14. Hukuk Dairesi Esas No: 2012/721 Karar No: 2012/1482 Karar Tarihi: 06.02.2012
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2012/721 Esas 2012/1482 Karar Sayılı İlamı
14. Hukuk Dairesi 2012/721 E. , 2012/1482 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 21.12.2009 gününde verilen dilekçe ile tapuda kimlik bilgilerinin düzeltilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 08.06.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_K A R A R_
Dava, 581 parsel sayılı taşınmazın tapu kayıt malikleri “..."nin” "... ...", "..."in" "...", "..."nin" "... ...", "..."in" "... oğlu ..." olarak düzeltilmesi istemine ilişkindir. Davalı idare vekili, davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece "..." isminin düzeltilmesine ilişkin davanın reddine, diğer maliklerin isminin düzeltilmesine ilişkin davanın ise kabulüne karar verilmiştir. Dava, tapu kaydına yanlış yazılan kimlik bilgilerinin düzeltilmesi isteğine ilişkindir. Taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet hakkı sahibinin isim, soyisim, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme davalarının kaynağını oluşturur. Bu tür davalarda kimlik bilgileri düzeltilirken, taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekir. 1-Dosya içerisinde bulunan belgeler incelendiğinde, davacıların "... ..." ve "... ..."nin" mirasçısı olduğu anlaşılamamaktadır. Mahkemece, davacılar ile "... ..." ve "... ..." arasındaki mirasçılık ilişkisini gösterir veraset belgesi tamamlatılarak davacıların aktif dava ehliyetinin olup olmadığı araştırılmadan karar verilmesi doğru olmamıştır. 2-Tapuda isim düzeltilmesi davalarında amaç, tapu kayıtlarının nüfus kayıtlarına uygun hale getirilmesidir. Bunun için de kaydının düzeltilmesi istenilen kişinin öncelikle nüfusta kayıtlı olması gereklidir. Ancak, bazı durumlarda nüfusta kayıtlı olmayan kişilerin de kimlik bilgilerinin düzeltilmesi istenmektedir. Nüfusta kayıtlı olmayan kişiler adına kayıtlı taşınmazların idari yoldan tapu kayıtlarında intikal yaptırılamadığından zorunlu olarak açılan bu tür davalarda düzeltme kararı verilemeyen hallerde tespit kararı verilmesi gerekli ve zorunludur. Nüfusa kaydedilmeden ölmüş veya herhangi bir nedenle nüfusta kaydı bulunmayan kişilerin tapu kaydındaki kimlik bilgilerinin düzeltilmesi mümkün değil ise de bu gibi durumlarda tapu malikinin davacıların murisi ile aynı kişi olduğunun ispatlanması halinde “çoğun içerisinde az da vardır” kuralı gereğince bu yönde bir “tespit kararı” verilmelidir. Eldeki davada davacıların murisi olduğunu iddia ettikleri "... ..." ve "... ..."nin" nüfus kayıtları dosya içerisinde bulunmamaktadır. Mahkemece nüfus müdürlüğünden yeterince araştırma yapılarak davacıların murisinin nüfusa kayıtlı olup olmadığı tespit edilmeli nüfusu kayıtlı olmadığı anlaşılması halinde ise tapu maliklerinin, davacının murisi olduğu sonucuna varılır ise tespit hükmü kurmakla yetinilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır. 3-Mahkemece "...", "... ..." ve "... oğlu ..."ın" nüfus kayıtları ve veraset belgeleri tamamlandıktan sonra bu belgeler tapu kayıtlarındaki bilgiler ile karşılaştırılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve araştırma ile hüküm kurulması doğru olmamıştır. Hüküm açıklanan nedenlerle bozulmalıdır. SONUÇ: Yukarıda (1), (2) ve (3) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 06.02.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi.