12. Ceza Dairesi Esas No: 2014/1671 Karar No: 2014/11051 Karar Tarihi: 07.05.2014
Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2014/1671 Esas 2014/11051 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacılar, bir suç soruşturması nedeniyle tutuklu kalmışlar ve yargılama sonucunda beraat etmişlerdir. Bu nedenle manevi tazminat istemine ilişkin bir davayı açmışlardır. Ancak, dava 15 yıl sonra açıldığı için, süresinde açılmayan davanın reddine karar verilmiştir. Davalara ilişkin 466 sayılı Kanunun 2. maddesi, üç aylık sürenin başlangıcını belirler ve kesinleşen beraat kararından davacının haberdar olmasını arar. Ancak, tazminat davasının ne zamana kadar açılması gerektiği hakkında bir açıklama yoktur. Bu nedenle, makul bir süre içinde dava açılması gerektiği kabul edilir. Borçlar Kanununun 60. maddesi, süresi belirtilmemiş davalara uygulanan süreyi belirler. Her durumda, davanın 10 yıl içinde açılması gerektiği kabul edilir. Kanunlar: 466 sayılı Kanunun 2. maddesi, Borçlar Kanununun 60. maddesi.
12. Ceza Dairesi 2014/1671 E. , 2014/11051 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi DAVA : 466 sayılı Kanun gereğince tazminat HÜKÜM : Davanın reddi
Davacılar vekilinin 11.10.2012 tarihli dilekçesi ile müvekkilleri davacıların bir suç soruşturması nedeniyle tutuklu kaldıklarını, yapılan yargılama sonunda üzerlerine atılı suçtan beraatlerine hükmedildiğini belirterek 466 sayılı Kanun gereğince manevi tazminat istemine ilişkin açılan davanın mahkemece reddine ilişkin hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü; 14.03.2013 olan karar tarihinin karar başlığında 09.03.2012 olarak yazılmış olması mahallinde düzeltilebilir yazım hatası olarak kabul edilmiştir. Dava, 466 sayılı Kanun hükümlerine dayalı tazminat istemine ilişkin olup; Ceza Genel Kurulunun 23/03/2010 tarih ve 2009/256 esas ve 2010/57 sayılı kararında, 466 sayılı Kanunun 2. maddesindeki üç aylık sürenin başlangıcı için 21/04/1975 tarih ve 3-5 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararına atıf yapılarak kesinleşen beraat kararından davacının haberdar olmasının arandığı, ancak adı geçen kararda tazminat davasının ne zamana kadar açılması gerektiğine dair bir açıklama bulunmamakla birlikte hiçbir hakkın sonsuza dek dava konusu yapılamayacağı, özel hukuk kapsamında değerlendirilmesi gereken bu talebin de makul bir süre içinde dava konusu edilmesi gerektiği, dava süresi açısından en lehe kabul ile Borçlar Kanununun 60. maddesindeki sürenin kabulünün gerektiği ve her koşulda davanın 10 yıllık süre içinde açılması gerektiği kabul edilmekle, incelemeye konu olan tazminat davasına dayanak teşkil eden... Ağır Ceza Mahkemesinin 11.07.1996 tarih, 1995/91 Esas – 1996/76 Karar sayılı dosyasındaki kesinleşme şerhine göre, davacılar hakkındaki beraat hükmünün 26.03.1997 tarihinde kesinleştiği, davanın 11.10.2012 tarihinde, 15 yıl sonra açıldığının anlaşılması karşısında, süresinde açılmayan davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla, Yapılan incelemeye, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, davacılar vekilinin davanın süresinde açıldığına ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün, isteme uygun olarak ONANMASINA, 07.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.