15. Ceza Dairesi Esas No: 2019/10272 Karar No: 2020/386 Karar Tarihi: 16.01.2020
Nitelikli dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2019/10272 Esas 2020/386 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, inşaat işiyle uğraşan ve \"...\"da yaptığı cami inşaatının taşeronluğunu katılana vermek istediği karşılığında aldığı imzalı boş senedi iade etmediği için nitelikli dolandırıcılık suçundan mahkum edilmiştir. Ancak icra takibi sanık tarafından değil, başka biri tarafından yapılmıştır. Bu nedenle suçun açığa imzanın kötüye kullanılması suçu olduğu ve cezanın hesaplanması gerektiği kanun maddeleri şöyledir: TCK'nın 209/2, 204/1, 66/1-e ve 67/4. maddeleri. 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca hükmün bozulmasına karar verilmiş ancak bu yeniden yargılama yapılmasını gerektirmemiştir. 5271 sayılı CMK'nın 223/8. maddesi uyarınca da kamu davası düşmüştür.
15. Ceza Dairesi 2019/10272 E. , 2020/386 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık HÜKÜM : TCK"nın 158/1-d, 35, 52/2-4, 53. maddeleri gereğince mahkumiyet
Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Gerekçeli karar başlığında 30/05/2006 olarak yazılan suç tarihinin 21/03/2007 olarak mahallinde düzeltilmessi mümkün görülmüştür. Sanığın inşaat işiyle uğraştığı ve ....."da yaptığı cami inşaatının taşeronluğunu katılana vermek istediği, karşılığında katılandan imzalı boş senet aldığı, katılanın iş yapmaktan vazgeçip vermiş olduğu senedi geri istediğinde, sanık ..."nin söz konusu senedi yırttığını iddia ederek iade etmediği, daha sonra da ticari ilişkisi içerisinde olduğu ve hakkında beraat hükmü kurulan sanık ..."a ciro ederek verdiği, adı geçen sanık tarafından da katılan aleyhine icra takibi başlatıldığının iddia edildiği somut olayda, icra takibinin sanık tarafından başlatılmadığı, icra takibi yapan sanık ... hakkında da ..."nin eylemine iştirak etmediği gerekçesiyle beraat hükmü kurulduğu, bu haliyle sanığın eyleminin TCK"nın 209/2. maddesinde düzenlenen "açığa imzanın kötüye kullanılması" suçunu oluşturduğu, bu suçun gerektirdiği cezanın miktar ve nevi itibariyle, TCK"nın 209/2. maddesi delaletiyle 204/1, 66/1-e ve 67/4. maddelerine göre hesaplanan 12 yıllık dava zamanaşımı süresinin, suç tarihi olan 21/03/2007 ile inceleme tarihi arasında gerçekleştiği anlaşıldığından, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden aynı Kanun"un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesi uyarınca DÜŞMESİNE, 16/01/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.