(Kapatılan)20. Hukuk Dairesi 2013/5759 E. , 2013/11361 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar orman tahdidi ve 2/B madde uygulamasına itiraz davasından dolayı yerel mahkemece verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 14/03/2013 gün ve 2012/9015 - 2013/2719 sayılı ilâmıyla kısmen onanmasına ve kısmen de düzeltilerek onanmasına karar verilmiş, süresi içinde müdahil Hazine vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içindeki tüm belgeler incelenip gereği düşünüldü:
K A R A R
1) Karar düzeltme dilekçesinde değinilen hususlar temyiz aşamasında da ileri sürülmüştür. Dairemiz kararı bu konulara cevap teşkil edecek nitelikte bulunduğu gibi, usûl ve kanuna da uygun olduğundan müdahil davacı Hazine vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair karar düzeltme istemlerinin reddi gerekmiştir.
2) Uzman orman bilirkişi tarafından kesinleşmiş orman tahdit haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırmada, çekişmeli 102 parsel sayılı taşınmazın bilirkişi raporlarına ekli krokide (A1) ile gösterilen 2276,00 m² yüzölçümündeki bölümünün 1949 yılında kesinleşen tahdit içinde kaldığı ve 2008 yılında ilân edilen aplikasyonla durumunun değişmediği, krokide (A2) ile gösterilen 244,00 m² yüzölçümünde bölümün, 1949 yılında yapılan ve kesinleşen orman tahdit sınırları içinde iken 19/08/2008 tarihinde ilân edilen 2/B madde uygulaması çalışmaları sırasında 2/B madde niteliğiyle Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı, krokide (B) ile gösterilen 36980,00 m² yüzölçümündeki bölümün ise hem, 1949 yılı hem de 2008 yılı aplikasyona göre kesinleşen orman kadastro sınırları dışında kalan yerlerden olduğu anlaşılmaktadır.
Orman Yönetimi 08/09/2008 havale tarihli dilekçesiyle, taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu yapıldığını ve 19/08/2008 tarihinde ilân edildiğini, taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu ve halen de orman niteliğini taşıdığı iddiasıyla, taşınmazın davalı gerçek kişiler adına olan tapu kaydının iptali ve taşınmazın orman vasfıyla tapuya tescilini istemiş; Hazine ise, aynı iddia ve taleple davaya katılmıştır.
Dava konusu 102 parsel sayılı taşınmaz, 1954 yılında yapılan genel arazi kadastrosu sırasında tespit edilmiş olup, halen tapuda davalı gerçek kişiler adına kayıtlıdır. Eldeki somut dava, 19/08/2008 tarihinde ilân edilen, sınırlama, aplikasyon ve 2/B madde uygulama çalışmasının 6 aylık ilân süresi içinde kadastro mahkemesine açılmıştır.
Belirtilen bu duruma göre, somut davada kadastro mahkemesi 19/08/2008 tarihinde ilân edilen sınırlandırma, aplikasyon veya 2/B madde uygulamasına itiraz yönünden görevli olup, 102 parsel sayılı taşınmazın davalı gerçek kişiler adına olan tapu kaydının iptali ve Hazine adına tescili istemi veya talebi yönünden, taşınmazın orman tahdidindeki konumu ne olursa olsun kadastro mahkemesi görevli değildir. Zira, taşınmazın kadastro tesbiti 1954 yılında yapılıp ve taşınmaz tapuya tescil edildiğine ve dava 19/08/2008 tarihinde ilân edilen sınırlandırma, aplikasyon veya 2/B madde uygulamasının askı ilân süresi içinde açıldığına göre, kadastro mahkemesi, 19/08/2008 tarihinde ilân edilen çalışmadaki sınırlandırma, aplikasyon ve 2/B madde uygulamasına konu olan hususlara yapılan itirazlara bakmaya görevlidir, yani kadastro
mahkemesinden ancak bu çalışmaya konu hususların iptali istenebilir, bu çalışmaya konu olmayan hususlara itiraz veya bu çalışma ile belirlenmeyen hususların iptali yönündeki taleplere bakma görevi kadastro mahkemesine ait değildir.
Bu açıklamalar ışığında somut olaya döndüğümüzde, mahkemece, 102 parsel sayılı taşınmazın krokide (A1) ile gösterilen 2276,00 m² yüzölçümündeki bölümüne yönelik davanın görev nedeni ile reddine, karar kesinleştikten sonra dosyanın görevli ve yetkili Serik Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, krokide (A2) ile gösterilen 244,00 m² yüzölçümündeki bölüme ilişkin 2/B madde uygulamasının iptali ile bu bölümün orman vasfı ile Hazine adına tapuya tesciline, krokide (B) ile gösterilen 26980 m² (ancak bu bölüm 36980,00 m²"dir) yüzölçümündeki bölüme yönelik davanın reddine karar verilmiştir.
Dava, 19/08/2008 tarihinde ilân edilen çalışmadaki sınırlandırma, aplikasyon ve 2/B madde uygulamasına itiraz niteliğindedir. Yukarıda açıklandığı gibi, 102 parsel sayılı taşınmazın davalı gerçek kişiler adına olan tapu kaydının iptali ve Hazine adına tescili istemi veya talebi yönünden, taşınmazın orman tahdidindeki konumu ne olursa olsun kadastro mahkemesi görevli değildir. Bu nedenle, 102 sayılı parselin tapu kaydının iptali ve tescil talebi yönünden görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, taşınmazın sadece krokide (A1) ile gösterilen bölüm hakkında görevsizlik kararı verildiği, bundan başka, taşınmazın (A2) ile gösterilen bölüm yönünden 2/B madde uygulaması iptal edilmekle birlikte, bu bölümün orman kadastro sınırları içine alınmasına karar verilmediği gibi mevcut tapu kaydı iptal edilmeden bu bölüm hakkında orman vasfıyla tescil hükmü kurulduğu bu kez yapılan inceleme ile görülmüştür.
Mahkemelerin görevi kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında re"sen gözetilmesi zorunludur. Yukarıda açıklandığı gibi, taşınmazın tümü hakkında tapu iptali ve tescil talebi bulunmaktadır ve kadastro mahkemesi sadece tahdit içinde kalan (A1) ile gösterilen bölüme yönelik tapu iptal ve tescil talebi yönünden değil, 2/B madde uygulamasına konu krokide (A2) ile ve tahdit dışında kalan krokide (B) ile gösterilen bölümlere yönelik tapu iptali ve tescil istemleri yönünden de görevli değildir. Yani, bir başka ifadeyle, 102 parsel sayılı taşınmaza yönelik tapu iptali ve tescil talebi yönünden kadastro mahkemesi görevli olmadığı halde, tahdit içinde kalan ve krokide (A1) ile gösterilen bölüm hakkında görevsizlik kararı, kabule konu (A2) ile gösterilen bölüm hakkında, taşınmazın orman tahdidi içine alınmasına karar verilmesi gerekirken, mevcut tapu kaydı da iptal edilmeden tescil hükmü kurulması, (B) ile gösterilen bölüm hakkında ise sadece davanın reddi ile yetinilmesi doğru olmamıştır. Ancak, belirtilen bu hususlar hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılamasını gerektirmediğinden, Dairemizin önceki kısmen onama ve kısmen de düzeltilerek onama kararının kaldırılmasına ve yerel mahkeme kararının, dairemizin önceki düzeltmesini ve yukarıda belirtilen hususları da içerecek şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: 1) Yukarıda 1. bentde açıklanan nedenlerle; müdahil davacı Hazine vekilinin sair karar düzeltme isteminin REDDİNE,
2) Yukarıda 2. bentde açıklanan nedenlerle, müdahil davacı Hazine vekilinin yerinde görülen karar düzeltme isteminin kabulüne, Dairemizin 14/03/2013 gün ve 2012/9015 - 2013/2719 sayılı kısmen onama ve kısmen de düzeltilerek onama kararı KALDIRILARAK, yerine “İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve bilirkişi raporlarına göre çekişmeli taşınmazın (A1) ile gösterilen 2276,00 m² yüzölçümündeki bölümünün yörede 1949 yılında yapılan ve kesinleşen orman tahdidi sınırları içinde kaldığı, krokide (B) ile gösterilen 36980,00 m² yüzölçümündeki bölümünün ise orman tahdidi sınırları dışında kaldığı; yörede 19/08/2008 tarihinde ilan edilen sınırlama, aplikasyon ve 2/B madde uygulama çalışmasında, taşınmazın krokide (A1 ve B) ile gösterilen bölümlerinin herhangi bir işleme tâbi tutulmadığı, sadece 1949 yılında yapılan orman tahdidinin aplikasyonu ile yetinildiği ve aplikasyonun da 1949 tarihli tahdit hattı ile uyumlu olduğu, taşınmazın krokide (A2) ile gösterilen bölümünün ise, 1949 tahdidi içinde iken, yörede 19/08/2008 tarihinde ilân edilen sınırlandırma, aplikasyon ve 2/B madde uygulama çalışmaları sırasında 6831 sayılı Kanunun 2/B madde niteliğiyle
Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı ve bu bölümün 6831 sayılı Kanunun 2/B madde şartlarını taşımadığı, kendi haline bırakıldığında ormana dönüşebilecek yerlerden olduğu uzman bilirkişi raporlarından anlaşıldığına göre, mahkemece davanın kısmen kabulü yolunda kurulan hükümde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak, mahkemece, kabule konu olan krokide (A2) ile gösterilen bölüm yönünden 2/B uygulamasının iptali ile bu bölümün orman kadastro sınırları içine alınması, redde konu olan krokide (B) ile gösterilen bölüm yönünden ise 19/08/2008 tarihinde ilan edilen çalışmada aplikasyona tâbi tutulduğu ve bu aplikasyon işleminde bir hata bulunmadığı için, bu bölüme yönelik davanın reddi ve krokide (A2) ve (B) ile gösterilen bölümlere yönelik tapu iptali ve tescil talebi yönünden ise, krokide (A1) ile gösterilen bölüm gibi görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, taşınmazın (A2) ile gösterilen bölüm yönünden 2/B madde uygulaması iptal edilmekle birlikte, bu bölümün orman kadastro sınırları içine alınmasına karar verilmediği gibi mevcut tapu kaydı da iptal edilmeden bu bölüm hakkında orman vasfıyla tescil hükmü kurulması, yine krokide (B) ile gösterilen bölüm yönünden sınırlandırma, aplikasyon ve 2/B madde uygulamasına itiraz yönünden davanın reddi; tapu iptali ve tescil yönünden görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, sadece davanın reddi ile yetinilmesi, yine tahdit içinde kalan krokide (A1) ile gösterilen bölüm yönünden sınırlandırma, aplikasyon ve 2/B madde uygulamasına itiraz yönünden davanın reddi, tapu iptali ve tescil yönünden görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, sadece görevsizlik kararı verilmesi ile yetinilmesi ve son olarak redde konu olan ve krokide (B) ile gösterilen bölümün yüzölçümü 36980,00 m² olduğu halde hüküm yerinde daktilo hatası ile 26980,00 m² şeklinde yazılması doğru değildir. Ancak, belirtilen bu hususlar hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple; hüküm fıkrasının 1. bendi ile bu bendin (A, B ve C) alt bendleri hükümden tamamen çıkartılarak, yerine “1-Davacı ... Yönetimi ile müdahil davacı Hazinenin 102 parsel sayılı taşınmazın bilirkişi krokisinde (A2) ile gösterilen 244,00 m² yüzölçümündeki bölümü hakkındaki, 6831 sayılı Kanunun 2/B madde uygulama çalışmasının iptaline yönelik davalarının kabulüne, aynı taşınmazın krokide (A1 ve B) ile gösterilen sırasıyla 2276,00 m² ve 36980,00 m² yüzölçümündeki bölümleri hakkında, 19/08/2008 tarihinde ilân edilen sınırlandırma, aplikasyon ve 2/B madde uygulama çalışmasına itiraza yönelik davalarının ise reddine, A- ...Köyü, 102 parsel sayılı taşınmazın bilirkişi raporuna ekli krokide (A1) ile gösterilen 2276,00 m² yüzölçümündeki bölümü hakkındaki 5 nolu Orman Kadastro Komisyonunun 2/B madde uygulama çalışmasının iptaliyle bu bölümün orman kadastro sınırları içine alınmasına, B- ... Köyü, 102 parsel sayılı taşınmazın davalı gerçek kişiler adına olan tapu kaydının iptali ve Hazine adına tesciline dair talep yönünden ise, kadastro mahkemesi görevli olmadığından, mahkememizin görevsizliğine ve karar kesinleştikten sonra talep halinde, 102 parsel sayılı taşınmazın tapusunun iptali ve tescil talebi yönünden dosyanın genel görevli asliye hukuk mahkemesine gönderilmesine,” cümlelerinin yazılması suretiyle düzeltilmesine ve yerel mahkemenin 21/07/2011 gün ve 2008/29 - 2011/127 sayılı kararının 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla H.U.M.K."nun 438/7. maddesine göre bu düzeltilmiş şekliyle ONANMASINA, 09/12/2013 günü oy birliği ile karar verildi.