Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/14947
Karar No: 2020/5338
Karar Tarihi: 23.09.2020

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/14947 Esas 2020/5338 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacılar borçlu muris'in ödeyemediği borçları nedeniyle icra takipleri başlatıldığını, ancak murisin borcunu ödeyemediğinin tespit edildiğini belirterek mirasın hükmen reddini talep etmişlerdir. Davalar kabul edilerek mirasın hükmen reddi tespit edilmiştir. Ancak, terekenin borca batık olup olmadığı yeterli bir şekilde araştırılmadığı için hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Kanunlar: Mirasın Hükmen Reddi davaları 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 605/2 maddesi uyarınca açılabilmekte ve ölüm tarihi itibarıyla terekenin aktif ve pasifi net olarak tespit edildikten sonra sonuca göre bir karar verilmesi gerekmektedir.
14. Hukuk Dairesi         2016/14947 E.  ,  2020/5338 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 08/12/2014 ve 15/01/2015 günlerinde verilen dilekçelerle mirasın hükmen reddi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; asıl ve birleştirilen davanın kabulüne dair verilen 31/03/2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı- birleştirilen davada davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Dava ve birleştirilen dava; mirasın hükmen reddi talebine ilişkindir.
    Davacılar vekili, borçlu muris ..."ın vefatından önce borçlarını ödeyememesi nedeniyle davalı ... tarafından icra takipleri başlatılarak haciz işlemi yapıldığını, borçlunun hacze kabil malı bulunmadığının tespit edildiğini, icra dosyalarındaki bu haciz tutanaklarının ödemeden aciz belgesi niteliğinde olup murisin vefat ettiği tarihte borçlarını ödemekten aciz halinde olduğunu, mirasın hükmen reddi gerektiğinden müvekkillerinin borçtan sorumlu olmadıklarını, alacaklılar tarafından geçici aciz belgesi sunularak bu durumun kanıtlandığını belirterek mirasın hükmen reddinin tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Birleştirilen davada davacılar vekili, murisin borcu nedeniyle alacaklı ... tarafından icra takibine girişildiğini, murisin haczi kabil malı bulunmadığı tespit edildiğinden mirasın alacaklı ... yönünden de reddine karar verilmesini istemiştir.
    Davalı ve birleştirilen davada davalı vekili; mirasbırakanın ödemeden aczinin tespiti için tüm malvarlığının tespit edilmesi gerektiğini, davacılar mirası zımnen kabul ettiğinden mirasın hükmen reddi talebinde bulunamayacaklarını belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
    Mahkemece, "Asıl davanın ve birleştirilen davanın kabulü ile, muris ... oğlu, 01/01/1953 doğumlu, ... TC kimlik numaralı ..."ın mirasının davacılar tarafından hükmen reddedildiğinin tespitine" karar verilmiştir.
    Hükmü, davalı ve birleştirilen davalı vekili temyiz etmiştir.
    Dava, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 605/2. maddesi gereğince açılan mirasın hükmen reddi istemine ilişkindir. Ölüm tarihinde miras bırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise, miras reddedilmiş sayılır (TMK m. 605/2). Mirasçılar 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 610. maddesinde yazılı aykırılıklar bulunmadıkça yani zımnen mirası kabul etmiş duruma düşmüş olmadıkça her zaman murisin ödemeden aczinin tespitini isteyebilir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 606. maddesinde belirtilen süre bu davada uygulanmaz. Dava alacaklılara husumet yöneltilerek görülür. Bu davada yetkili mahkeme ise alacaklıların davanın açıldığı zamandaki ikametgahı mahkemesidir. Ayrıca Türk Medeni Kanununun Velayet Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına İlişkin Tüzüğün 39/2. fıkrası gereğince mirasın reddi yetkisini içeren özel vekaletname sunulması da zorunludur.
    Öte yandan mirasın hükmen reddi davaları niteliği gereği davalı-alacaklının, murisin terekesinin borca batık olduğunu bilmediği, bilmesinin de mümkün olmadığı, terekenin borca batık olup olmadığına yapılan yargılama sonrasında karar verilen davalar olduğundan yargılama gideri ve harçtan davalı taraf değil davacı taraf sorumlu olur.
    Somut olaya gelince mahkemece davanın ve birleştirilen davanın kabulüne karar verilmiş ise de; yapılan araştırma ve incelemeler hüküm kurmaya yeterli değildir. Mirasın hükmen reddine ilişkin olarak açılan davalarda, terekenin açıkça borca batık olup olmadığının araştırılması gerekmektedir. İcra takibi sonunda aciz vesikası düzenlenmesi halinde de terekenin borca batık olduğu kabul edilir. Aksi halde terekenin borca batık olup olmadığı, murisin malvarlığı bulunup bulunmadığının usulüne uygun olarak bankalar, trafik tescil müdürlüğü, vergi daireleri, belediyeler, tapu müdürlüğü v.b. kurum ve kuruluşlardan sorulması, murisin alacak ve borçları zabıta marifetiyle de araştırılarak aktif malvarlığı ile takibe konu borç miktarı gözönünde tutularak aktif ve pasifinin tereddüte neden olmayacak şekilde belirlenmesi gerekmektedir. Dosya içerisinde yer alan Bahçelievler Tapu Müdürlüğü"ne ait cevabi yazıda muris ..."ın taşınmaz kaydına rastlanmadığı belirtilmiş ise de; ... 9. İcra Dairesi"nin 2012/7366 Esas sayılı icra dosyasında yer alan 14.01.2014 tarihli tapu kayıtlarına göre muris ..."ın Kütahya"da birden fazla taşınmaz malının bulunduğu anlaşılmıştır. Yine davalı ve birleştirilen dosya davalısı tarafından borçlu muris aleyhine yapılan icra takiplerine ait dosyalar hükme esas alınarak terekenin pasifi belirlenmiş ise de; borçlu murisin aciz halinde olduğu net olarak tespit edilmemiştir. Hal böyle olunca murisin ölüm tarihi itibariyle terekesinin aktif ve pasifi net olarak tespit edildikten sonra sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme sonucu hüküm kurulması doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ve birleştirilen davada davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23.09.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi