Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/2457
Karar No: 2020/1497
Karar Tarihi: 03.03.2020

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2017/2457 Esas 2020/1497 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2017/2457 E.  ,  2020/1497 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
    ASIL VE BİRLEŞTİRİLEN
    DAVADA DAVACI : ... (ÖLÜ)
    DAHİLİ DAVACILAR:... V.D.
    ASIL VE BİRLEŞTİRİLEN
    DAVADA DAVALI : ... ECZACILIK VE İLAÇ MÜSTAHZARATI SAN VE TİC A.Ş.
    BİRLEŞTİRİLEN
    DAVADA DAVALI : ...
    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL


    Taraflar arasında birleştirilerek görülen davada;
    Asıl ve birleştirilen davada davacı, mirasbırakan annesi ...’nın mirastan mal kaçırmak amacıyla ve muvazaalı olarak önce 28.06.1993 tarihli belgenin düzenlenmesini ve dava konusu 278 ada 142 parsel sayılı taşınmaz üzerine bina yapılması amacıyla davalı şirketin kurularak şirketin % 51 hissesine davalı ...’in sahip olmasını sağladığını ve akabinde dava konusu taşınmazı muvazaalı olarak davalı şirkete satış yoluyla temlik ettiğini, mirasbırakanın daha önce kamulaştırılan başka bir taşınmazının kamulaştırma parasıyla dava konusu taşınmaz üzerindeki binanın inşaa edildiğini, herkesin bir dairesi olacağını düşünerek 28.06.1993 tarihli belgeye itiraz etmediğini, dava konusu taşınmazın tüm mirasçılara kalacak iken muvazaalı şekilde davalı şirket üzerine yapıldığını, şimdi ise şirket yönetim kurulu kararıyla kira bedeli talep edildiğini ileri sürerek dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile miras payları oranında tapuya tescilini istemiş; birleştirilen davada, 28.06.1993 tarihli belgenin ve şirket kurulması işleminin muvazaalı olup, anılan belge bir an için geçerli kabul edilse dahi şirket hisselerinin eşit olacak şekilde yeniden düzenlenmesi gerektiğini, davalı ...’in davalı şirketteki % 51 hissesinin muvazaaya dayandığını, şirketin tek amacının arsa üzerine bina yapılıp mirasçılara verilmesi olduğunu ileri sürerek davalı şirketin % 51 hissesine sahip olan davalı ...’in muvazaalı olarak iktisap ettiği şirket hissesinin yeniden düzenlenerek tüm mirasçıların şirkete eşit hisselerle ortak olmasına, muris muvazaasının kabul edilmemesi halinde 28.06.1993 tarihli belgenin 2. paragrafındaki hüküm nazara alınarak şirket hissesinin miras hakkına uygun olarak yeniden düzenlenmesine karar verilmesini istemiş; aşamalarda nihai talebin miras hakkının sağlanması olup, yeknesak olarak kendi miras hakkına yöneldiğini beyan etmiş; 21.01.2016 tarihli ıslah dilekçesinde, asıl dava bakımından davalı şirket adına kayıtlı dava konusu 278 ada 142 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki binada bulunan ve yakın zamana kadar fiili paylaşım nedeniyle kullanımında olan 4 no’lu dairenin muris muvazaası nedeniyle tapu kaydının iptali ile adına tescilini, birleştirilen dava bakımından miras payı nazara alındığında davalı şirkete % 11 oranında hissedar olması gerekirken muris muvazaası sonucu % 5 hissede kaldığı nazara alınarak muris muvazaasının tarafı olan davalı ...’in davalı şirketteki hissesinden % 6’ lık kısmın iptaliyle adına tescilini istemiştir.
    Asıl ve birleştirilen davada davalılar; davanın ticari nitelik taşıdığını, uyuşmazlığın Asliye Ticaret Mahkemesinin görev alanına girdiğini, işbölümü itirazında bulunduğunu, mirasbırakanın aileyi bir arada tutabilmek için kamulaştırılan ... İşhanının kamulaştırma parası ile dava konusu taşınmaz üzerine bina inşaa edilerek tüm çocuklarıyla birlikte yaşamak istediğini ve bu amaçla davacının da imzasını taşıyan 28.06.1993 tarihli mutabakat yapıldığını, davalı şirket mülkiyetinde olan dava konusu taşınmazın nasıl kullanılacağı ve paylaşılacağının düzenlendiğini, mirasbırakanın kamulaştırma parasının % 25’ini emek ve hizmetine karşılık davalı oğlu İbrahim’e vermek istediğini, anılan belgede bir şirket kurularak tüm çocukların kurucu ortak olmaları ve davalı ...’in gösterdiği emek ve fedakarlık nedeniyle şirketin % 51 hissesine sahip olmasının kararlaştırıldığını, neticede şirketin kurulduğunu ve bina arsasının şirkete devredildiğini, şirketin % 51 hissesinin davalı ...’e, diğer hisselerin eşit şekilde mirasbırakan ve diğer çocuklara ait olduğunu, kardeşlerden ... ile ... arasında yapılan mutabakat gereği ...’in şirkette 2 hissesinin olduğunu, annenin ise kızı ...’nın payını da üzerine alıp ilerde ...’nın kızı olan torunu ...’e devrettiğini, kura çekilerek dairelerin dağılımının yapıldığını, mirasbırakanın ölümünden sonra problemlerin başladığını, kardeşlerin ortak giderlere katılmadıklarını, binanın bakıma muhtaç hale geldiğini, vergi borçları olduğunu, kardeşlerden tahsil edilemediğini, bunun için kira bedeli alınmasının kararlaştırıldığını, mirasbırakanın mal kaçırma amacıyla hareket etmediğini, aileyi bir arada tutabilmek için şirket kurdurduğunu, tüm kardeşlerin ortak olmasını sağladığını ve dava konusu taşınmazı şirkete devrettiğini, birleşen davanın muris muvazaasına dayalı anonim şirket hisselerinin yeniden düzenlenmesi olduğundan zorunlu dava arkadaşlığı bulunduğunu, davayı tüm mirasçıların birlikte açması ya da açılan davaya muvafakat etmeleri gerektiğini, davacının hem şirket ana sözleşmesini hem de anılan belgeyi imzaladığını, anonim şirketin kuruluşunda sermayeye ilişkin hukuka aykırılık iddialarının 2 ve 5 yıllık süreler içinde ileri sürülmesi gerektiğini belirterek asıl ve birleştirilen davanın reddini savunmuşlardır.
    Mahkemece, asıl davanın zamanaşımı nedeniyle reddine dair verilen karar Dairece, davada muris muvazaası hukuksal nedenine dayanıldığı, muris muvazaası iddiasına dayalı davalarda herhangi bir zamanaşımı veya hak düşürücü sürenin bulunmadığı, muris muvazaası iddiası yönünden işin esasının incelenmesi gerektiğine değinilerek bozulmuş; mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda temlikin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olmadığı, davacının da katılımı ile yapılan anlaşmanın yerine getirilmesi amacını taşıdığı, davacının sonradan muvazaa iddiasında bulunmasının iyiniyet kuralları ile bağdaşmadığı, davalı ..."in şirkette %51 hisse sahibi olmasını davacının da kabul ettiği gerekçesiyle asıl davanın ve bozmadan sonra açılan birleştirilen davanın reddine karar verilmiştir.
    Karar, asıl ve birleştirilen davada davacı vekili tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 03.03.2020 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden dahili davacılar vekili Avukat ... ile temyiz edilen davalılar vekili Avukat ... geldiler, duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:

    -KARAR-

    Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; asıl ve birleştirilen davada davacının yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 02.01.2020 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz edilenler vekili için 2.540.00.-TL. duruşma vekâlet ücretinin ve aşağıda yazılı 23.00 TL bakiye onama harcının temyiz edenlerden alınmasına, 03/03/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi