7. Hukuk Dairesi 2015/7003 E. , 2016/8077 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava Türü : Alacak
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay"ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
2-Davacı; davalı işyerinde şoför olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin davalı işverence haksız olarak feshedildiğini beyan ederek ihbar tazminatı ile aylık ücret, asgari geçim indirimi, fazla çalışma, hafta tatili ve ulusal bayram genel tatil alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Taraflar arasında davacının ücretinin hesaplanması konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacı 2.5 aylık ücretinin ödenmediğini iddia etmiş, davalı ise davacının alacağının bulunmadığını savunmuştur.
Kural olarak ücretin miktarı ve ekleri gibi konularında ispat yükü işçidedir. Ancak bu noktada, delillerin değerlendirilmesi sırasında, işverence bu konuda belge düzenlenmiş olup olmamasının da araştırılması gerekir.
Ücretin ödendiğinin ispatı ise işverene aittir. Bu konuda işçinin imzasını taşıyan bir ödeme belgesi yeterli ise de, para borcu olan ücretin ödendiğinin tanıkla ispatı mümkün değildir.
Somut olayda davacı, dava dilekçesinde ücretinin asgari ücret kısmının bankaya yatırıldığını kalan kısmının ise elden ödendiğini, son 2,5 aylık ücret alacağının ise ödenmediğini iddia etmiştir. Elden ödemeyi ispat amacıyla bir başka işçiye ait ücret tediye makbuzunu dosyaya sunmuştur. Mahkemece hükme esas alınan raporda isabetli olarak davacının aylık net 1.000,00 TL ücret alabileceği kabul edilerek, banka kanalıyla ödenen ücretlerden 1.000,00 TL olarak alması gereken ücret mahsup edilerek fark ücret alacağı hesaplanmıştır. Ancak dosyada davacıya elden ödeme yapıldığını doğrulayabilecek bir takım tediye makbuzu fotokopileri bulunmaktadır. Öncelikle bu tediye makbuzu fotokopileri davacıya gösterilerek bu miktarları alıp almadığı sorulmalı, davacı almadığını iddia ederse belge asılları getirtilerek imza incelemesi yaptırılmalı, davacı aldığını kabul eder veya tediye makbuzlarındaki imzanın davacının eli ürünü olduğu ortaya çıkarsa bu tediye makbuzlarındaki miktarların da davacıya ödendiği kabul edilerek davacının ücret alacağından düşülmesi gerekir. Davacı tediye makbuzlarını kabul etmez ve imza da davacının eli ürünü çıkmaz ise şimdiki gibi karar verilmesi gerekir. Eksik araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozma nedenidir.
3-Taraflar arasında davacının fazla çalışma alacağının bulunup bulunmadığı konusunda uyuşmazlık vardır.
Fazla çalışma yaptığının ve ulusal bayram genel tatil günlerinde çalışıldığının ispat yükü işçiye, çalışma olgusunun ispatlanması halinde ücretlerinin ödendiğini ispat yükü ise işverene düşmektedir.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların tanık beyanlarıyla sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalarda bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda da ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.
Somut olayda davacı dava dilekçesi ile fazla çalışma alacağı talebinde bulunmuş mahkemece davacının 07.00-19.00 saatleri arasında çalıştığı kabul edilerek fazla çalışma alacağı hüküm altına alınmıştır. Davacının tanık olarak dinlendiği Dairemiz 2015/6432 Esas 2016/8216 Karar ( İş Mahkemesi 2013/386 E. 2014/143 K.) sayılı dosyasında çalıştığı işyerinde çalışma saatlerinin sabah 06.00 ile akşam 18.00 arasında olduğunu beyan etmiştir. Bu durumda davacının günlük çalışma saatlerinin 07.00-18.00 olduğunun kabulü ile fazla çalışma alacağının belirlenmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile karar verilmesi hatalı olup bozma nedenidir.
O halde davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 12/04/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.