7. Hukuk Dairesi 2015/6205 E. , 2016/8091 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava Türü : Alacak
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
1- Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
2- Davacı, davalı işyerinde çalışırken iş akdinin kendisi tarafından bazı işçilik alacakları ödenmediği gerekçesi ile feshedildiğini bildirerek kıdem tazminatı ile bazı işçilik alacaklarının tahsilini talep etmiştir.
Davalı, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne verilmiştir.
Davacının fazla mesai sürelerinin hesaplanması konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda, ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.
4857 sayılı İş Kanununun 63 üncü maddesinde çalışma süresi haftada en çok 45 saat olarak belirtilmiştir. Ancak tarafların anlaşması ile bu normal çalışma süresinin, haftanın çalışılan günlerine günde onbir saati aşmamak koşulu ile farklı şekilde dağıtılabileceği ilkesi benimsenmiştir. Yasanın 41 inci maddesine göre fazla çalışma, kanunda yazılı koşullar çerçevesinde haftalık 45 saati aşan çalışmalar olup, 63 üncü madde hükmüne göre denkleştirme esasının uygulandığı hallerde, işçinin haftalık çalışma süresi, normal haftalık iş süresini aşmamak koşulu ile bazı haftalarda toplam 45 saati aşsa dahi bu çalışmalar fazla çalışma sayılmaz.
Somut olayda, bilirkişi raporunda davacının fazla mesai ücreti hesaplanırken haftada 5 gün 08.00-18.00 saatleri arasında çalıştığı kabul edilmiş, bu çalışmadan 1 saatlik ara dinlenme mahsup edildikten sonra günlük 9 saat çalıştığı belirlenmiş ve günlük 7,5 saati aşan çalışma fazla çalışma olarak nitelendirildikten sonra, haftalık 7,5 saat fazla mesai yaptığı kabul edilmiş, bu rapora davacı tarafından itiraz edilmeyerek raporda hesaplanan miktarlara göre dava ıslah edilmiş ve ıslah dilkeçsinde belirtilen miktar üzerinden fazla mesai ücreti mahkemece kabul edilmiştir. Yukarıda belirtildiği üzere fazla mesai bazı istisnalar hariç haftalık olarak hesaplanır. Bu nedenle bilirkişinin günde 7,5 saati aşan çalışmaları fazla mesai olarak kabul etmesi hatalı olup haftalık çalışma süresi üzerinden 45 saati aşan çalışmalar fazla mesai olarak kabul edilmelidir. Diğer yandan bilirkişi tarafından kabul edilen haftalık çalışma gün sayısı ve günlük çalışma saatlerine davacı tarafından itiraz edilmediğinden bu husus davacı yönünden kesinleşmiştir. O halde kabule göre; davacı haftada 5 gün 08.00-18.00 saatleri arasında çalışmakla 1 saat ara dinlenme mahsup edildiğinde, davacı günde 9 saat ve toplamda haftada da 45 saat çalışmış olup; buna göre davacının haftalık 45 saati aşan çalışması bulunmadığından fazla mesai ücreti talebinin reddi gerekir. Mahkemece bu husus gözetilmeksizin fazla mesai ücretinin reddi yerine, kabulüne karar verilmiş olması hatalı olup bozma nedenidir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının davalıya iadesine, 13.04.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.