20. Hukuk Dairesi Esas No: 2013/7504 Karar No: 2013/11285 Karar Tarihi: 09.12.2013
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2013/7504 Esas 2013/11285 Karar Sayılı İlamı
20. Hukuk Dairesi 2013/7504 E. , 2013/11285 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki kadastro tesbitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
1954 yılında yapılan kadastro sırasında...Köyü 4280 parsel sayılı 730 m2 yüzölçümlü taşınmaz, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle belgesizden tarla niteliği ile davalı adına tespit edilmiştir. Davacı ... Yönetimi, taşınmazın kesinleşmiş orman sınırları içinde kaldığını ileri sürerek dava açmıştır. Mahkemece, taşınmazın orman tahdit sınırları dışında kaldığı gerekçesiyle davanın reddi ile dava konusu taşınmazın tesbit gibi davalı adına tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kadastro tesbitine itiraz niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1942 yılında 3116 sayılı Kanun hükümleri uyarınca orman kadastrosu yapılmıştır. Mahkemece, çekişmeli taşınmazın orman tahdit sınırları dışında kaldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir. Mahallinde yapılan keşif sırasında fen bilirkişi ve yerel bilirkişilerin yeminli beyanları ile taşınmazın tahdit dışında kaldığı kabul edilmiştir. Hukuk Muhakemeleri Kanunun 266/1.maddesine göre, “Mahkeme, çözümü hukuk dışında, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hâllerde, taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden, bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir. Hâkimlik mesleğinin gerektirdiği genel ve hukukî bilgiyle çözümlenmesi mümkün olan konularda bilirkişiye başvurulamaz.” denilmektedir. Somut olayda, Orman Yönetimi taşınmazın kesinleşmiş tahdit haritasının kapsamında kaldığı iddiasıyla dava açtığına göre, meselenin çözümü; ancak, bu konuda uzman olan orman mühendisleri marifetiyle kesinleşmiş orman tahdit tutanak ve haritasının uygulanması ile mümkündür. Uzmanlık gerektiren bir konuda, konunun uzmanı olmayan kişilerin yeminli beyanları ile yetinilemez. Bu nedenle; mahkemece, halen Orman ve Su İşleri Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek bir orman mühendisi ve bir harita mühendisinden veya olmadığı takdirde bir tapu ve fen memurundan oluşturulacak iki kişilik bilirkişi kurulu aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, kesinleşmiş tahdit haritası ve tapulama paftası ölçekleri denkleştirilerek sağlıklı bir biçimde zemine uygulanıp, değişik açı ve uzaklıklarda olan en az 4 ya da 5 orman tahdit sınır (OTS) noktasını gösterecek biçimde çekişmeli taşınmazın tahdit hattına göre konumu duraksamaya yer vermeyecek biçimde saptanmalı; bilirkişilere tahdit hattı ile irtibatlı müşterek kroki düzenlettirilmeli ve oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir. Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı ... Yönetiminin temyiz itirazlarını kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine 09/12/2013 gününde oy birliği ile karar verildi.