Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/6926
Karar No: 2013/11328
Karar Tarihi: 09.12.2013

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2013/6926 Esas 2013/11328 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2013/6926 E.  ,  2013/11328 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili ve davalı ... Yönetimi vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R
    Davacılar dava dilekçesinde; sınırlarını bildirdikleri ... Köyünde bulunan taşınmazın tapuda kayıtlı olmadığını, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının lehine oluştuğunu iddia ederek, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmüne göre adlarına tescilini istemişlerdir. Mahkemece; davanın kabulüne ve 17.07.2009 günlü fen bilirkişi krokisinde (A) ile gösterilen 6666,22 m² ve (B) ile gösterilen 5092,33 m² yüzölçümündeki taşınmazların davacılar adlarına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, davalı Hazine tarafından temyiz edilmesi üzerine hüküm, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 21.04.2011 gün ve 2011/1738-4855 sayılı kararı ile bozulmuştur.
    Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; "Mahkemece, öncelikle Orman Yönetimi davaya katılarak taraf oluşturulmalı, bundan sonra 1950"li ve 1980"li yıllara ait memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ile kadastro çalışmalarına esas olmak üzere ya da sonraki yıllarda o bölgede fotogrametri yöntemiyle hazırlanan harita, komşu parsellere ait tesbit tutanakları ile varsa dayanak tapu ve vergi kayıtları ilgili yerlerden getirtilip, bir orman mühendisi, bir ziraat mühendisi ve bir fen elemanı aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; keşifte, hâkim gözetiminde, taşınmazın dört yönden renkli fotoğrafları çektirilip, onaylanarak dosyaya eklenmeli; fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulanacak orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri ayrı renklerle işaretli ve bilirkişilerin onayını taşıyan, duraksamaya yer vermeyecek nitelikte kroki düzenlettirilmeli; yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor
    alınmalıdır. Kesinleşen orman kadastro haritasının uygulanması yetersiz olduğundan, yapılacak keşifte 2 Eylül 1986 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan 6831 sayılı Orman Kanununa Göre Orman Kadastrosu ve Aynı Kanunun 2/B maddesinin uygulanması Hakkındaki Yönetmeliğin 54. maddesi uyarınca hazırlanan Orman Kadastrosu Teknik İzahnamesinin 49. maddesine göre usûlüne uygun şekilde uygulanarak taşınmazların tahdit hattına göre konumu belirlenmeli, orman sayılmayan yerlerden olduğunu saptanması halinde; 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14 ve 17. maddeleri gereğince zilyetlikle kazanma koşulları araştırılarak sonucuna göre bir karar verilmesi" gereğine değinilmiştir.
    Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra, dava konusu taşınmazların tüm bilirkişi raporları karşılaştırılıp değerlendirildiğinde, orman bilirkişisinin raporundaki tespitlere göre taşınmazlar üzerindeki bitki örtüsünün kaldırılmasının 1996 yılından sonra olduğu, toprak muhafaza karakteri taşıyan erozyona açık niteliği nedeniyle özel mülkiyete konu olamayacağı sonuç ve kanaatine varılarak davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili ve davalı ... Yönetimi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmüne göre taşınmazın tesciline ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1954 yılında yapılan tapulama çalışmaları sırasında dava konusu taşınmaz hali arazi olarak tapulama harici bırakılmıştır.
    Bölgede 6831 sayılı Kanuna göre yapılan orman kadastrosu ve 2/B madde uygulamaları 1970 yılında kesinleşmiştir.
    İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre ve dava konusu taşınmazın deliceden aşılanmış zeytinlik niteliğinde olduğu, orman bilirkişi raporuna göre % 30 eğimli, memleket haritası ve hava fotoğraflarında çalılık niteliğinde gözüktüğü, orman kadastrosunun seri bazda yapıldığı ve taşınmazın bu çalışmada orman sınırları dışında ve orman kadastro komisyonunca orman incelemesi yapılmayan yerde kaldığı, delice; maki türünde bir ağaç olup, yüksek eğimli delicelerin 6831 sayılı Kanunun 1/C maddesi gereğince orman sayılan yerlerden olduğu, orman bilirkişi raporuna göre de, taşınmazdan el çekilmesi halinde, doğal orman bitki örtüsünün tekrar geleceği anlaşılarak, yazılı şekilde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere ayrı ayrı yükletilmesine 09/12/2013 gününde oy birliği ile karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi