesinleştiği tarih arasında 20 yıl sürenin dolmadığı (H.G.K.’nun 24/10/2001 gün ve 2001/8 - 964 - 751 sayılı ve 13/03/2002 gün ve 8/183 - 187, 21/01/2004 gün ve 8/15 - 7, 12/05/2004 gün ve 8/242 - 292 ve 20. H.D.’nin 2008/20 - 214-241 sayılı kararları) gözönünde bulundurulmalı ve oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmelidir.
    Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı biçimde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA 10/12/2013 gününde oy birliği ile karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi