
Esas No: 2015/6348
Karar No: 2016/3544
Karar Tarihi: 28.03.2016
Dolandırıcılık - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/6348 Esas 2016/3544 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : Beraat
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Katılanın ... plaka sayılı aracını olay tarihinde satmak istediği, bu nedenle sanıklar ... ve ..."in bu aracı satmak için müşteri bulduklarını ve ..."da bir müşteriye satacaklarını söylemeleri nedeniyle katılanın kendi kardeşi ..."i de yanlarına göndermek suretiyle hem kardeşine, hem de sanıklar adına aracın satılması için vekaletname verdiği,..."a geldiklerinde sanıkların, katılanın kardeşine askeri tesislerde alıcıya arabayı göstereceklerini ifade ettikleri, ancak ..."in gelmek istemesi üzerine bu kez ..."e, askeri kimliğinin olmaması nedeniyle askeri tesislere giremeyeceğini ifade ederek sanıkların vekaletname ile birlikte askeri tesislere girdiği, akşam üzeri sanıkların ..."le tekrar görüştüklerinde müşterinin aracı beğendiğini, ancak müşterinin bankadaki parasının fonda olması nedeniyle bir kaç gün sonra çekileceğini söyleyerek ..."i otobüsle ..."e gönderdikleri, daha sonra sanıkların aracı ...isimli şahsa sattıkları ve parasını katılana vermedikleri, böylelikle sanıkların dolandırıcılık suçunu işledikleri iddia edilen olayda;
Ceza Genel Kurulunun 15.03.2005 gün ve 13-26 sayılı kararı ve diğer kararlarda da duraksamasız olarak vurgulandığı üzere, Anayasanın 141, 5271 sayılı Kanun"un 34. maddeleri uyarınca bütün mahkeme kararlarının, karşıoy da dahil olmak üzere gerekçeli olarak yazılması zorunludur. Hükmün gerekçeyi içermemesi ise 1412 sayılı Kanun"un 308/7 ve 5271 sayılı Kanun"un 289/1-g bendi uyarınca hukuka kesin aykırılık halini oluşturur.
5271 sayılı Kanun"un 230. maddesinde hükmün gerekçesinde bulunması gereken hususlar gösterilmiştir. Gerekçe, hükmün dayanaklarının, akla, hukuka ve dosya içeriğine uygun açıklamasıdır. Bu nedenle, gerekçede hükme esas alınan veya reddedilen bilgi ve belgelerin belirtilmesi ve bunun dayanaklarının gösterilmesi gerekirken, ulaşılan kanaat ve delillerle sonuç arasında bağ kurulması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde gerekçesiz karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 28.03.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.