Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/7021
Karar No: 2022/4069
Karar Tarihi: 26.04.2022

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2021/7021 Esas 2022/4069 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, bir taşınmazın kendisi tarafından kullanıldığını belirterek, zilyetlik şerhinin düzeltilmesi ve kendi lehine şerh konulmasını talep etmiştir. İlk olarak açılan davada Sulh Hukuk Mahkemesi'nin görevsizliğine karar verilerek dosya Asliye Hukuk Mahkemesi'ne gönderilmiştir. Asliye Hukuk Mahkemesi, davayı kabul etmiş ancak tarafların temyizi üzerine Yargıtay, hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar vermiştir. Kanunlar olarak ise; 6831 sayılı Orman Kanunu'nun 2/B maddesi, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3 maddesi, 6100 sayılı HMK'nin 1, Geçici 3 ve 1086 sayılı HUMK'un 428 ve 440/I maddeleri yer almaktadır.
8. Hukuk Dairesi         2021/7021 E.  ,  2022/4069 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Kullanım Kadastrosu

    Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı ... vekili ve davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı ... vekili, ... ili ... ilçesi Karaçulha Beldesi ... Mahallesi 5741 parsel sayılı taşınmazın yaklaşık 2.000 m2 lik müvekkili olan davacının kullanımında olduğunu, buna karşılık tespit sırasında zilyetlik hanesine davalı ...'ın zilyet olarak yazıldığını belirterek, davalı adına olan şerhin iptali ile davacı lehine zilyetlik şerhi verilmesi istemiyle Sulh Hukuk Mahkemesinde dava açmıştır.
    Mahkemece verilen davanın kabulüne, çekişme konusu 5741 parsel sayılı taşınmazın (B) harfiyle gösterilen bölümünün davacı ...’ın fiili kullanımında bulunduğunun beyanlar hanesine şerh verilmesine ilişkin hüküm, davalı ... vekili ile Hazine vekilinin temyizi üzerine, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 27.11.2014 tarih ve 2014/14257 Esas, 2014/14066 Karar sayılı ilamıyla; "Davanın, kesinleşen kullanım kadastro tutanağına karşı, tapu kaydının beyanlar hanesine davacının fiili kullanıcı olduğu şerhinin yazılması istemine ilişkin olduğu, bu nitelikteki davaların, şerhte yer alan isimdeki yazım hatalarının düzeltilmesine ilişkin taleplerden farklı olarak kayıt maliki Hazineye ve varsa lehine kullanım şerhi olan kişilere karşı, fiili kullanım iddiasının ispat yükümlülüğünü içerdiği ve zilyetliğin korunması davasından farklı olarak tapu kaydının beyanlar hanesinde esaslı değişiklik yapılması sonucunu doğurduğu, bu nedenle çekişmesiz yargı işi olarak kabul edilemeyeceği ve 6100 sayılı Yasa'nın yürürlük gününden sonra açılmış olması nedeniyle davaya bakmanın Sulh Hukuk Mahkemesinin görevine girmediği, 6100 sayılı HMK'nin 1. maddesi gereğince mahkemelerin görevine ilişkin kurallar kamu düzenine ilişkin olup bu hususun mahkemece re'sen gözetilmesi gerektiği açıklanarak, mahkemenin görevsizliğine ve görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna karar verilmesi" gereğine değinilerek bozulmuştur.
    Sulh Hukuk Mahkemesince, bozma ilamı doğrultusunda verilen görevsizlik kararına istinaden dava dosyasının gönderildiği Asliye Hukuk Mahkemesinde yapılan yargılama sonunda, davanın kabulüne, ... ili ... İlçesi Karaçulha Köyü Bucak Mevkii 5741 parsel sayılı taşınmazın beyanlar hanesindeki "B harfi ile belirtilen 2138 m2'lik kısmında ... ...'ın ziliyetliğindedir" kısmının iptali ile bu kısma "B harfi ile belirtilen 2138 m2 lik kısmında ...'ın ziliyetliğindedir" şeklinde şerh verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili ile davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Tüm dosya içeriği ve toplanan delillerden, ... ilçesi Karaçulha Köyü çalışma alanında yapılan kullanım kadastrosu sonucunda, dava konusu 5741 parsel sayılı 3.927,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmazın, kadastro tutanağının beyanlar hanesine 6831 sayılı Yasa'nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı ve ... oğlu ... ...’ın zilyetliğinde bulunduğu şerh verilerek Hazine adına tespit edildiği ve bu tespitin 1993 yılında kesinleşerek tapuya tescil edildiği, bilahare 2011 yılında ... Asliye Hukuk Mahkemesi kararıyla beyanlar hanesine (A) harfli bölümün ... Küçük ve müştereklerinin, (B) harfli bölümün ... ...' ın kullanımında bulunduğu yönünde şerh verildiği, davacı ...' ın, taşınmazın (B) harfiyle gösterilen bölümünün kendi kullanımında olduğu iddiasıyla eldeki davayı açtığı anlaşılmaktadır.
    Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş ise de, bu karar usul ve yasaya uygun bulunmamaktadır. Şöyle ki; davacı, dava konusu taşınmaz 40 yılı aşkın süredir kullandığını belirterek 28.12.2012 tarihinde eldeki davayı açmıştır. Buna göre, davacının, kullanım kadastrosu tespitinden önceki hakka dayanarak hak talep ettiği anlaşılmakta olup, Mahkemece, 1993 tarihinde kesinleşen kadastrosu tutanağı esas alınmak suretiyle, kadastro tespitinin kesinleştiği tarih ile dava tarihi arasında 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde yazılı 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği gözetilerek, davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı Hazine vekili ile davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile usul ve kanuna aykırı olan hükmün 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, davalı Hazine vekilinin yargılama gideri ve vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarının bozma nedenine göre şimdilik incelenmesine yer olmadığına, taraflarca HUMK'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalı ...'a iadesine, 26.04.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi