9. Hukuk Dairesi 2011/54405 E. , 2014/3478 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : GAZİANTEP 1. İŞ MAHKEMESİ
TARİHİ : 15/11/2011
NUMARASI : 2010/241-2011/551
DAVA :Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile izin ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A)Davacı isteminin özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin 20.05.2004 tarihinden 03.05.2010 tarihine kadar haftanın 6 işgünü güvenlik görevlisi olarak çalıştığını, net ücretinin 950 TL olduğunu, iş akdinin birtakım bahanelerle feshedildiğini, davacının savunmasının dahi baskı altında alındığını iddia ederek kıdem, ihbar tazminatı ve izin ücreti alacaklarının faiziyle tahsiline karar verilmesini istemiştir.
B)Davalı cevabının özeti:
Davalı vekili, davacının iş akdinin İş Kanunu 25/II-e ve ı gereği feshedildiğini, şirketin çekim halısı diye adlandırdığı halıları, piyasanın çok altında bir ücrete sembolik bir rakamla çalışanlar istediği takdirde sattığını, bu halıların bir kereye mahsus makineden çıktığını, bir daha aynı halıyı çıkarma işlemi yapılmadığını, bunu şirketin tüm çalışanlarının bildiğini, bu uygulamadan yararlanmak isteyen davacının da zamanında beğendiği beyaz renkli bir çekim halısı satın aldığını, ancak aldığı beyaz halının evine yetmediği, tekrar aynı halıya ihtiyacı olduğu gerekçesiyle istediği halıyı dokutmak ve piyasanın çok altında bir fiyata alabilmek için devamını kalite kontrol görevlisi B.. T.., dokuma ustası Yavuz usta ve M.. 2 planlama ustası T.. S..’nun da yardımlarını alarak şirketin işletmesinde kendisine özel olarak istediği ebatta, desen ve renkteki halıyı, LUX SHAGY kalitesinden 26,33 m2 halıyı bu tür özel uygulamanın işyerinde yasak olduğunu bilmesine rağmen ünite yöneticisine bilgi vermeden yetkililerini ve işveren şirketin de güvenini kötüye kullanarak dokuttuğunu, daha sonra bu durumun 30.04.2010 tarihinde halı depo sorumlusu tarafından halının irsaliye fişi kesilirken tespit edildiğini, bu olayın tamamen şirket aleyhine organize edilerek zincirleme gerçekleştirildiğini, bu nedenle davacının 30 günlük ücreti ile karşılanamayacak bir zarara sebebiyet verdiğinden iş akdinin haklı nedenle feshedildiğini, davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanamadığını, davacının işe giriş tarihinden itibaren izinlerini kullandığını, 2010 yılına ait yıllık izin hakkının doğmadığını savunmuştur.
C)Yerel Mahkeme Kararının Özeti.
Mahkemece, dinlenen tanık beyanları işyerinde yapılan keşif, toplanan tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde 6 yıl gibi uzun bir süre aynı işyerinde çalışan davacının bilerek ve kasden işvereni zarara uğratacak şekilde hareket etmesinin hayatın olağan akışına uygun görülmediği, öncesinde de işveren veya arkadaşları ile herhangi bir husumet oluşturacak olayının yaşanmadığı ve dokuma operatörü olan ve mahkememizin 2010/242 sayılı dosyasının davacısı Y.. U.."un kendisine planlamadan gelen desen ve program dışında üretim yapamayacağı aksi düşünülerek böyle bir üretimi yapsa dahi kendisinin üstü pozisyonundaki amirlerinin kendisini uyarması gerektiği ve davacının ve dokuma operatörünün bu olayda zarar vermek kasdı ile hareket etmediği verilen zararın dahi 394. 95 TL olup bir aylık maaşının altında bulunduğu, işveren tarafından kesin ve net bir şekilde tespit edilen zarar verme kasdı bulunmadığından ve bu husus ispatlanamadığından davacının işten çıkarma dışında farklı bir ceza ile cezalandırılması cihetine gidilebilecek iken işine son verilmesi haklı bir neden olarak kabul edilmemiş ve kıdem ve ihbar tazminatlarının kabulüne karar vermek gerekmiştir.
D)Temyiz:
Karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
E)Gerekçe:
İş sözleşmesinin, işçinin doğruluk ve bağlılığa aykırı söz veya davranışları sebebiyle işverence haklı olarak feshedilip feshedilmediği noktasında taraflar arasında uyuşmazlık söz konusudur.
4857 sayılı İş Kanununun 25 inci maddesinin (II) numaralı bendinde, ahlâk ve iyi niyet kurallarına uymayan haller sıralanmış ve belirtilen durumlar ile benzerlerinin varlığı halinde, işverenin iş sözleşmesini haklı fesih imkânının olduğu açıklanmıştır. Yine değinilen bendin (e) alt bendinde, işverenin güvenini kötüye kullanmak, hırsızlık yapmak, işverenin meslek sırlarını ortaya atmak gibi doğruluk ve bağlılığa uymayan işçi davranışlarının da işverene haklı fesih imkânı verdiği ifade edilmiştir. Görüldüğü üzere yasadaki haller sınırlı sayıda olmayıp, genel olarak işçinin sadakat borcuna aykırılık oluşturan söz ve davranışları işverene fesih imkânı tanımaktadır.
Davacı işçi, davalı işyerinde güvenlik görevlisi olarak çalışmakta olup, daha önce işyerinden çekim halısı diye tabir edilen halı satın aldığı, ancak söz konusu halının evine yeterli gelmemesi üzerine ihtiyacı olan halıyı dokutmak ve piyasanın altında bir değerle satın almak istemesi üzerine, iş akitleri işverenlikçe aynı eyleme katkıları nedeniyle sona erdirilen diğer işçiler Y.., kalite kontrol görevlisi B.. T.. ve M.. 2 Planlama ustası T.. S.. ile birlikte hareket ederek halıyı dokuttuğu eylem sonucu ortaya çıkan zarar her ne kadar işçinin 1 aylık ücretinin altında ise de, söz konusu eylemin doğruluk ve bağlılığa aykırılık oluşturduğu değere bakılamayacağı ve bu eyleme bağlı olarak işverenlikçe yasal sürede gerçekleştirilen feshin haklı nitelik taşıdığı gözetilmeden yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
F)Sonuç:
Hükmün yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 05.02.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.