23. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/8341 Karar No: 2019/5244 Karar Tarihi: 10.12.2019
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2016/8341 Esas 2019/5244 Karar Sayılı İlamı
23. Hukuk Dairesi 2016/8341 E. , 2019/5244 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, taraflar arasında iki adet denetim hizmeti için denetim hizmet sözleşmesi akdedildiğini, bu sözleşmeler gereğince müvekkili şirketin üzerine düşen denetim hizmetini layıkı ile yerine getirdiğini, ancak davalının hizmet bedelinin bir kısmının ödemesini yapmadığını, bunun üzerine ...23.İcra Müdürlüğünün 2014/15861 Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını, ancak davalının başlatılan icra takibine haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiğini savunarak takibin devamına, %20"den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, tarafların yapı denetim hizmet bedelinin iade edileceği konusunda anlaştıklarını, bu anlaşma neticesinde de tarafların birbrirlerine herhangi hak yada alacağı kalmadığını, müvekkil şirketin davacıya borcu olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davacının sunduğu ticari defterlerde 53.839,54 TL alacaklı bulunduğu, geri kalan kısım yönünden alacaklı olmadığı tespit edilmiş olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabul, kısmen reddine karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. Dava, taraflar arasındaki Yapı Denetim Hizmeti Sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali istemine ilişkindir. Yapı denetim hizmeti Yapı Denetimi Hakkında Kanunun düzenlediği çerçevede verilen bir hizmet olup kamu düzenine de ilişkin olduğu için bununla ilgili iş ve işlemlerin Belediyeler tarafından denetlenmesi ve yapı denetim ücretinin Belediyeye yatırılması Kanunun gereğidir. Ayrıca yapı denetim firmasının ücrete hak kazanıp kazanmadığı da yapılan inşaatın seviyesine göre belirlenmektedir. Bu hususlar ise ancak aralarında inşaat mühendisinin de bulunduğu bilirkişi heyeti marifetiyle belirlenebilir. Bu nedenle mahkemece içinde inşaat mühendisinin de bulunduğu bilirkişi heyeti oluşturulup denetlenen inşaat da görülmek suretiyle rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, HMK’ nın 267. maddesindeki “ Mahkeme, bilirkişi olarak, yalnızca bir kişiyi görevlendirebilir. Ancak, gerekçesi açıkça belirtilmek suretiyle, tek sayıda, birden fazla kişiden oluşacak bir kurulun bilirkişi olarak görevlendirilmesi de mümkündür.” usul de gözetilmeksizin önce mali müşavirden rapor alındıktan sonra dosyanın yapı denetim işinden anlayan bir inşaat mühendisi bilirkişiye tevdi edileceğine karar verildiği halde bu husus da yerine getirilmeden eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş olup davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 10.12.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.