22. Hukuk Dairesi 2015/5406 E. , 2015/9316 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı ile fazla mesai ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteğin reddine karar vermiştir.
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı taraf davalı nezdinde iş sözleşmesine bağlı olarak 21.07.2005-02.11.2011 arasında, en son 1.150,00 TL aylık ücretle haftanın altı günü 08:45-17:45 ve 12:15-21:15 arası çalışması gerekirken haftada en az iki kez 08:45-21:15 arası çalıştığını, fazla çalışması karşılığı ücretinin ödenmediğini, davacnını iş sözleşmesine haksız sebeple son verildiğini bildirerek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve fazla çalışma ücretinin tahsiline karar verilmesini talep ve dava ettiği anlaşılmıştır.
Davalı taraf, davacının davalı nezdinde iş sözleşmesine bağlı olarak 21.07.2005-02.11.2011 arasında mağaza sorumlusu olarak çalıştığını, davacının görev gereklerini gerektiği gibi yerine getirmemesi nedeniyle şirket kuralları doğrultusunda şirketin başka bir mağazasında görevlendirilmesine karar verildiğini, buna rağmen davacının mazeretsiz olarak yeni görev yerine gitmeyerek devamsızlık nedeniyle akdin feshine neden olduğunu, öncesinde yine davacının görev gereklerine aykırı hareket etmesi nedeniyle verimliliğinin artırılması amacı ile görev yerinin değiştirildiğini ancak yeni görev yerinde de aynı şekilde çalışması nedeniyle tekrar görev yerinin değiştirilmesine rağmen yeni görev yerine gitmeyerek üst üste devamsızlık yapmasından dolayı akdin davalı tarafça haklı nedenle sonlandırıldığını bildirerek davanın reddine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
Mahkemece, taraflar arasındaki 07.07.2005 tarihli sözleşmenin 13. maddesi gereğince davacının iş veren tarafından görev mahalli değişikliğini kabul ettiği, bunun işverenin yönetim hakkı çerçevesinde gerçekleştirmiş olduğu davacının Yılmaz mağazasından İstasyon mağazasına görevlendirmeye riayet etmememekle üst üste üç gün yapmış olduğu mazeretsiz devamsızlık nedeniyle iş veren tarafından yapılan feshin haklı nedene dayandığı anlaşılmakla davacının ihbar ve kıdem tazminatı hakkının bulunmadığı, diğer alacakların da ispatlanmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar arasında, iş sözleşmesinin feshinin haklı veya geçerli nedene dayanıp dayanmadığı uyuşmazlık konusu olup, normatif dayanak 4857 sayılı İş Kanunu’nun 18 ve devamı maddeleridir.
4857 sayılı Kanun’un 22. maddesi uyarınca, “İşveren, iş sözleşmesiyle veya iş sözleşmesinin eki niteliğindeki personel yönetmeliği ve benzeri kaynaklar ya da işyeri uygulamasıyla oluşan çalışma koşullarında esaslı bir değişikliği ancak durumu işçiye yazılı olarak bildirmek suretiyle yapabilir. Bu şekle uygun olarak yapılmayan ve işçi tarafından altı iş günü içinde yazılı olarak kabul edilmeyen değişiklikler işçiyi bağlamaz. İşçi değişiklik önerisini bu süre içinde kabul etmezse, işveren değişikliğin geçerli bir nedene dayandığını veya fesih için başka bir geçerli nedenin bulunduğunu yazılı olarak açıklamak ve bildirim süresine uymak suretiyle iş sözleşmesini feshedebilir.” Bu maddeye dayanılarak yapılacak değişiklik feshinde; değişiklik ve fesih bildirimlerinin yazılı yapılması ve sebeplerinin de yazılı gösterilmesi geçerlilik koşuludur.
4857 sayılı Kanun’un 20. maddesinin ikinci fıkrasına göre feshin geçerli nedene dayandığını ispat yükümlülüğü işverene aittir. İşçi, feshin başka bir sebebe dayandığını iddia ettiği takdirde, bu iddiasını ispatla yükümlüdür.
4857 sayılı Kanun’un 19. maddesinin 1. fıkrasına göre işveren fesih bildirimini yazılı yapmak ve fesih sebebini açık ve kesin bir şekilde belirtmek zorundadır. Fesih bildirimi yazılı yapılmamışsa veya fesih sebebi açık ve kesin bir şekilde belirtilmemişse aynı kanunun 21. maddesi gereğince geçerli sebep gösterilmediği kabul edilir.
Buna karşılık, aynı Kanun’un 25. maddesinde öngörülen, işverenin haklı nedenle derhal feshinde ise yazılı şekil şartı aranmamaktadır.
Davalı şirketin Yılmaz mağazasında personel olarak çalışan davacının iş sözleşmesi, hizmet kalitesi ve verimliliğin artırılması, standartların yükseltilmesi amacıyla pozisyonu aynı kalmak kaydıyla İstasyon mağazasında görevlendirildiği halde görevlendirmeyi kabul etmemesi sebebiyle feshedilmiştir.
Somut olayda dosyadaki bilgi ve belgelerden, davacının söz konusu birimlerde görevlendirildiği ancak davacının bu görev yeri değişikliğini hem zaman hem maddi durum anlamında, sabah saatlerinde sefer olmayabileceği gerekçesiyle kabul etmediği anlaşılmaktadır. Her ne kadar görev yeri değişikliğinin sözleşme dahilinde olduğu gerekçesiyle davanın redine karar verilmiş ise de, dosyaya sunulan iş sözleşmesinde davalı işverenin görev yeri değişikliği yapabileceğinin kayıt altına alındığı görülmektedir. Mahkemece yeni şubeye ulaşmanın iş akdinde esaslı değişikliğe neden olup olmayacağı incelenmemiş, yine savunmada belirtildiği üzere Pınarhisar ya da yeni işyerinden daha yakın yerlerde istihdamının mümkün olup olmadığı hususlarında yeterli araştırma yapılmamıştır. Bu anlamda eski ve yeni şubenin çalışma şartları ayrı ayrı belirlenerek, bunlara ilişkin bilgi ve belgeler getirtilerek gerekirse bilirkişi raporu da alınmak suretiyle davacı için aleyhe bir değişikliğin olup olmadığı tespit edilip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
Belirtilen nedenlerle, 4857 sayılı Kanun"un 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının isteği halinde ilgilisine iadesine, 09.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.