Nitelikli dolandırıcılık - hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2017/10846 Esas 2020/401 Karar Sayılı İlamı

15. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/10846
Karar No: 2020/401
Karar Tarihi: 16.01.2020

Nitelikli dolandırıcılık - hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2017/10846 Esas 2020/401 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık, Mazda yetkili servisi olarak faaliyet gösteren bir şirketin aracını bakım için aldı ve araç iken trafik kazası yaptı. Şirket aracın değiştirilmesini talep etti ancak sanık aracı tamir etti ve aracın sigorta şirketinden 11.809,32 TL hasar bedelini tahsil etti. Ancak sanık hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanmak veya dolandırıcılık suçlarını işlemek için kasten hareket etmediğinden beraat etti.
Mahkeme kararında, Türk Ceza Kanunu'nun 157. maddesi (Nitelikli Dolandırıcılık Suçu), 253. maddesi (Hizmet Nedeniyle Güveni Kötüye Kullanma Suçu) ve 61. maddesi (Kasten Suç İşlemek) yer aldı.

15. Ceza Dairesi 2017/10846 E. , 2020/401 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma
HÜKÜM : Beraat

Nitelikli dolandırıcılık ve hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçlarından sanığın sanıkların beraatine ilişkin hükümler, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın yetkilisi olduğu...Otomotiv Yat. ve Paz. Ltd. Şti. nin Mazda yetkili servisi olarak faaliyet gösterdiği, katılan şirkete ait...plakalı aracın bakımı için servise teslim edildiği, bahse konu aracın bakımda olduğu sırada maddi hasarlı trafik kazasına karıştığı, bunun üzerine katılan şirketçe aracın değiştirilmesi talep edildiği halde sanığın bu talebi kabul etmeyip katılan şirketin rızası ve bilgisi dışında aracı tamir ettiği ve yine katılan şirketin rızası dışında “teslim, temlik ve ibra belgesi” düzenleyerek 11.809,32 TL hasar bedelini aracın sigorta şirketinden tahsil ettiğinin iddia edildiği somut olayda, araca yapılan rot-balans işlemi sonrası deneme sürüşü yapılırken kaza yapıldığı, “teslim, temlik ve ibra belgesi”ne katılan şirket adına imza atılmadığı, bu haliyle sanığın suç işleme kastının bulunmadığı ve taraflar arasındaki ihtilafın hukuki nitelikte olduğuna ilişkin mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılama sonunda, taraflar arasındaki ihtilafın hukuki nitelikte olduğu mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, beraate ilişkin hükümlerin ONANMASINA, 16/01/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.