17. Hukuk Dairesi Esas No: 2018/3220 Karar No: 2020/3220 Karar Tarihi: 08.06.2020
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/3220 Esas 2020/3220 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, şirketleri tarafından kaskolanan araçlarının park halindeyken yağmur suları nedeniyle hasar gördüğünü ve sigortalılarına ödedikleri hasar bedelinin tahsilini talep etmek için dava açtı. Ancak davalı, yağmur sularını uzaklaştırma görevinin Belediye'ye ait olduğunu belirterek davanın reddini savundu. Mahkeme, davada idari yargının görevli olduğunu belirterek davanın reddine karar verdi. Ancak Daire, davacının talebinin adli yargıda görülebileceğine hükmetti. Bu nedenle mahkeme dava dosyasını tekrar inceledi ve davanın kabulüne karar verdi. Ayrıca davalının yaptığı icra takibine yapılan itirazı iptal ederek takibin devamına karar verdi. Davacının icra inkar tazminatı talebi ise reddedildi. Kanun maddeleri olarak ise TTK'nun 3, 11, 12/11, 14, 18/1. maddeleri ve 2560 sayılı Kanun hükümleri gösterildi.
17. Hukuk Dairesi 2018/3220 E. , 2020/3220 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, davanın kabulüne ilişkin verilen hüküm, davalı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, şirketleri tarafından kaskolanan aracın park halindeyken, biriken yağmur suları nedeniyle hasar gördüğünü; sigortalılarına 3.995,52 TL. hasar bedeli ödediklerini belirterek ödedikleri bedelin rücuen tahsili için başlattıkları takibe itirazın iptali ile %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalı vekili, davada idari yargının görevli olduğunu, yağmur sularını uzaklaştırma görevinin Belediye"ye ait olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davalının görevindeki hizmetin kusurlu ifası nedenine dayanan uyuşmazlığın idari yargıda çözülmesi gerektiği, adli yargıda görülemeyecek alacak hakkında icra takibi yapılamayacağından geçerli bir icra takibi bulunmadığı gerekçesiyle davanın dava şartı yokluğundan reddine dair verilen hükmün, davacı vekili tarafından temyizi üzerine, Dairemizin 28.03.2016 tarih, 2015/17507 Esas ve 2016/3875 Karar sayılı ilamı ile; "TTK"nun 3, 11, 12/11, 14, 18/1. maddeleri ve 2560 sayılı Kanun hükümleri uyarınca davalı ASAT"ın tacir, davacının iddia ettiği olayın ise haksız fiil niteliğinde olduğu ve tacirin haksız fiilinden kaynaklanan tazminat davasına adli yargıda bakılması gerektiği nazara alınarak işin esasına girilip hüküm kurulması gerektiği" gerekçesiyle karar bozulmuştur. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılamada toplanan delillere göre; davanın kabulü ile davalının icra takibine yaptığı itirazın iptaline ve takibin devamına; davacı yanın icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; davalının uzaklaştırmakla görevli olduğu yağmur sularının tahliyesini sağlayıcı yeterli tesis kurulumu yapmayışı nedeniyle zarardan sorumlu olduğuna ilişkin mahkeme kabulünde bir isabetsizlik görülmemesine; davacının rücu edebileceği alacak miktarının, konusunda uzman bilirkişi tarafından düzenlenen raporla saptanmış ve bu raporun hükme esas alınmış olmasına göre; davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı 219,63 TL kalan onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına 08/06/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.