Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2013/12845 Esas 2013/21368 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/12845
Karar No: 2013/21368
Karar Tarihi: 16.09.2013

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2013/12845 Esas 2013/21368 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı, satıcıdan aldığı yatağı kredi kullanarak ödediğini düşündüğü ancak sonradan satıcının kendisini dolandırdığını ve aslında bankadan kredi çekilerek yatağın ödendiğini öğrendiğini belirterek kredi sözleşmesinin iptalini talep etti. Ancak mahkeme, davacı ile satıcı arasındaki satış sözleşmesinin ayrı bir davada görüldüğü ve davacı ile banka arasındaki kredi sözleşmesinin geçerli olduğunu belirterek davayı reddetti. Karar, davacı tarafından temyiz edildi ve Yargıtay 13. Hukuk Dairesi tarafından bozuldu.
Kanun Maddeleri:
- Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 4. maddesi: Tüketicinin korunmasında amaç, tüketicinin sağlık ve güvenliğinin korunması, tüketicinin ekonomik çıkarlarının korunması, tüketicinin bilgilendirilmesi ve tüketicinin seçme ve etkili bir şekilde kullanma özgürlüğünün korunmasıdır.
- Borçlar Kanunu 28. maddesi: Hile, bir kimsenin iradesini, icrai işlemlerle hileli yollardan etkilemek suretiyle bir sözleşme akdedilmesine neden olunmasıdır.
13. Hukuk Dairesi         2013/12845 E.  ,  2013/21368 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi



    Taraflar arasındaki sözleşmenin iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
    KARAR
    Davacı, dava dışı... medikal/... isimli kişiden kapıdan satış yoluyla bir yatak satın aldığını, aylık 200 TL taksitle ödeme taahhüdünde bulunduğunu, satıcı tarafından kandırılarak gösterilen kağıtları imzaladığını, sonrasında davalı bankadan kredi çekmiş gibi gösterildiğini, bankadan gelen yazı üzerine durumu öğrendiğini belirterek; kendisinin hile ve kandırılması suretiyle imzalatılan belgelere dayalı olarak yapılan kredi sözleşmesinin iptali ile davalıya borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir.
    Davalı, davacı ile Tüketici Kredisi Sözleşmesi imzalandığı, davacıya sözleşmeyi imzaladığı sırada kredi sözleşmesinin ve ödeme planının bir örneğinin verildiğini, ayrıca davacı tarafından başvuru sırasında nüfus cüzdanı ve SSK gelir belgesi fotokopisinin ibraz edilerek kredi bedelinin satıcıya ödenmesi talimatı verildiğini, tüketici kredisi sözleşmesi imzalanması için bankaya gidilmesinin zorunlu olmadığını belirterek davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacı, dava konusu tüketici kredisi sözleşmesinin hile ile imzalatıldığını iddia ederek rızası dışında imzalatılan bu kredi sözleşmesinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davacı hile hukuki olgusunu dayanmış ise de, davacının hile iddiasına dayalı işlemin davacı ile dava dışı ... arasındaki satış sözleşmesinden kaynaklandığı ve bu hususun davacı tarafından açılan ... Tüketici Mahkemesinin 2011/765 Esas sayılı dava dosyasında dava konusu edildiği ve yargılamanın devam ettiği anlaşılmaktadır. Davacı ile davalı arasındaki hukuki ilişki ise kredi sözleşmesinden
    doğmakta olup, davacı ile dava dışı satıcı arasında sipariş formu başlıklı belgenin düzenlenerek taraflarca imza altına alındığı, bu sipariş formuna konu yatağın davacıya teslim edildiği, davacıya satılarak teslim edilen yatağın satış bedelinin kredi kullanılmak suretiyle ödenmesi amacıyla davacının “... Generale Bankası Tüketici Kredisi Sözleşmesi” başlıklı sözleşmeyi ve ekindeki ödeme planını imzaladığı ve bu tüketici kredisi sözleşmesine konu kredi bedelinin dava dışı satıcı ... isimli kişiye ödenmesi talimatını içerir “Tüketici Beyanı” başlıklı belgeyi imzalayarak satıcıya verdiği anlaşılmaktadır. Nitekim belgelerdeki imzanın davacıya ait olduğu davacınında kabulünde olup, aksi yönde bir iddia ileri sürülmemiştir. Hal böyle olunca, davacı ile davalı arasındaki kredi sözleşmesi ilişkisinin geçerli olduğunun kabulü gerekir. Bu itibarla mahkemece taraflar arasındaki kredi sözleşmesinin geçerli olduğu gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 16.09.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.







    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.