Abaküs Yazılım
12. Daire
Esas No: 2019/3703
Karar No: 2021/1691
Karar Tarihi: 25.03.2021

Danıştay 12. Daire 2019/3703 Esas 2021/1691 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No : 2019/3703
Karar No : 2021/1691


DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …

DAVALILAR : 1 - … Bakanlığı
VEKİLİ : Av. …

2 - … Bakanlığı
VEKİLİ : Hukuk Müşaviri …

3 - … Genel Müdürlüğü
VEKİLİ : Av….

DAVANIN ÖZETİ : Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına bağlı Türkiye İş Kurumu Dış İlişkiler Daire Başkanlığında ingilizce mütercim unvanı ile sözleşmeli personel olarak görev yapmakta olan davacı tarafından, kurum çalışanı olarak ikramiye ve ek ödemeden yararlandırılması talebiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin işlem ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca 25/08/2003 tarihinde onaylanarak yürürlüğe konulan 01/08/2003 ve 19/08/2003 tarihli 65 ve 87 sayılı Türkiye İş Kurumu Ek Ödeme Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmeliğin "Ek Ödemeden Yararlanamayacak Personel" başlıklı 8. maddesinin iptali ile mahrum kalınan ek ödeme ve ikramiye tutarının 05/07/2003 tarihinden itibaren işletilecek en yüksek reeskont faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi ve 4904 sayılı Türkiye İş Kurumu Kanunu'nun "Personel statüsü" başlıklı 15. maddesinin son fıkrasında yer alan "kadrolu" ibaresinin Anayasanın 10. maddesindeki eşitlik ilkesine aykırı olduğu iddiasıyla iptali için itirazen Anayasa Mahkemesine başvurulması istenilmektedir.

HAZİNE VE MALİYE BAKANLIĞININ SAVUNMASININ ÖZETİ :
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 5335 sayılı Yasa ile değişik 4/B maddesinde, sözleşmeli personel çalıştırılabileceği ve bunlara ödenecek ücretlerin üst sınırları ile verilecek iş sonu tazminatı miktarı, kullandırılacak izinler ve bu hususlara ilişkin esas ve usullerin Bakanlar Kurulunca kararlaştırılacağı belirtilerek sözleşmeli olarak çalıştırılacak personele ilişkin düzenlemeler yapıldığı, bu hükme göre 06/06/1978 tarih ve 7/15754 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile Sözleşmeli Personel Çalıştırılmasına İlişkin Esasların düzenlendiği ve bu Esasların 14. maddesinde, bu kapsamda çalışacak personele ödenecek ücretin ilgili Bakanlığın önerisi ve Devlet Personel Başkanlığının olumlu görüşü üzerine Maliye Bakanlığınca tespit edileceğinin hüküm altına alındığı, yine söz konusu Esasların 13. maddesinde de sözleşmeli personele normal çalışma saatleri dışında veya tatil günlerinde yapacakları çalışmaları karşılığında dahi herhangi bir ek ücret ödenemeyeceğinin belirtildiği, bu durumda sözleşmeli personele ek ödeme ve ikramiye ödenebileceğine ilişkin ayrı bir düzenleme yapılmadan hizmet sözleşmesini imzalayarak sözleşmede tespit edilen aylık brüt sözleşme ücretini kabul ederek istihdam edilen personele, imzalamış olduğu sözleşme de tespit edilen brüt sözleşme ücreti dışında ayrıca ikramiye ödenmesine olanak bulunmadığı, davacının istemine dayanak olarak gösterdiği Danıştay Onbirinci Dairesi kararının sözleşmeli personele iş sonu tazminatı verilmesine yönelik bir karar olduğu, 4904 sayılı Yasanın 15. maddesinin Anayasanın eşitlik ilkesine aykırı bulunmadığı ileri sürülerek davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.

AİLE, ÇALIŞMA VE SOSYAL HİZMETLER BAKANLIĞININ SAVUNMASININ ÖZETİ :
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun sözleşmeli personel başlıklı 4/B maddesinde, sözleşmeli personele ödenecek ücretlerin üst sınırlarının Bakanlar Kurulunca kararlaştırılacağı hükmüne yer verildiği, 06/06/1978 tarih ve 7/15754 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının 7. maddesinin 1. fıkrasında yer alan sözleşme ile çalıştırılacak personele sözleşme ücreti dışında herhangi bir ad altında ödeme yapılamayacağı ve sözleşmelere bu yolda hüküm konulamayacağına ilişkin ibare Danıştay Onbirinci Dairesince iptal edilmiş olmakla birlikte, 4904 sayılı Türkiye İş Kurumunun 15. maddesinde yer alan, Kurumda fiilen çalışan personele, her yıl asgari ücretten az olmamak kaydıyla kendi aylıkları tutarında (ek gösterge dahil) iki ikramiye verileceği kuralında yer alan "aylık" ibaresi ile aslen kadrolu olarak görev yapan personelin kastedildiği, sözleşmeli personelin kastedilmediği ileri sürülerek, yasal dayanaktan yoksun bulunan davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.

TÜRKİYE İŞ KURUMU GENEL MÜDÜRLÜĞÜNÜN SAVUNMASININ ÖZETİ : 4904 sayılı Türkiye İş Kurumu Kanunu'nun 15. maddesinde ikramiye ile ilgili esasların yer aldığı ve ücret tabiri yerine Devlet memurlarına özgü "aylık" sözcüğünün kullanıldığı, 657 sayılı Yasanın 4/B maddesinde sözleşmeli personele ödenecek ücretlerin üst sınırlarının Bakanlar Kurulunca kararlaştırılacağının belirtildiği, sözleşmeli personel çalıştırılmasına ilişkin esasları düzenleyen 7/15754 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının değişik 7. maddesinde sözleşmeli çalıştırılacak personele sözleşme ücreti dışında herhangi bir ödeme yapılamayacağı hükmüne yer verildiği, Devlet memuru ile sözleşmeli personelin aynı durumda olmayıp, hukuki statülerinin farklı olduğu bu nedenle aynı hukuki satüde bulunmayan kişilere aynı hakların sağlanmasının eşitlik prensibi ile bağdaşmayacağı, hizmet sözleşmesine dayalı olarak sözleşmeli personel olarak istihdam edilen davacıya ikramiye verilmemesine ilişkin işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.


DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …

DÜŞÜNCESİ : 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinin 4. fıkrası hükmü uyarınca, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu'nun bozma kararına uyularak, kararın verildiği 20/09/2013 tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi esas alınarak ve duruşma yapıldığı hususu da göz önünde bulundurularak vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiği düşünülmektedir.

DANIŞTAY SAVCISI : …

DÜŞÜNCESİ : Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'na bağlı Türkiye İş Kurumu Dış İlişkiler Daire Başkanlığı emrinde ...unvanı ile sözleşmeli personel olarak görev yapan davacı tarafından, kurum çalışanı olarak ikramiye ve ek ödemeden yararlandırılması isteğiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin işlem ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca 25/08/2003 tarihinde onaylanarak yürürlüğe konulan 01/08/2003 ve 19/08/2003 tarihli 65 ve 87 sayılı Türkiye İş Kurumu Ek Ödeme Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmeliğin "Ek Ödemeden Yararlanamayacak Personel" başlıklı 8. maddesinin iptali ile mahrum kalınan ek ödeme ve ikramiye tutarının 05/07/2003 tarihinden itibaren işletilecek en yüksek reeskont faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi ve 4904 sayılı Türkiye İş Kurumu Kanunu'nun "Personel statüsü" başlıklı 15. maddesinin son fıkrasında yer alan "kadrolu" ibaresinin Anayasanın 10. maddesindeki eşitlik ilkesine aykırı olması nedeniyle iptali için itirazen Anayasa Mahkemesine başvurulması istemiyle açılan davada; davacıya ikramiye ödenmeyeceğine ilişkin olarak tesis edilen dava konusu işlemin iptali ile 26/12/2004 tarihini izleyen ilk uygulama tarihinden itibaren mahrum kalınan ikramiye tutarının, başvuru tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davacıya ödenmesi, 04/12/2005 günlü, 26013 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 900,00 TL vekalet ücretinin; davalı İdarelerden alınarak davacıya, davacıdan alınarak davalı İdarelere verilmesi yolunda Danıştay Onbirinci Dairesince verilen 20/09/2013 günlü, E:2012/6164; K:2013/7941 sayılı kararın; temyiz incelemesi sonucunda Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 16/06/2016 tarih ve E:2014/3191, K:2016/2573 sayılı kararıyla; iptal ve yoksun kaldığı ikramiye tutarının yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine ilişkin kısmı onanmış, davacı lehine 2006 yılı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca vekalet ücretine hükmedilmesine ilişkin kısmı ise bozulmuştur.
2575 sayılı Danıştay Kanunu’nun 38. maddesinde, İdari Dava Daireleri Kurulunun, idari dava dairelerinden ilk derece mahkemesi olarak verilen kararları temyizen inceleyeceği, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 46. maddesinin 1. fıkrasında, Danıştay Dava Dairelerinin nihai kararlarının Danıştayda temyiz edilebileceği, 49. maddesinin 4. fıkrasında ise Danıştayın ilk derece mahkemesi olarak baktığı davaların temyizen incelenmesinde bu madde ile ısrar hariç 50’nci madde hükümlerinin kıyasen uygulanacağı öngörülmüştür. 2577 sayılı Yasanın 49. maddesinin 4. fıkrasında yer alan düzenleme ile Danıştay Dava Dairelerine, ilk derecede bakılan davalarla ilgili bozma kararlarına karşı eski kararlarında ısrar edebilme yetkisi tanınmamıştır.
Açıklanan nedenlerle, bozma kararı gerekçesine uygun olarak vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onikinci Dairesince; Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 25/03/2010 tarih ve E:2006/4710; K:2010/520 sayılı kararına uyularak verilen Dairemiz kararının; Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 16/06/2016 tarih ve E:2014/3191, K:2016/2573 sayılı kararı ile dava konusu bireysel işlemin iptali ve yoksun kalınan ikramiye tutarının yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine ilişkin kısmı ile davalı İdareler lehine duruşmanın yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan 2006 yılı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca vekâlet ücretine hükmedilmesine ilişkin kısmı yönünden onandığı, 2006 yılı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacı lehine vekâlet ücretine hükmedilmesine yönelik kısmı yönünden bozulduğundan, bozma kararına uyularak, 703 sayılı Kanun Hükmünde Kararname uyarınca davalı Maliye Bakanlığı yerine Hazine ve Maliye Bakanlığı; Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı yerine Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı hasım mevkiine alınarak ve davacının Anayasa'ya aykırılık iddiası yerinde bulunmayarak, bozulan kısım yönünden işin gereği görüşüldü:

İLGİLİ MEVZUAT VE HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 31. maddesi ile yargılama giderlerine ilişkin olarak göndermede bulunulan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun "Yargılama Giderleri" başlıklı 323. maddesinde, vekille takip edilen davalarda kanun gereğince takdir olunacak vekâlet ücreti yargılama giderleri arasında sayılmıştır.
1136 sayılı Avukatlık Kanunu'nun "Avukatlık Ücreti" madde başlıklı 164. maddesinde de, avukatlık ücretinin, avukatın hukuki yardımının karşılığı olan meblağı veya değeri ifade ettiği; 168. maddesinin son fıkrasında ise, avukatlık ücretinin takdirinde, hukuki yardımın tamamlandığı veya dava sonunda hüküm verildiği tarihte yürürlükte olan tarifenin esas alınacağı kurala bağlanmıştır.
Dosyanın incelenmesinden; Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu'nun 16/06/2016 tarih ve E:2014/3191, K:2016/2573 sayılı bozma kararı üzerine, davacıya ikramiye ödenmeyeceğine ilişkin dava konusu işlemin iptaline ve 26/12/2004 tarihini izleyen ilk uygulama tarihinden itibaren mahrum kalınan ikramiye tutarının, başvuru tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine, 04/12/2005 tarih ve 26013 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 900,00-TL vekâlet ücretinin; davalı idarelerden alınarak davacıya, davacıdan alınarak davalı idarelere verilmesine hükmedilmiş olduğundan ve Danıştay Onbirinci Dairesinin 20/09/2013 tarih ve E:2012/6164, K:2013/7941 sayılı kararı ile davacı lehine ilk defa hüküm kurulduğundan, davacı lehine kararın verildiği 20/09/2013 tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi dikkate alınarak ve duruşma yapıldığı hususu da göz önünde bulundurularak vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekmektedir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1- Davacı lehine kararın verildiği 20/09/2013 tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca Danıştayda duruşmalı yapılan davalar için öngörülen …-TL vekâlet ücreti ile temyiz aşamasında davacı tarafından karşılanan ve aşağıda dökümü yapılan …-TL yargılama giderinin davalı idarelerden alınarak davacıya verilmesine,
2- Davalı idareler tarafından yapılan temyiz giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına;
3- Peşin yatırılan artan posta ücretlerinin istemleri halinde taraflara iadesine;
4- Bu kararın tebliğinden itibaren 30 (otuz) gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunda temyiz yolu açık olmak üzere, 25/03/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi