Abaküs Yazılım
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/357
Karar No: 2021/2191
Karar Tarihi: 23.11.2021

BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2019/357 Esas 2021/2191 Karar Sayılı İlamı

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/357
KARAR NO: 2021/2191
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 14/11/2018
NUMARASI: 2016/1023 Esas, 2018/1077 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın iptali
KARAR TARİHİ: 23/11/2021
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Dava; taraflar arasında düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanan iş bedeli alacağının tahsili için yapılan icra takibine vaki itirazın iptali talebine ilişkin olup, mahkemece davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmuştur.Davacı vekili, taraflar arasında yürütülen ticari ilişki kapsamında davalı şirketin müvekkili şirkete 26.128,03TL cari hesap borcunun oluştuğunu, taraflar arasındaki ticari ilişkiden doğan borcun müvekkili şirkete ödenmediğini, davalı tarafın üstlenmiş olduğu ... Projesi kapsamında proje zemini için müvekkili şirketten ... zemin kaplama malzemesi satın aldığını ve müvekkili tarafından uygulamasının gerçekleştirildiğini, müvekkili şirketin davalı tarafa fatura ile meşe parke ve uygulama işi için 25/12/2014 tarih ve ... nolu, 26.128,03TL bedelli fatura düzenlediği ve faturanın taraf kayıtlarına alındığını, bu faturaya rağmen davalı tarafın davacı müvekkiline ödeme yapmadığı gibi parke meşe ve nem kesici astar ürününü davalı tarafa ileterek uygulamasının gerçekleştirildiğini ve hiçbir şekilde ayıp ihbarına maruz kalmadan ürünün ve uygulamasının kabul edilmesine rağmen iş bedelinin davalı yanca ödenmediğini, bunun üzerine alacağın tahsili için davalı hakkında Bakırköy .... İcra Müdürlüğü' nün ... Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi yapıldığını, ancak davalının haksız itirazı üzerine takibin durdurulduğunu ileri sürerek davalının itirazının iptaline, takibin devamına ve icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkili şirketin İstanbul' da biri 5 yıldızlı ..., diğeri 4 yıldızlı ... olmak üzere toplam 780 odalı iki otel ile 478 daireli Residence ve Kongre Merkezi' nin sahibi olduğunu, dolayısıyla müvekkilinin üstlendiği ... Projesi diye bir projesinin bulunmadığını, belirtilen oteller, residance ve kongre merkezinin inşasının tamamlanması için, davacı dahil pek çok firmanın değişik ürün kollarının davet edilerek zemin döşeme, vitrifiye ürünleri, aydınlatma ve diğer alanlarda teklif ve numuneler verilmesinin istendiğini, davacı tarafın da müvekkili şirkete onlarca firma gibi teklif verip numune bir alan döşeyen firma olduğunu, davacının iddia ettiği gibi müvekkili şirketle hiçbir ticari ilişkisinin mevcut olmadığını, davacı tarafından verilen teklif ve uygulaması yapılan numune zemin döşemenin, istenen standartlara uygun olmadığı için teklifinin kabul edilmediğini ve döşenen numunelerin yine davacı tarafından sökülüp alındığını, müvekkili tarafından inşa edilen 5 ve 4 yıldızlı iki otel ve residancedan oluşan toplam 1258 bağımsız bölümün ahşap zeminleri için davacı tarafından verilen teklif ile numune uygulamasının pek çok firma teklifi gibi gerek kalite ve gerekse de uygulama yönünden uygun bulunmayarak numune uygulamasının sökülüp alınmasının istendiğini, davacı tarafın yaptığı numune uygulamayı değişik bahaneler ile uzun bir süre sökmemesi üzerine kendisine taraflarınca sökülüp atılacağının bildirildiğini ve neticeten davacının numune olarak belirlenen alana döşediği zemin uygulaması söküp aldığını, davacının belirlenen alana yaptığı numune uygulamayı sökmesi üzerine kendisine 01/12/2015 tarihli, ... nolu iade faturası düzenlenerek teslim edildiğini, bu durumun yeminli tasdik raporu ile kayıt altına alındığını, davacı tarafından bu iade faturasının birkaç kez alınmadığını, bunun üzerine düzenlenen iade faturasının 15/01/2016 tarihinde ... Kargo vasıtasıyla davacıya teslim edildiğini, davacının art niyetli olmasının anlaşılması üzerine müvekkili şirket tarafından özel amaçlı yeminli mali müşavirlik tasdik raporu alınarak durumun resmi olarak kayıt altına alındığını, dava dilekçesinde, müvekkili tarafından düzenlenerek iade edilen iade faturasından davacı tarafından bahsedilmediğini, davacının sebepsiz zenginleşmeye çalıştığını, taraflar arasında ticari hiçbir ilişkiye dayanmayan ve numune uygulama olarak yapılıp sonrasında sökülüp iade faturası ile alınan numune ürünler nedeniyle yapılan icra takibine itirazlarının haklı olduğunu, asıl kötü niyetli olan ve var olmayan bir alacağı almaya çalışan davacının kötü niyet tazminatına mahkum edilmesi gerektiğini belirterek haksız ve hukuki mesnetten yoksun davanın reddine, haksız ve kötü niyetli davacı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, davacı tarafından davalıya ait tesiste faturada belirtilen miktar itibariyle parke döşemesinin yapıldığı ve bu parke döşemesi kapsamında düzenlenen faturanın miktar olarak uygun olduğu hususunda uyuşmazlık bulunmadığı, davalı tarafın söz konusu parkenin davacı tarafından davalının göstermiş olduğu yere monte edildiği iddiası ile davalı tarafın deneme olarak parke monte edildiği iddiası birlikte değerlendirildiğinde, davacı tarafından parkelerin davalının işyerine monte edildiğinin ve fatura düzenlendiğinin anlaşıldığı, davacı tarafından düzenlenen parkeye ilişkin faturanın davalı tarafından alınarak ticari defterlerine işlendiğinin bilirkişi incelemesinden anlaşıldığı, bilirkişi incelemesi itibariyle davalı ticari defterlerinde parkeye ilişkin fatura iade faturası düzenlenerek taraflar arasındaki alacağın sıfırlandığı, davalı tarafından düzenlendiği belirtilen iade faturasının davalı iddiası itibariyle davacı tarafından teslim alınmadığı, ... kargo ile fatura gönderildiği yönelik beyanları itibariyle, ... kargo ile davalı tarafından bir gönderinin olduğu, ancak gönderinin içeriğinin belli olmadığı, bununla birlikte kargo şirketleri ile ticari evrak kayıtların tebliğinin sözkonusu olmadığı, davalı tarafın kendi ticari defterlerinde dava konusu faturaya ilişkin iade faturası düzenlenmiş ise de, yerleşik Yargıtay içtihatları ve mevzuat itibariyle iade faturasının kesilmiş olmasının yeterli olmayıp, iade faturasının tebliği ile faturada bulunan malların iadesinin ispatlanması gerektiği, davalı tarafın iade faturası kapsamında bulunan malların iadesini ispat edemediği, bu itibarla dava konusu fatura kapsamında malların bedelinin davalı tarafından ödenmesi gerektiği gerekçesiyle davacının davasının kabulü ile, Bakırköy ... İcra Müdürlüğünün ... Esas sayılı dosyasındaki itirazın iptali ile takibin devamına, Takip alacağı faturaya dayalı, likit ve bilinebilir nitelikte olması, davalının itirazıyla takibin durmasına sebebiyet verildiğinden %20'sini oluşturan 5.225,61TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine karar verilmiştir.Davalı vekili istinaf dilekçesiyle, davada davacının iddiasının, taraflar arasında ticari bir ilişki kurulduğu ve davalının davacıdan ürün satın aldığı yönünde iken; taraflarınca bu iddianın kabul edilmeyerek taraflar arasında bir ürün satışının gerçekleşmediğini, yalnızca numune ürün uygulaması yapılarak, ürünlerin sonradan davacı tarafından iade alındığının iddia edildiğini, mahkemece gerekçeli kararda iddialarının irdelenmeksizin, satış olgusunun tartışmasız bir şekilde kabul edildiğini, salt faturanın tebliğ ve defterlere kayıt aşamasının tartışıldığını, oysaki müvekkilinin parke döşemesi yaptırmak istediği alanın genişliği düşünüldüğünde 26.128,03 TL’nin satışa konu edilemeyecek kadar sınırlı olduğunun açıkça anlaşıldığını, davalı müvekkilinin davacıdan fatura tutarında ürün satın aldığının kabulünün hayatın olağan akışına uygun düşmediğini, mahkemece tüm bu hususlar irdelenmeksizin kurulan hükmün eksik ve hatalı olduğunu, mahkemece davalı müvekkili tarafından düzenlenen iade faturasının davacıya tebliğ edilmediğine kanaat getirildiğini, oysa davacı tarafından dosyaya ibraz edilen 30/01/2017 tarihli cevaba cevap dilekçesinde; 01/12/2015 tarih, Seri ..., Sıra ... Nolu iade faturanın davacıya gönderildiği ... teslim fişinde, teslim alan kişinin ... ya da ... olduğunun açıkça ikrar edildiğini, SGK’dan celp edilen davacı şirkete ait sigortalı hizmet dökümü incelendiğinde ise davacının ... isimli bir çalışanı olduğunun anlaşıldığını, dolayısıyla müvekkili şirket tarafından davacıya gönderilen iade faturasının davacıya teslim edildiğini gösterir teslim fişindeki şahsın, davacının sigortalı çalışanı ... olduğunun kabulünün gerektiği, mahkemenin bu hususu göz ardı ederek iade faturasının davacıya tebliğ edilmediği yönündeki kararının hatalı olduğunu, bunun yanı sıra, söz konusu teslim fişinden, kargo içeriğinin 01/12/2015 tarih, Seri ..., Sıra ... Nolu iade faturası (26.128,3TL bedelli) olduğu anlaşılamamakta ise de, taraflar arasında numune ürünlere dair kesilen faturalar haricinde herhangi bir ticari ilişki olmadığı hususunun bilirkişi raporları ile de sabit olup, iade faturasının davacı tarafından teslim alındığının ancak defterlerine işlenmediğinin kabulü gerektiğini, davacı tarafından numune uygulaması yapılan lamine döşemenin teknik şartnamedeki özellikleri taşıyıp taşımadığını tespit etmek açısından ürünlerin belli bir süre sökülmesi mümkün olmadığından olası bir alım için, söz konusu fatura kabul edilerek müvekkilinin defterlerine işlendiğini, ancak numune uygulamanın teknik şartnameye uygun bulunmaması sonucu müvekkili şirketin müteaddit defalar şifahi bildirimleri sonucunda davacı tarafından ürünlerin sökülüp teslim alınmasını müteakip iade faturası düzenlenerek davacıya gönderildiğini, bu hususun dosyada mübrez İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı Yenibosna Vergi Dairesi Müdürlüğü’nce tanzim edilen müvekkili şirkete ait BA ve BS formları ile de sabit olduğunu, 2014 yılına ait BA formunda (105. Sıra) olası bir alış için kayıt altına alınan davaya konu faturanın, 2015 yılına ait BS form kaydı ile (55. Sıra) davacıya iade edildiğini, nitekim celp edilen davacı BA/BS kayıtları incelendiğinde, davaya konu faturanın davacının Aralık 2014 BS formunda kayıt altına alındığını (9. Sıra) ancak müvekkili şirketçe düzenlenip davacıya tebliğ edilen iade faturasının davacı tarafından tekrar BA formu ile kayıt altına alınması gerekirken alınmadığının görüldüğünü, numune ürünlere ilişkin de olsa bir sevk irsaliyesi ile olası bir alış için düzenlenen 5.000,00 TL üzeri bir fatura söz konusu olduğunda, tarafların bu hususu kayıt altına alması ve BA/BS formu düzenlenmesinin yasal zorunluluk olduğunu, müvekkili şirketin yasaya uygun olarak yapılan numune uygulamasına karşın olası bir ticari alış için davacı tarafından gönderilen faturayı kayıt altına alarak BA formu düzenlediğini, nitekim uygun bulunmaması sebebiyle davacı tarafından sökülüp iade alınan bu numunelere ilişkin müvekkili şirketçe düzenlenip davacıya tebliğ edilen 01/12/2015 tarih, Seri ..., Sıra ... nolu iade faturasının da yine kayıt altına alınarak BS formu düzenlendiğini, davalı müvekkili şirketin, biri 5 yıldızlı ... , diğeri 4 Yıldızlı ... ile çok sayıda daireden oluşan ... dairelerinden oluşan projeyi inşa ettiren yatırımcı ve işletmeci firmad olduğunu, projenin henüz inşa aşamasında çeşitli alanlarda birçok firmadan teklif alındığını, müvekkili şirketin aradığı özelliklere sahip olmayan firmalarla haliyle herhangi bir çalışma yapılmaksızın, numune ürünlerin usule uygun iadesinin sağlandığını, davacı tarafından da bu doğrultuda rezidans bloklarının lamine parke kaplanması işine yönelik müvekkili şirkete vermiş olduğu teklif doğrultusunda şantiye alanında numune mahiyetinde bir uygulama gerçekleştirdiğini, fakat döşenen numune ürünlerin müvekkili şirket tarafından teknik şartnameye uygun bulunmaması sebebiyle rezidans bloklarının lamine döşemesi işinin davacı tarafa yaptırılmadığını, söz konusu 1.258 adet dairenin alan genişliği düşünüldüğü takdirde taraflar arasındaki ilişkinin numune uygulamasından ibaret olduğunun son derece açık bir şekilde anlaşıldığını, zira dava konusu fatura bedelinin 26.128,03TL tutarlı olup, müvekkili şirketin davacıdan henüz inşa aşamasında bu bedel karşılığında bir ürün satın almış olmasının hayatın olağan akışına uygun düşmediğini, davacı tarafından şantiye alanında yapılan lamine parke uygulamasının müvekkili şirket tarafından teknik şartnameye uygun bulunmadığından, numune ürünlerin sökülerek iade alınmasının bizzat davacı tarafından gerçekleştirildiğini belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılması için istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Uyuşmazlık, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 470. ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davacı yüklenici; davalı ise iş sahibidir. Davacı yanlar arasında sözlü eser sözleşmesi akdedildiğini ileri sürmüş, davalı ise taraflar arasında düzenlenmiş bir sözleşme bulunmadığını, davacı ile sadece test amaçlı parke döşenmesi konusunda mutabakata varıldığını savunmuştur. Davacı yüklenici tarafından davalı iş sahibi hakkında Bakırköy ... İcra Müdürlüğü' nün ... Esas sayılı dosyasından dayanak 25/12/2014 tarih, ... nolu, 26.128,03 TL bedelli aturaya istinaden 26.128,03 TL alacağın tahsili için ilamsız takip yapıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durdurulduğu anlaşılmaktadır. Tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde mali müşavir vasıtasıyla bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, bu kapsamda bilirkişi tarafından tanzim edilen kök ve ek raporda; dava konusu uyuşmazlık kapsamında gerek davacı şirket ve gerekse davalı şirket tarafından incelemeye ibraz olunan 2014-2015-2016 yılı ticari defterlerinin TTK hükümlerine uygun tutuldukları, davacı şirket tarafından davalı şirket adına düzenlenen takip ve dava konusu bedele esas 25/12/2014 tarih, ... nolu, 26.128,03 TL bedelli faturanın davacı şirket 2014 yılı ticari defterlerine zamanında ve usulüne uygun olarak davalı adına “borç” kaydedildiği; bu fatura bedeline istinaden davalı şirket tarafından yapılan ödeme kaydına rastlanmadığı, bu çerçevede davacı şirket tarafından ibraz olunan 2014-2015 ve 2016 yılı ticari defterlerine göre, davalı borç tutarı yani davacının davalıdan takip ve dava tarihi itibarıyla alacaklı olduğu tutarın 26.128,03TL olarak yer aldığı, davacı şirket tarafından davalı şirket adına düzenlenen takip ve dava konusu bedele esas 25/12/2014 tarih, ... nolu, 26.128,03 TL bedelli faturanın davalı şirket 2014 yılı ticari defterlerine zamanında ve usulüne uygun olarak davacı adına “alacak” kaydedildiği; bu fatura bedeline istinaden davalı şirket tarafından yapılan ödeme kaydına rastlanmadığı gibi davalı şirket tarafından davacı şirket adına 01/12/2015 tarih, ... nolu, 26.128,03TL bedelli iade faturasının düzenlendiği, bu faturanın davacı şirket 320.01.8028 alt hesap koduna “borç” kaydının yapılması ile davalı şirketin 2015 yılı ticari defterlerine göre davacı yan B/A tutarının sıfırlandığı,neticeten, davacı şirket tarafından ibraz olunan 2014-2015 ve 2016 yılı ticari defterlerine göre davacının davalıdan olan alacak bakiyesinin “sıfır” olduğu, yani takip ve dava tarihi itibarıyla davalının davacıya borçlu bulunmadığının görüldüğü, tarafların bağlı bulunduğu vergi dairelerinden celp edilen BA-BS Formlarının her iki şirket ticari defter kayıtlarını destekler durumda olduğu, davacı şirket tarafından davalı şirket adına 25/12/2014 tarihinde düzenlenen ve davalı şirket tarafından davaya cevap dilekçesinde yer alan beyanları kapsamında özetle, proje şartlarına uygun olmadığı vb gerekçelerle kabul edilmeyerek VUK ve TTK hükümlerine uygun olarak 01/01/2015 tarihinde iade faturası düzenlenmek suretiyle iade edilen mal ve hizmetin numune ürün olup olmadığı hususunda taraflarınca tespit yapma ve değerlendirme olanağı uzmanlık alanı çerçevesinde mümkün bulunmadığı bildirilmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerine göre; taraflar, kanunda belirtilen süre ve usule uygun olarak ispat hakkına sahiptir (HMK 189/1). İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir (HMK 190/1). Bu açıklamalar ışığında somut olayda davalı, taraflar arasındaki anlaşmanın sadece test amaçlı olduğunu ileri sürdüğünden bunu ispat yükü davalı taraftadır. Ancak davalı yanca bu iddianın ispatı yönünden dosyaya her hangi bir delil ibraz edilmediği anlaşılmaktadır. O halde, mahkemece davacı yüklenici tarafça davalının iş yerine parke döşemesi yapıldığının sabit olduğu, bu hususta taraflar arasında ihtilaf bulunmadığı, ancak davalının uygulamanın test amaçlı olduğu iddiası yönünden ispat yükünün davalıda olduğu kabul edilerek, davalının uygulamanın test amaçlı olduğunu ispat edemediği, taraflarca tutulan ticari defterlerin sahipleri lehine delil niteliğinde olduğu, davalı tarafın kendi ticari defterlerinde dava konusu faturaya ilişkin iade faturası düzenlenmiş ise de, davalı yanca iade faturası kapsamında bulunan malların davacıya iade edildiğinin kanıtlamadığı, bu itibarla davacının dava konusu fatura kapsamında malların bedelini davalıdan talep etmesinde haklı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmesi isabetli olmuştur. Açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzeni gözetilerek yapılan istinaf incelemesi sonucunda, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebeplerine göre, mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b-1. bendi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 14/11/2018 tarih ve 2016/1023 Esas, 2018/1077 Karar sayılı kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan REDDİNE, 2-Alınması gereken 1.784,81 TL nisbi istinaf karar harcından davalı tarafça peşin olarak yatırılan toplam 446,21 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.338,60 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA, 3-Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA, 4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK'nın 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 23/11/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi