9. Ceza Dairesi Esas No: 2016/1849 Karar No: 2016/8293 Karar Tarihi: 16.11.2016
Yargıtay 9. Ceza Dairesi 2016/1849 Esas 2016/8293 Karar Sayılı İlamı
9. Ceza Dairesi 2016/1849 E. , 2016/8293 K. "İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Ceza
Kullanmak için uyuşturucu ve uyarıcı madde satın almak suçundan sanık ..."ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 62. maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, aynı Kanun’un 191/2. maddesi gereğince sanık hakkında tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına, sanığın denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uygun davranması halinde cezasının infaz edilmiş sayılmasına dair ...12. Sulh Ceza Mahkemesi"nin 29.06.2011 tarihli ve ... esas, ... sayılı kararının infazını müteakip hükümlünün tedbire uyması sebebiyle açılan kamu davasının 5237 sayılı Kanun"un 191/5. maddesi gereğince düşürülmesine dair ... 45. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 06.05.2015 tarihli ve ... esas, ... sayılı ek kararı ile ilgili olarak; Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 07.11.2006 tarihli ve 227-228 sayılı kararında belirtilen “Esasen olağan bir dikkat ve özenin gösterilmesi halinde gerçekleşmeyecek olan isim, yaş ve hesap hataları, yargı kararlarında ‘maddi yanılgı’ veya ‘yazım hatası’ diye isimlendirilen beşeri hatalardır. Yargılama araçlarının belirli bir biçimde takdir edilmelerinden kaynaklanan değerlendirme hataları ise hukukî yanılgılardır. Hukukî yanılgılar, ancak başka bir merci tarafından ve yasa yolu başvurusuyla açılan bir talî muhakeme ile giderilebilir. Yargı ve kararlardaki maddî yanılgıların düzeltilmesi ise herhangi bir yöntem ve zamanla sınırlı değildir. Bu yanılgılar, bizzat bu hatayı yapan merci tarafından, kendiliğinden veya bir yasa yolu başvurusu üzerine verilen bir karardaki uyarı üzerine düzeltilebilir.” biçimindeki açıklamalar karşısında, mahkemesince hukuki yanılgı sonucu verilen 06.05.2015 tarihli ek kararı müteakip, anılan ek kararın kaldırılmasına ve sanık hakkında açılan kamu davasının 5237 sayılı Kanun"un 191/5. maddesi gereğince tüm neticeleriyle düşürülmesine yönelik anılan Mahkemenin 14.03.2016 tarihli ek kararının hukuken yok hükmünde olduğu düşünülerek yapılan incelemede,
1- Sanık hakkında verilen 06.05.2015 tarihli düşme kararından önce, 28.06.2014 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun ile 5237 sayılı Kanun"un 191. maddesinde değişiklik yapıldığı cihetle sanığın hukuki durumunun yeniden belirlenmesi gerektiği gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesinde; 2- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/7. maddesi uyarınca, sanığın tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uygun davranması hâlinde mahkûm olduğu cezanın infaz edilmiş sayılacağı ve Cumhuriyet savcılığınca sadece yerine getirme fişi tanzim edilmesi gerektiği gözetilmeden, sanığın tedbire uyduğundan bahisle kamu davasının düşürülmesine karar verilmesinde, isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Adalet Bakanlığı"nın 05.09.2016 tarih ve 94660652-105-34-6617-2016-Kyb sayılı kanun yararına bozma talebine atfen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 10.10.2016 tarih ve ... sayılı tebliğnamesi ile daireye ihbar ve dava evrakı tevdii kılınmakla; Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Kanun yararına bozma talebine dayanılarak düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına nazaran bu gerekçelerle yerinde görüldüğünden,... 45. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 06.05.2015 tarih ve ... esas, ... sayılı ek kararının CMK"nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yerine getirilmesine, dosyanın gereği için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na TEVDİİNE, 16.11.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.