MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kilitlenmek suretiyle muhafaza altına alınan eşya hakkında hırsızlık, kimliği hakkında yalan beyan
HÜKÜM : Mahkumiyet

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:

Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1- Sanık hakkında iddianamede TCK’nın 58. maddesinin uygulanması talep edilmediği, sanığa kovuşturma aşamasında CMK"nın 226. maddesi uyarınca ek savunma hakkı tanınmadan TCK"nın 58. maddesi uyarınca uygulama yapılarak savunma hakkının kısıtlanması,
2- Sanığın yakalanması ile ... ve... olduğunu kolluk görevlilerine bildirmesi karşısında, belirtilen kimlik bilgileri ile ilgili şahısların nüfusa kayıtlı olup olmadıkları belirlendikten sonra, sanığın eyleminin TCK"nın 268. maddesinde yer alan suçu oluşturacağı dikkate alınmadan yazılı şekilde hüküm kurulması,
3- TCK"nın 53/1. maddesinin (c) fıkrasındaki, kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından yoksunluğun koşullu salıverme tarihine kadar süreceğinin gözetilmemesi suretiyle aynı maddenin üçüncü fıkrasına aykırı davranılması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafiinin temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK"nın 326/son maddesinin gözetilmesine, 24.12.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi.