Esas No: 2016/13975
Karar No: 2021/1830
Karar Tarihi: 25.03.2021
Danıştay 4. Daire 2016/13975 Esas 2021/1830 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2016/13975
Karar No : 2021/1830
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : … Elektronik Tekstil Gıda ve Dış Ticaret Limited Şirketi
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirket adına, sahte veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge kullandığından bahisle re'sen tarh edilen 2009/4 ila 10 dönemi vergiz ziyaı cezalı katma değer vergisi ile kesilen özel usulsüzlük cezasının kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Vergi Mahkemesince verilen kararda; verilen 10/04/2015 ve 02/06/2015 tarihli ara kararlar ile dava konusu inceleme raporunda incelemenin dayanağı olarak gösterilen … tarih ve … sayılı inceleme yazısı ve varsa bunların eklerinin gönderilmesinin istenildiği, ara karar gereklerinin yerine getirilmemesi halinde dava dosyasında bulunan mevcut bilgi ve belgelere karar verileceğ de belirtilmiş olmasına rağmen belirtilen yazının dosyaya sunulmadığı, bu durumda, dava konusu işlemlerin dayanağı konumundaki vergi inceleme raporunun inceleme görevi verilmeden düzenlenen, yani inceleme usul ve esaslarına ilişkin olan mevzuata aykırı olarak düzenlenen bir rapor olduğu sonucunun ortaya çıktığından bu rapora istinaden yapılan dava konusu vergi ziyaı cezalı KDV tarhiyatlarında ve kesilen özel usulsüzlük cezasında hukuka uyarlık görülmediği, kaldı ki, davacı şirket hakkında düzenlenen vergi inceleme raporunda, anılan mükelleflerin düzenlediği faturalara ilişkin indirimlerin reddi sebebi olarak bu şirketler hakkında düzenlenen vergi tekniği raporlarının gösterildiği, 10/04/2015 tarihli ara kararı ile bu teknik raporların da istenilmesine karar verildiği, süresi içerisinde bu ara karar gereklerinin yerine getirilmediği, 02/06/2015 tarihli ara kararı ile yine sahte fatura düzenleyen firmalara ait raporların istenildiği, bu ara kararda davalı idareye kesin süre verildiği, kesin sürenin sonuçlarının hatırlatıldığı, buna rağmen ara karar gereklerinin yerine getirilmediği, dava konusu cezalı tarhiyatların bu mükelleflerden olan alımlara isabet eden kısımlarında bu sebeple de hukuka uyarlık görülmediği sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Anılan mükellefler hakkında teknik raporlar düzenlendiği ve dava konusu edilmediğinden sahte fatura düzenleyicisi oldukları hususunun kesinleştiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun "Re'sen Vergi Tarhı" başlıklı 30. maddesinde, re'sen vergi tarhı, vergi matrahının tamamen veya kısmen defter, kayıt ve belgelere veya kanuni ölçülere dayanılarak tespitine imkan bulunmayan hallerde takdir komisyonları tarafından takdir edilen veya vergi incelemesi yapmaya yetkili olanlarca düzenlenmiş vergi inceleme raporlarında belirtilen matrah veya matrah kısmı üzerinden vergi tarh olunması şeklinde tanımlanmış ve maddenin 6. bendinde, tutulması zorunlu olan defterlerin veya verilen beyannamelerin gerçek durumu yansıtmadığına dair delil bulunmasının re'sen tarh nedeni olduğu hükmüne yer verilmiştir.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 29. maddesinde de, katma değer vergisi indirim mekanizması düzenlenmiş, 29. maddenin (a) bendinde; mükelleflerin, yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisini indirebilecekleri belirtilmiş; aynı Kanunun 34. maddesinin 1. bendinde, yurt içinden sağlanan veya ithal olunan mal ve hizmetlere ait katma değer vergisinin alış faturası veya benzeri vesikalar ve gümrük makbuzu üzerinde ayrıca gösterilmek ve bu vesikalar kanuni defterlere kaydedilmek şartıyla indirilebileceği kurala bağlanmıştır.
3065 sayılı Kanunun 29. maddesine göre mükellefler kendilerine yapılan teslim ve hizmetler nedeniyle düzenlenen fatura ve benzeri vesikalardaki katma değer vergisini indirim konusu yapabilirler. Ancak, 213 sayılı Kanunun 3. maddesinin (B) bendinde ifade edildiği üzere vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyeti esastır. Bu kuralın gereği olarak mükelleflerin Katma Değer Vergisi Kanununun 29. maddesi hükmünden yararlanabilmelerinin ön şartı, fatura ve benzeri vesikaların gerçeği yansıtması, indirim konusu yapılacak verginin fatura veya benzeri belgeler ile gümrük makbuzu üzerinde ayrıca gösterilmesi ve söz konusu belgelerin kanuni defterlere kaydedilmiş olmasıdır. Mükelleflerin yapmış oldukları katma değer vergisi indirimlerinin hukuka uygun olup olmadığını incelemek amacıyla defter ve belgelerin incelemeye ibrazının vergi dairesi tarafından istenilmesine rağmen ibraz edilmemesi durumunda ya da bir kısım gider belgelerinin sahte olduğunun iddia edilmesi karşısında ise, vergi dairesince, 3065 sayılı Kanunun 29. ve 34. maddelerinde düzenlenen indirim şartlarının yerine getirilip getirilmediği araştırılarak, indirim konusu vergilerin reddi ve re'sen vergi tarhiyatı yapılabileceği açıktır.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 20. maddesinde düzenlenen re'sen araştırma yetkisi, idarenin kendi yetkisini kullanarak yapmış olduğu inceleme ve araştırmaya dayalı idari işlemden kaynaklanan idari uyuşmazlığın çözümü için gerekli belge ve bilgilerin, davaya bakan yargı yerine sağlanması amacını, bir başka anlatımla dava konusu yapılan idari işlemin hukuka uygunluğunu denetleme amacını güttüğü açıktır.
Dosyanın incelenmesinden; Marmara Küçük ve Orta Ölçekli Mükellefler Grup Başkanlığı'nın … tarih ve … sayılı yazısı ile davacı şirketin sahte fatura kullanımı nedeniyle incelemeye alındığı, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun "İncelemede Uyulacak Esaslar" başlıklı 140. maddesi ve bu maddeye dayanılarak çıkarılan ve 31/10/2011 tarih ve 28101 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Vergi İncelemelerinde Uyulacak Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik hükümleri çerçevesinde yapılan inceleme sonrasında düzenlenen vergi inceleme raporuna istinaden davacı şirketin sahte ve muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge düzenlediği tespit edilen … Vergi Dairesi mükellefi … Ltd. Şti. ile … Vergi Dairesi mükellefi … Haberleşme ve Elekt. Ür. İth. İhr. Paz. San. Ltd. Şti.'nden yaptığı alışlarını sahte belge ile belgelendirdiğinden bahisle bu alışlara ilişkin katma değer vergisi indirimleri kabul edilmeyerek cezalı tarhiyatların yapıldığı; Mahkemece, belirtilen yazının dosyaya sunulmadığı, bu durumda, dava konusu işlemlerin dayanağı konumundaki vergi inceleme raporunun inceleme görevi verilmeden düzenlenen, yani inceleme usul ve esaslarına ilişkin olan mevzuata aykırı olarak düzenlenen bir rapor olduğu sonucunun ortaya çıktığından bu rapora istinaden yapılan dava konusu vergi ziyaı cezalı KDV tarhiyatlarında ve kesilen özel usulsüzlük cezasında hukuka uyarlık görülmediği, davacı şirkete faturaları düzenleyen mükellefler hakkında düzenlenen vergi tekniği raporlarının da sunulmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlıkta; Marmara Küçük ve Orta Ölçekli Mükellefler Grup Başkanlığı'nın … tarih ve … sayılı yazısı ile davacı şirketin sahte fatura kullanımı nedeniyle incelemeye alındığı dikkate alındığında, incelemenin belli mükelleflerden yapılan alımlarla sınırlı olmadığı, dolayısyla, inceleme sonucu davacı şirket adına sahte olarak düzenlenen tüm faturaların indirimlerden çıkartılmasının, davacı şirket hakkında yapılacak incelemenin doğal sonucu olduğu, bu nedenle, Mahkemenin, belirtilen yazının dosyaya sunulmadığı, dava konusu işlemlerin dayanağı konumundaki vergi inceleme raporunun inceleme görevi verilmeden düzenlenen, yani inceleme usul ve esaslarına ilişkin olan mevzuata aykırı olarak düzenlenen bir rapor olduğu gerekçesinde isabet bulunmamaktadır.
Ayrıca; Mahkemece, ilgili dönemde davacı şirkete fatura düzenleyen … Vergi Dairesi mükellefi … Ltd. Şti. ile … Vergi Dairesi mükellefi … Haberleşme ve Elekt. Ür. İth. İhr. Paz. San. Ltd. Şti. hakkında düzenlenen vergi tekniği raporlarının dosyaya sunulmadığı gerekçesine de yer verilmiş ise de; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 20. maddesinde düzenlenen re'sen araştırma yetkisi kapsamında, temyiz incelemesi yapan Danıştay tarafından, davacı şirkete fatura düzenleyen adı geçen firmaların düzenlediği faturaların sahte olup olmadığı yönünde bir karar verilip verilmediği hususunun değerlendirilmesi gerekmiştir.
Bu kapsamda; Danıştay Dördüncü Dairesinin 21/01/2021 tarih ve E:2016/14675 sayılı kararında, davacı şirkete ilgili dönemde fatura düzenleyen … Vergi Dairesi mükellefi … Haberleşme ve Elektrik Paz. San. Tic. Ltd. Şti. hakkında … tarihli ve … sayılı vergi tekniği raporunun düzenlendiği, telekomünikasyon ekipman ve parçalarının toptan ticareti işiyle uğraşmak üzere 01/2008’de mükellefiyet tesis ettirdiği, mükellefiyetinin 31/05/2011 tarihi itibariyle re’sen terkin edildiği, 2009 ilâ 2012 yıllarına ait defter-belgelerini vergi incelemesi için ibraz etmediği, en son ortaklarının %99 hisseli … ve %1 hisseli … olduğu, 15/09/2009 tarihinde kanuni temsilciliğini …’in üstlendiği; …'in 24/09/2010 tarihinde tescil edilen karar ile hisselerini …’a devrettiği ve …’ın kanuni temsilci seçildiği, mükellefin 22/07/2010 ve 20/01/2011 tarihlerinde adres değişikliği yaptığı, mükellefin 40 cilt fatura bastırdığı, mükellefin tarh dosyasında 2009 ila 2012 yıllarına ait defter tasdik bilgilerinin bulunmadığı, 2010 ve sonraki yıllara ilişkin muhtasar beyannameleri ile kurumlar vergisi beyannamelerini vermediği, 2009/5-2011/5 dönemleri arasındaki toplam matrahın 36.117.993,87 TL, tahakkuk eden KDV’nin 6.509.469,53 TL ve ödenecek KDV’nin 42.710,49 TL olduğu, mükellefin tahakkuk eden vergilere ilişkin hiç ödeme yapmadığı, Ba-Bs analizlerine göre, 2009 ila 2012 yılları arasında mükelleften alış beyan edilen tutarın 32.287.353 TL olduğu, 2009-2010 yıllarında alış yaptığı mükelleflerden 18’i hakkında sahte fatura düzenlemekten dolayı vergi tekniği raporu bulunduğu, 01/02/2008 tarihli işe başlama yoklamasına göre, işyerinin 80 m2 olduğu, 1 işçinin bulunduğu, mükellefin toptan cep telefonu ticareti ve tamir işine başladığı, aynı işyerini … İletişim Elektronik Ür. İth. İhr. Paz. Ltd. Şti. ile birlikte kullandığı, işyerinde demirbaş olarak 8 adet çalışma tezgahı, 8 adet bilgisayar, 2 adet masa, 12 koltuk, 3 havye, 3 evrak dolabı, 2 klima bulunduğu; 10.6.2009 ve 12.11.2009 tarihli yoklamalara göre, şirketin faal olduğu, 5 işçisinin bulunduğu, ihracat ve imalatın olmadığı, şube ve deposunun bulunmadığı, 22/12/2010 tarihli yoklamaya göre, şirketin adreste faaliyette bulunmadığı, adresin boş ve kapalı olduğu, şirketin adresten ayrıldığının ve yeni adresinin bilinmediğinin beyan edildiği, 27/09/2011 tarihli yoklamaya göre, şirketin adreste faaliyette bulunmadığı, adresin boş ve kapalı olduğu, şirketin yaklaşık 1 yıl önce adresten ayrıldığının ve yeni adresinin bilinmediğinin beyan edildiği, 20/12/2011 tarihli yoklamaya göre, şirketin adreste faaliyette bulunmadığı, adresin boş ve kapalı olduğu, şirketin adresten ayrıldığının ve yeni adresinin bilinmediğinin beyan edildiği, nakil bildirimi sonrası yeni adreste yapılan 09/12/2011 tarihli yoklamaya göre, böyle bir adresin mevcut olmadığı, 09/12/2013 tarihli defter-belge yazısını 12/12/2013 tarihinde tebellüğ eden kanuni temsilcisi … tarafından gönderilen 26/12/2013 tarihli cevabi mektupta, adı geçenin, “şirkete çaycı-odacı olarak girdiğini, … isimli şahsın şirketin vergi borçları olduğunu söyleyerek 3 aylığına şirketi üzerine almasını istediğini ve kendisinin şirketi devraldığını, şirketin defter-belgelerini hiç görmediğini ve almadığını, …’nun bildiği kadarıyla cezaevinde olduğunu, o dönemde kendisini iş amacıyla Gürcistan’a gönderdiklerini, … isimli şahsın kendisinden genel vekaletname alıp usulsüz işlemleri yaptığını, bu şahsın nerede olduğunu bilmediğini, mağdur olduğunu” beyan ettiği, … isimli şahsın Mernis’te adresine rastlanmadığı, vekaletnamedeki adresinde de kendisine ulaşılamadığı, muhtasar beyanlarının kira ve serbest meslek ödemelerine ilişkin olduğu ve mükellefin düzenlediği faturaların sahte olduğu sonucuna varıldığı tespitlerine yer verildiği, yer verilen tespitlerin birlikte değerlendirilmesinden de, düzenlemiş olduğu faturaların sahte belge niteliğinde olduğu sonucuna ulaşıldığına karar verildiği; 07/05/2019 tarih ve E:2016/6362, K:2019/3482 sayılı kararı ile de … Vegi Dairesi mükellefi … Telekomünikasyon Gıda Pazarlama Ticaret Limited Şirketi hakkındaki, "… tarih, 2012-… sayılı Vergi Tekniği Raporu'nun incelenmesinden, şirketin diğer lokanta ve restoran faaliyetinde bulunmak üzere 05/06/2007 tarihinde tesis edilen mükellefiyetinin 30/04/2010 tarihinde ilgili vergi dairesi müdürlüğünce re'sen terkin edildiği, İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nün yazısında belirtilen … isimli kişinin kurduğu veya kontrolünde bulunan birçok şirket üzerinden usulsüz müdür atamaları yaparak aldığının tespit edildiği bu şirketlerden birinin de …Telekomünikasyon Gıda Pazarlama Ticaret Limited Şirketi olduğu, bu yazıya istinaden yapılan araştırmada şirkete şirket ortakları dışından sürekli müdür atamaları yapıldığı hususunun tespit edildiği, şirketin 2008 yılından itibaren tahakkuk eden vergilerini ödemediği, şirketin işyeri adresinde 02/07/2008 tarihli yapılan yoklamada adrese müteakip defalar gidilmesine rağmen adresin kapalı olduğu ve bırakılan çağrı mektuplarına icabet edilmediğinin tespit edildiği, yine şirketin işyeri adresinde 23/07/2008 tarihli yapılan yoklamada adreste cep telefonu alım-satımı faaliyetinde bulunduğu, 3 işçisinin olduğu, herhangi bir emtianın olmadığı, işyerinde büro malzemelerinin olduğu, işletmenin ambar, depo, ardiye ve şubelerinin olmadığının tespit edildiği, yine şirketin işyerinde adresinde 28/07/2009 tarihli yoklamada, şirketin adreste olmadığı ve adresi terk ettiği halde yeni adresinin bilinmediğinin tespit edildiği, şirketin işyeri adresinde 24/08/2009 tarihinde yapılan yoklamada tespit anında çalışan işçisinin olmadığı ancak şirket bünyesinde iki işçisinin olduğu, aynı adreste bir başka şirketinde faaliyette olduğunun tespit edildiği, şirketin cep telefonu alım-satımı faaliyetinde bulunduğunun tespit edildiği, şirketin işyeri adresinde 27/08/2009 tarihinde yapılan yoklamada şirketin işyerini 19/08/2009 tarihinde terk ettiğinin tespit edildiği, yine şirketin işyeri adresinde 08/10/2009 ve 31/12/2009 tarihlerinde yapılan yoklamalarda işyerinin boş ve kapalı olduğunun tespit edildiği, yine şirketin işyeri adresinde 13/07/2010 tarihinde yapılan yoklamada adreste bir başka mükellefin faaliyette olduğu ve şirketin adresten ayrıldığı ve yeni adresinin bilinmediğinin tespit edildiği, şirkete şirket ortakları dışından olmak üzere 11/06/2007 ilâ 06/04/2011 tarihleri arasında 40 kişinin atandığı, şirkete dışarıdan müdür olarak atanan …, …, …, …, …, …, …, …'nın verdikleri ifadelerin ortak özelliklerin atanan kişilerin …, … ve … dışında diğer ortak ve müdürleri tanımadıkları, müdür olarak atanmak için …'a vekalet ve imza örneklerini verdikleri, çoğunun silah ruhsatı almak için vekalet verdiklerini sandıkları şirkete müdür olarak atandıklarını bilmedikleri, bu kişilerden silah ruhsatı işlemleri için …'un 7.000,00 USD, 10.000,00 TL gibi paralar aldığı, söz konusu silah ruhsatı işinin Maliye, Hastane ve Emniyet ayaklarının da olduğu, verilen bilgilerden ve tespit edilen hususlardan … isimli kişinin ve arkadaşlarının kurduğu, devraldığı veya kontrolünde bulunan şirketlerin çoğunun şirket ortakları dışından şirkete müdür olarak atanan kişilere silah ruhsatı almak için kullanılan paravan firmalar olduğu, bütün bu veriler ışığında adı geçen şirketin düzenlediği bütün faturaların sahte olduğu sonucuna ulaşıldığı, bu tespitlerden, anılan şirketin sahte fatura düzenlediği konusunda açık delil bulunduğu, söz konusu tespitlerin hukuken itibar edilebilir ve yeterli bulunduğu, davacının adı geçen şirketlerden aldığı fatura tutarları üzerinden indirim konusu yaptığı katma değer vergilerinin reddedilerek ilgili dönemler için vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi tarhiyatı yapılmasında hukuka aykırılık bulunmadığına" dair … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının onandığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda; yukarıda yer verilen tespitlerden ve açıklamalardan, davacı şirkete ilgili dönemde fatura düzenleyen … Vergi Dairesi mükellefi … Ltd. Şti. ile … Vergi Dairesi mükellefi … Haberleşme ve Elekt. Ür. İth. İhr. Paz. San. Ltd. Şti.'nden alınan faturalar nedeniyle yapılan davaya konu cezalı tarhiyatlarda hukuka aykırılık bulunmadığından; 10/04/2015 tarihli ara kararı ile teknik raporların da istenilmesine karar verildiği, süresi içerisinde bu ara karar gereklerinin yerine getirilmediği, 02/06/2015 tarihli ara kararı ile yine sahte fatura düzenleyen firmalara ait raporların istenildiği, bu ara kararda davalı idareye kesin süre verildiği, kesin sürenin sonuçlarının hatırlatıldığı, buna rağmen ara karar gereklerinin yerine getirilmediği, dava konusu cezalı tarhiyatların bu mükelleflerden olan alımlara isabet eden kısımlarında bu sebeple de hukuka uyarlık görülmediğine dair Mahkeme kararında bu yönüyle de isabet görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kabulüne,
2. Temyize konu … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen onbeş (15) gün içinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 25/03/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.