Hakaret - tehdit - Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2020/3862 Esas 2021/4366 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
4. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/3862
Karar No: 2021/4366
Karar Tarihi: 10.02.2021

Hakaret - tehdit - Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2020/3862 Esas 2021/4366 Karar Sayılı İlamı

4. Ceza Dairesi         2020/3862 E.  ,  2021/4366 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇLAR : Hakaret, tehdit
    HÜKÜMLER : Mahkumiyet


    KARAR

    Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
    Ancak,
    1-Hakaret fiilinin cezalandırılmasıyla korunan hukuki değer, kişilerin onur, şeref ve saygınlığı olup, bu suçun oluşabilmesi için, davranışın kişiyi küçük düşürmeye yönelik olarak gerçekleşmesi gerekmektedir. Bir hareketin tahkir edici olup olmadığı bazı durumlarda nispi olup, zamana, yere ve duruma göre değişebilmektedir. Kişilere yönelik her türlü ağır eleştiri veya rahatsız edici sözlerin hakaret suçu bağlamında değerlendirilmemesi, sözlerin açıkça, onur, şeref ve saygınlığı rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnadını veya sövmek fiilini oluşturması gerekmektedir.
    Yargılamaya konu somut olayda; sanığın katılana hitaben söylediği kabul edilen iddianame konusu sözlerinin katılanın onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olmayıp, rahatsız edici, kaba ve nezaket dışı hitap tarzı niteliğinde olduğu, dolayısıyla hakaret suçunun unsurları itibari ile oluşmadığı gözetilmeden, sanığın beraatı yerine yazılı şekilde hüküm kurulması,
    2-Sanık hakkında kasıtlı suçlardan hapis cezalarına mahkumiyetinin kanuni sonucu olarak TCK"nın 53/1. maddesindeki hak yoksunluklarına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
    3-Sanık hakkında tehdit (106/1-1. cümle) suçundan kamu davası açıldığı, bu tarihte TCK"nın 106/1-1. cümlesine uyan tehdit eyleminin uzlaşma kapsamında olmadığı, kovuşturma aşamasında ise, sanığın tehdit eyleminin TCK"nın 106/1-2. cümlesinde düzenlenen basit tehdit suçunu oluşturduğunun kabul edilmiş olması karşısında; sanığa yükletilen katılana yönelik tehdit ve hakaret suçlarının uzlaşmaya tabi hale geldiği anlaşılmakla, CMK"nın 253 ve 254. maddeleri uyarınca uzlaştırma hükümlerinin uygulanması ve sonucuna göre sanığın hukuksal durumunun belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
    4-Sanığın, aynı olay nedeniyle ve kısa sayılabilecek bir zaman dilimi içerisinde müştekilere yönelik gerçekleştirildiği kabul edilen tehdit eylemlerinin, aynı zaman dilimi içerisinde gerçekleşmesi nedeniyle, hukuken bir bütün halinde tek bir tehdit fiiliyle gerçekleştirildiğinin kabulü ve buna bağlı olarak da tek fiille birden çok kişiye karşı tehdit suçunu işleyen sanık hakkında, TCK’nın 106/1-2. cümlesi uyarınca tek ceza verilip, bu cezanın aynı Kanunun 43. maddesi uyarınca arttırılması gerektiği gözetilmeyerek, hüküm kısmında sanığın ayrı ayrı cezalandırılmasına karar verilerek ve aynı zamanda sanık hakkında TCK’nın 43/2. maddesi uygulanmak suretiyle hükümde karışıklığa neden olunması,
    Bozmayı gerektirmiş, O yer Cumhuriyet Savcısı ve sanık ...’ün temyiz nedenleri yerinde görülmekle, tebliğnameye uygun olarak, başkaca yönleri incelenmeksizin HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayıp sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 10/02/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.


    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.