Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/1730
Karar No: 2020/5161
Karar Tarihi: 18.11.2020

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2019/1730 Esas 2020/5161 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2019/1730 E.  ,  2020/5161 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 14. HUKUK DAİRESİ

    Taraflar arasında görülen davada İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi"nce verilen 16.02.2017 tarih ve 2014/610 E- 2017/114 K. sayılı kararın davalı ...Ş. vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin kabulüne dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi"nce verilen 31.01.2019 tarih ve 2018/394 E- 2019/133 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi duruşmalı olarak davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, duruşma için belirlenen 03.11.2020 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davacı vekili Av. ... ve davalı ... Hiz. A.Ş. vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, Bakırköy Belediye Başkanlığı tarafından “bakkart” projesi kapsamında, ilçede yaşayan vatandaşlara Bakırköylü kimlik kartı verildiğini ve bu şekilde “bakkart” üyelerinin acil sağlık hizmetinden yararlandırıldığını, bakkartların taşıma işini ihale ile davalı ...Ş.’ne verildiğini, taşıma işinin ise diğer davalı Detay Dağıtım ve Taşımacılık Hizm. Ltd. Şti. tarafından gerçekleştirildiğini, oysaki “bakkart” projesi çerçevesinde dağıtılan gönderilerin 5584 sayılı Posta Kanunu ve mevzuatı gereğince müvekkiline ait olduğunu, müvekkilinin posta tekeline aykırı hareket edilerek haksız kazanç sağlandığından 5584 sayılı Yasa"nın 59. maddesine göre, davalıların sorumlu olduğunu, taşınan kart sayısının, her bir gönderinin ağırlığının tespit edilemediğinden gerçek zararın tespitinin mümkün olmadığını ileri sürerek, posta tekeline aykırı faaliyetleri sonucunda muarazanın men’ine, zararın tespitine ve davalılardan şimdilik fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 50.000.-TL’nin tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir, 17.11.2016 tarihli dilekçesi ile alacağını 2.648.800,00 TL üzerinden ıslah etmiştir.
    Davalı ... Hizm. A.Ş. vekili, müvekkili şirketin sağlık hizmeti verdiğini, dağıtım işini yapan firma olmadığını, dolayısıyla müvekkiline davada husumet düşmediğini, müvekkili şirketin Kamu İhale Kanunu kapsamında 2012 yılı itibari ile “bakkart” sahibi kişilere acil sağlık hizmeti sağlanması ve süresi dolanların yenilenmesi işini üstlendiğini, diğer davalı şirket tarafından dağıtımı yapılan kartların, haberleşmeye ilişkin hiçbir bilgi veya işaret taşımadığını, mektup şeklinde taşıma olarak kabul edilmediğinden mevzuata aykırı bir taşıma olmadığını, ayrıca diğer davalının kartların dağıtımını yapmak için bakanlıktan yetki belgesi aldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiş, ıslah ile artırılan kısım için TBK’nın 72. maddesine göre, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten itibaren iki yıllık zamanaşımı süresinin geçtiğini belirterek, zamanaşımı definde bulunmuştur.
    Davalı Detay Dağıtım Taşımacılık Ltd. Şti. vekili, müvekkilinin posta tekeli dışında gönderileri dağıttığını, bu bağlamda davalı şirket adına bir kısım broşür dağıtım işini gerçekleştirdiğini, 5584 sayılı Kanun"da öngörülen hükmün cezai bir müeyyide olup, işbu davada talep edilemeyeceğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    İlk Derece Mahkemesince, davaya konu gönderilerin davacı tarafın taşıma alanı ve tekeli içerisinde kaldığı, davalı Detay Dağıtım ve Taşımacılık Hizmetleri. Ltd. Şti."nin taşıdığı toplam kart adedinin 120.400 olduğu, diğer davalıya ait taşınan 1 adet acil sağlık hizmeti kartı ağırlığının 5 gram olduğu, PTT tarafından gönderilen ücret tarifesine göre herbir kartın taşıma bedelinin 5,50 TL olduğu anlaşılmış olup, her ne kadar teslimatı gerçekleştirilen kart adedinin 88.400 olduğu belirtilmiş ise de teslimatı yapılmış veya yapılmamış olan toplam taşınan kartın 120.400 adet olduğu belirlendiğinden ve taşınan toplam kart miktarı üzerinden zarar miktarının tespiti gerektiği, 120.400 adet toplam taşınan kart x 5,50-TL=662.200,00-TL olduğu, Posta Kanunu"nun 59. maddesinin 2. bendinde "Bu sebeplerle verilmemiş olan posta ücretleri de 4 kat alınıp 4/3 kaçağı tutanağına verilir" hükmü amir olduğundan, 662.200,00 TLx4= 2.648.800,00 TL olarak belirlendiği, davalıların bu miktardan sorumlu oldukları gerekçesiyle, davanın kabulüne, 2.648.800,00 TL"nin ıslah tarihi olan 17.11.2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan tahsiline, taraflar arasındaki muarazanın men"ine, davalıların posta tekeline aykırı işlemlerinin men"ine karar verilmiştir.
    Karara karşı davalı ... Hiz. A.Ş. vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesince; uyuşmazlığa konu gönderilerin kurye/kargo hizmeti olarak değil, posta mektubu olarak değerlendirilmesinin somut olayın özelliğine uygun düştüğü, buna göre davacının mahrum kaldığı gelirin 120.400,00 TL olarak hesaplandığı, bu tutardan davacı kurumun dava konusu dağıtım hizmeti verilmesi durumunda yükleneceği 18.060,00 TL yönetim giderinin mahsubu sonucunda, davacının mahrum kaldığı kâr miktarının 102.340,00 TL olduğu gerekçesiyle davalı Detay Dağıtım...Ltd.Şti. yönünden ilk derece mahkemesince verilen 2014/610 E. - 2017/114 K.sayılı, 16.02.2017 tarihli hüküm istinaf edilmeksizin kesinleştiğinden, bu davalı hakkında yeniden karar verilmesine yer olmadığına, davalı ...Ş. aleyhindeki dava yönünden; istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesinin hükmünün bu davalı yönünden kaldırılmasına, davalı ...Ş. aleyhindeki davanın kısmen kabulü ile 120.400,00 TL alacağın, ıslah tarihi olan 17.11.2016 tarihinden itibaren işleyecek ve 3095 sayılı Yasa"nın 2/2. maddesi uyarınca avans esasına göre hesaplanacak temerrüt faizi ile birlikte ve hakkındaki hüküm kesinleşen diğer davalı ile tahsilde tekerrür oluşturmamak kaydıyla, bu davalıdan alınıp davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin tazminat talebinin reddine, taraflar arasındaki muarazanın menine, davalının posta tekeli hakkına aykırı yapılan işlemlerin menine karar verilmiştir.
    Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
    1-HMK"nın 297 ve 298. maddeleri uyarınca mahkeme kararları, asgari olarak iki tarafın iddia ve savunmalarının özetlerini, incelenen maddi ve hukuki olayın özünü, mahkemeyi sonuca götüren gerekçelerin neler olduğu hususlarını ihtiva etmelidir. Anayasanın 141. maddesinin 3. fıkrası hükmü de mahkeme kararlarının gerekçeli olması gerektiğini düzenlemektedir. Dolayısıyla gerekçe, bir hükmün olmazsa olmaz unsurudur. Taraflar, ancak kararlara konulması gereken gerekçe sayesinde hükmün hangi maddi ve hukuki nedene dayandırıldığını anlayabilirler. Ayrıca, karar aleyhine yasa yollarına başvurulduğunda da incelemesinde gerekçe sayesinde kararın usul ve yasaya uygun olup olmadığı denetlenebilir. Diğer bir anlatımla, temyiz incelemesi ancak bir kararın somut olaya uygun gerekçe taşıması halinde mümkün olabilir. Öte yandan, yazılacak kararın gerekçesiyle hüküm kısmı arasında bütünsellik esastır. Başka bir anlatımla, gerekçe ile hüküm birbirine bağlı olup, hükmün gerekçe ile çelişmemesi esastır.
    Dava, davacı PTT A.Ş.nin posta tekelinin ihlal edildiği iddiasına dayalı tazminat istemine ilişkin olup, İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm davalı ... Hiz. A.Ş. vekilinin istinaf başvurusu üzerine Bölge Adliye Mahkmesince incelenmiştir. Mahkemece, kararın gerekçesinde, davacının mahrum kaldığı 120.400,00TL’dan davacının yükleneceği 18.060,00TL yönetim giderinin mahsubu sonucunda davacının mahrum kaldığı kâr miktarının 102.340,00TL olduğu sonuç ve kanaatine varıldığı ifade edilmişken, hükmün B-2. bendinde ise gerekçe ve hüküm fıkrası arasında çelişki oluşturacak ve kararın infazında tereddüte sebebiyet verecek şekilde, davalı ... Hiz. A.Ş. aleyhindeki davanın kısmen kabulü ile 120.400,00TL alacağın temerrüt faizi ile davalıdan tahsili yönünde hüküm kurulmuştur.
    Bu durum karşısında, mahkemece, tarafların iddia ve savunmaları değerlendirilerek, gerekçe ile hüküm çelişkisi içermeyen, kendi içinde tutarlı, maddi olaya ve talebe uygun, denetime elverişli gerekçeli karar oluşturulmak gerekirken Anayasa ile 6100 sayılı HMK"nın 297 ve 298. maddelerinde belirtilen unsurlardan yoksun, gerekçe ve hüküm fıkrası arasında çelişki içerecek şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın öncelikle bu nedenle resen bozulması gerekmiştir.
    (2) Bozma sebep ve şekline göre, davacı vekilinin temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının re"sen BOZULMASINA; (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin uyuşmazlığın esasına yönelik temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, takdir olunan 2.540,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, HMK"nın 373/2. maddesi uyarınca dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesi"ne gönderilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 18.11.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi