9. Hukuk Dairesi 2011/53712 E. , 2014/3461 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ANKARA 4. İŞ MAHKEMESİ
TARİHİ : 28/06/2011
NUMARASI : 2010/553-2011/400
DAVA :Davacı, kıdem tazminatı, yıllık izin ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteğin reddine karar vermiştir.
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A)Davacı isteminin özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin 27.06.2003 tarihinde işe başladığını, 03.05.2010 tarihinde emeklilik nedeniyle iş akdinin feshedildiğini, net maaşının 853 TL olduğunu, hasta hizmetlisi elemanı olarak çalıştığını, ancak kurum tarafından muvazaa yoluyla işin bir bölümünün müteahhide verildiğini, davacının davalı kurum bünyesinde fasılasız çalıştığını, senelik iznini kullanmaya hak kazanmasına rağmen hiç kullandırılmadığını iddia ederek kıdem tazminatı ve yıllık izin ücreti alacaklarının faiziyle tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
B)Davalı cevabının özeti:
Davalı üniversite vekili, husumet itirazında bulunarak, ihale makamı olan üniversitenin kıdem tazminatı ve yıllık izin ücreti ödeme yükümlülüğü bulunmadığını savunmuştur.
İhbar olunan A.. G.. şirketi vekili, davacının müvekkili şirkete bağlı olarak H.. R..nde 01.07.2009-03.05.2010 tarihleri arasında çalıştığını, müvekkilinin husumet ehliyeti olmadığını, davacının müvekkilinden önceki ve sonraki çalışmalarından doğan alacaklarından müvekkilinin sorumlu tutulamayacağını, davacının iş akdinin istifa suretiyle feshedildiğini, yıllık izin formlarında da görüleceği üzere davacının müvekkili şirkette çalışırken yıllık izinlerini kullandığını, asgari ücret aldığını, sosyal yardım yapılmadığını savunmuştur.
İhbar olunan Marmara temizlik şirketi vekili, davacının müvekkili şirkete bağlı olarak H.. R..nde 01.08.2007-31.12.2008, 01.01.2009-28.02.2009 ve 01.03.2009-30.06.2009 arasında çalıştığını, davada müvekkili şirketin husumet ehliyeti bulunmadığını, davacının önceki ve sonraki çalışmalarından doğan alacaklarından müvekkilinin sorumlu tutulamayacağını, davacının iş akdinin şirketin ihale süresinin sona ermesi sonucu iş bitimi nedeniyle sona erdiğini savunmuştur.
İhbar olunan Doğuş şirketi vekili, davacının müvekkili şirkete bağlı olarak H.. R..nde 01.01.2005-31.12.2005, 01.01.2006-31.12.2006, 01.01.2007-31.01.2007,01.02.2007-28.02.2007,01.03.2007-31.03.2007-01.04.2007-15.07.2007 ve 16.07.2007-31.07.2007 arasında çalıştığını, davada müvekkili şirketin husumet ehliyeti bulunmadığını savunmuştur.
C)Yerel Mahkeme Kararının Özeti.
Mahkemece, dosyadaki bilgi ve belgelerden, davacının, davalı Rektörlükten hizmet alan A.. G.. Temizlik ve Güvenlik Ltd. Şti. işçisi olarak 27/06/2003 tarihinde hastanede hasta bakıcı olarak çalışmaya başladığı, 03/05/2010 tarihinde ise işten ayrıldığı ve 07/05/2010 tarihinde Sosyal Güvenlik Kurumuna işten ayrıldığını belirterek yaşlılık aylığı bağlanması için tahsis talebinde bulunduğu ve kendisine 01/06/2010 tarihi itibari ile yaşlılık aylığı bağlandığı, çalıştığı süreye ilişkin olarak davacının hak kazandığı kıdem tazminatı ve yıllık ücretli izin ücreti alacaklarının hesaplanması için dosya bilirkişiye tevdiine, davacı tarafa da bilirkişi ücretini yatırması için 20 günlük kesin süre verilmesi yönünde ara kararı verildiği davacı tarafın verilen kesin süre içerisinde bilirkişi ücretini yatırmadığından ara kararda da belirtildiği gibi bilirkişi incelemesi delilinden vazgeçmiş sayıldığı ve karşı tarafın da daha sonra yatırılmasına muvafakat etmediği, mevcut duruma göre davacının kıdem tazminatı ve yıllık ücretli izin alacaklarının hesaplanamaması nedeni ile iddiasını ispat edemediğinden davanın reddine karar verilmiştir.
D)Temyiz:
Karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
E)Gerekçe:
İş hukuku yargılamasında hizmet akdinin işverence haksız olarak feshedildiğinin ileri sürülmesi halinde, feshin haklı olarak yapıldığının ispat yükü davalı işverene düşer. Kıdem tazminatı alacağının ödendiği, yıllık izin hakkının kullandırıldığı veya fesih sonrasında ücretinin ödendiğinin kanıtlanması davalı işverene düşmektedir.
Somut olayda davalı işverenin belirtilen ispat külfetini tam olarak yerine getirip getirmediği değerlendirilmemiştir. Bu somut hukuksal olgulara göre davanın ispat edilmediğinden söz edilemez.
Diğer taraftan, mahkemece tazminat ve alacakların hesaplanması için resen dosyanın hesap bilirkişisine verilmesine karar verilmiştir. H.U.M.K 415. maddesi uyarınca "resen icraen emrolunan işlemin gerektirdiği gider iki taraftan birinin veya her ikisinin tediye etmesine karar verilir. Tayin edilen süre içinde bu gider yatırılmamış ise ilerde icap edenlerden alınmak şartı ile Devlet Hazinesinden ödenmesine karar verilebilir.” Mahkemece bu hüküm doğrultusunda işlem yapılabileceği gibi, kıdem tazminatı ve yıllık izin ücret miktarları dosyadaki verilere göre de belirlenebilir.
Bu hususlar dikkate alınarak, davacı haklı olduğu takdirde, alacak kalemleri tespit edilmek suretiyle bulunacak miktarlar hüküm altına alınmalıdır.
F)Sonuç:
Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 05.02.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.