
Esas No: 2012/956
Karar No: 2012/1537
Karar Tarihi: 07.02.2012
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2012/956 Esas 2012/1537 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 24.11.2010 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 02.12.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı, ..., ... Köyünde bulunan 180 parsel sayılı taşınmazın davalı ...’a ait 9/14 payın 60 metrekarelik kesiminin 29.08.1990 tarihli satış vaadi sözleşmesi ile satışının vaad edildiğini ileri sürerek, satın aldığı kesimin ifrazen tescilini kademeli olarak ise satın aldığı kesime isabet eden payın iptali ile adına tescilini istemiştir.
Davalılar, davayı kabul etmişlerdir.
Mahkemece, dava konusu taşınmazda hisseli satışın mümkün olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dosya içinde bulunan tapu kaydının incelenmesinden dava konusu 180 parsel sayılı taşınmazda vaad borçlusu davalının 9/14 payının bulunduğu, payına 450 metrekare isabet ettiği, 29.08.1990 tarihli satış vaadi sözleşmesi ile bunun 60 metrekarelik kesiminin satışını vaad ettiği anlaşılmıştır.
3194 sayılı İmar Yasasının 18. maddesinin son fıkrasında, “veraset yolu ile intikal eden, bu kanun hükümlerine göre şuyulandırılan Kat Mülkiyeti Kanunu uygulaması, tarım ve hayvancılık turizm sanayi ve depolama amacı ile yapılan hisselendirmeler ile cebri icra yolu ile satılanlar hariç imar planı olmayan yerlerde her türlü yapılaşma amacı ile arsa ve parselleri hisselere ayıracak özel parselasyon planları, satış vaadi sözleşmeleri yapılamaz.” hükmü getirilmiştir. Bu hüküm imar planı geçmeyen yerlerde çarpık yapılaşmayı önlemeye yöneliktir.
Somut olayda; dava konusu taşınmazın imar planı dışında kaldığı ve üzerinde bina bulunduğu anlaşılmıştır. Hisse satışı 3194 sayılı İmar Yasasının 18/son maddesine aykırılık teşkil edeceğinden ve anılan hüküm kamu düzenine ilişkin bulunduğundan davalıların kabulü de sonuç doğurmaz. Davanın reddi usul ve yasaya uygun olup temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz itirazlarının yukarıda açıklanan nedenlerle reddi ile hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 07.02.2012 tarihinde oy birliği ile karar verildi.