Abaküs Yazılım
15. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/6544
Karar No: 2018/1237
Karar Tarihi: 29.03.2018

Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2016/6544 Esas 2018/1237 Karar Sayılı İlamı

15. Hukuk Dairesi         2016/6544 E.  ,  2018/1237 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
    - K A R A R -
    Davacı iş sahibi, davalı ise yüklenicidir. Dava, davalı yüklenicinin eser sözleşmesinden kaynaklı alacak için başlattığı icra takibine karşı, davacı iş sahibince açılan menfi tespit davasıdır.
    Davacı iş sahibi davasında; davalı yüklenici ile 27.06.2012 tarihinde ... ilçesi, cadde, sokak ve kapı numaralı levhaların imâli üzerine anlaştıklarını, yüklenicinin gönderdiği malzemelerin bir kısmının uygun bulunarak teslim alındığını bir kısmının ise eksik veya uygun olmadığı gerekçesiyle iade edildiğini, eksikliklerin tamamlanması için yükleniciye 1 ay süre verildiğini ancak yüklenicinin teslim alınan malların bedelinin ödenmesi karşılığında işin sonlandırılmasını kabul ettiğini, alınan mal bedelinin 66.920,16 TL olduğunu, yükleniciye 10.253,43 TL ödeme yapıldığını ancak yüklenicinin 97.973,86 TL bedelli fatura düzenlediğini bunun hukuka aykırı olduğunu yüklenici şirkete 41.973,86 TL borçlu olmadıklarının tespitini talep etmiştir. Davalı yüklenici kararlaştırılan malların eksiksiz teslim edilip fatura kesildiğini savunarak, davanın reddini talep etmiştir
    Mahkemece yapılan yargılamada; taraf beyan ve delilleri değerlendirilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
    2-Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilerek, davacının 41.288,86 TL borçlu olmadığı belirtilmiş ise de; mahkemenin bu sonuca nasıl vardığı anlaşılamamıştır. Mahkeme kararlarının gerekçesi açık ve denetlenebilir olmalıdır. HGK"nın 24.02.2010 tarihli 2010/1-86 Esas ve 2010/108 Karar sayılı kararında da belirtildiği üzere; "yasanın aradığı anlamda oluşturulacak kararların hüküm fıkralarının açık, anlaşılır, çelişkisiz, uygulanabilir olmasının gerekliliği kadar; kararın gerekçesinin de, sonucu ile tam bir uyum içinde, o davaya konu maddi olguların mahkemece nasıl nitelendirildiğini, kurulan hükmün hangi nedenlere ve hukuksal
    düzenlemelere dayandırıldığını ortaya koyacak; kısaca, maddi olgular ile hüküm arasındaki mantıksal bağlantıyı gösterecek nitelikte olması gerekir. Zira tarafların o dava yönünden, hukuk düzenince hangi nedenle haklı veya haksız görüldüklerini anlayıp değerlendirebilmeleri ve Yargıtay’ın hukuka uygunluk denetimini yapabilmesi için, ortada, usulüne uygun şekilde oluşturulmuş; hükmün hangi nedenle o içerik ve kapsamda verildiğini ayrıntılarıyla gösteren, ifadeleri özenle seçilmiş ve kuşkuya yer vermeyecek açıklıktaki bir gerekçe bölümünün ve buna uyumlu hüküm fıkralarının bulunması zorunludur." Bu unsurları taşımayan bir gerekçe, görünüşte gerekçe olup, yasada belirtilen unsurlara uygun yasayolu denetimini mümkün kılan gerçek anlamda bir gerekçe değildir. Mahkemece verilen karar HMK"nın 297. maddesine aykırı olup yapılacak iş mali müşavir bilirkişi seçilmek suretiyle kabul edilen levha ve malzeme bedellerinin hesaplattırılıp davacının borçlu olmadığı miktar tespit edilmelidir. Bu husus gözetilmeden hüküm kurulması doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur.
    SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davacının tüm, davalının sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle kararın temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, fazla alınan temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 29.03.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi