(Kapatılan)20. Hukuk Dairesi 2013/7758 E. , 2013/11278 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar Hazine ve Orman Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında, ...Köyü 101 ada 211 parsel sayılı 8620,44 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, kargir ev ve bahçesi niteliği ile maliki bilinemediğinden Hazine adına tesbit edilmiştir.
Davacı, taşınmazı 25 sene önce satın aldığı ve zilyetliğinde olduğu iddiasıyla dava açmıştır. Mahkemece davanın kabulüne ve dava konusu parselin ... adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 25/05/2009 gün ve 2009/4891-8373 sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; ""Mahkemece, davacı yararına 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli değildir. Şöyle ki; taşınmazın tesciline karar verilebilmesi için yalnızca orman kadastrosu sınırları dışında kalması yeterli olmayıp taşınmazın tescile tabi yerlerden olması ve zilyetlikle kazanma koşullarının da gerçekleşmesi gerekir.
Taşınmazın bitişiğinde 101 ada 1 numaralı orman parseli bulunduğu halde, orman bilirkişi aracılığı ile usûlüne uygun orman araştırması yapılmadığı gibi, zilyetlik araştırması da yeterli değildir.
Bu nedenle; mahkemece, eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ile tespit tarihinden 15-20 yıl öncesine ait hava fotoğrafları ile bu fotoğraflardan elde edilen memleket haritaları ve fotogometri yöntemiyle düzenlenen 1/5000 ölçekli kadastro paftası ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında halen Çevre ve Orman Bakanlığı ( Orman ve Su İşleri Bakanlığı) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek bir mühendis, bir ziraat mühendisi ve bir harita mühendisi veya olmadığı takdirde bir tapu fen memurundan oluşacak bilirkişi kurulu aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmaza ve çevre araziye de uygulanmak suretiyle, öncelikle yukarıda değinilen belgelerde taşınmazın öncesinin ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyetlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulanacak tahdit haritası ile irtibatlı, taşınmazın konumunu gösteren orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri ayrı renklerle işaretli ve bilirkişilerin onayını taşıyan, duraksamaya yer vermeyecek nitelikte kroki düzenlettirilmeli; fotogometri yöntemiyle düzenlenen kadastro haritalarında taşınmazın zilyet ve tasarruf edilen yerlerden olup olmadığı belirlenmeli; yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı; ziraat mühendisine inceleme
yaptırılıp, zilyetlikle kazanılabilecek kültür arazisi olup olmadığı belirlenip, bu yolda rapor alınmalı; zilyetlik tanıklarından zilyetliğin ne zaman başladığı, kaç yıl, ne şekilde devam ettiği, taşınmazın kime ait olduğu, kimden ne şekilde, ne zaman davacıya kaldığı, kullanımın ekonomik amaca uygun olup olmadığı sorulup, kesin tarih ve olgulara dayalı, açık yanıtlar alınıp; tesbit tarihine kadar davacı yararına zilyetlikle kazanma koşullarının oluşup oluşmadığı belirlenmeli; 3402 sayılı Kanunun 14. maddesi uyarınca, davacı yanında, bayii yönünden de tapu ve kadastro müdürlükleri ile mahkeme yazı işleri müdürlüğünden araştırma yapılıp, aynı kanunun 3/7/2005 gün ve 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanma Kanunu ile değiştirilen 14/2. maddesi gereğince sulu ve susuz olarak kazanılmış toprak miktarı belirlenip, kanunun getirdiği sınırlamanın aşılıp aşılmadığı saptanarak, toplanacak tüm kanıtlar birlikte değerlendirilip, ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulması"" gereğine değinilmiştir.
Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra davanın kısmen kabul kısmen reddi ile ...Köyü,... Mevkii 101 ada 211 parsel sayılı taşınmazın davalı Hazine adına yapılan kadastro tesbitinin iptali ile krokide (B) harfi ile gösterilen 4214,48 m2 yüzölçümündeki kısmının 101 ada 211 parsel sayılı taşınmazdan ifrazı ile adanın son parsel numarasından sonra gelen parsel numarası verilmek suretiyle orman niteliği ile Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, (A) harfi ile gösterilen 4405,96 m2 yüzölçümündeki kısmının 101 ada 211 parsel sayılı taşınmaz olarak kargir ev ve elma bahçesi niteliği ile davacı Mehmet oğlu ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalılar Hazine ve Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tesbitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesi hükmüne göre yapılmış, çekişmeli parsel orman alanı dışında bırakılmıştır.
1) Davalı ... Yönetiminin temyiz itirazları yönünden; çekişmeli taşınmazın, kadastroda kargir ev ve bahçesi niteliğiyle Hazine adına tesbit gördüğü, dava dilekçesinde Orman Yönetiminin taraf olarak gösterilmediği, karar başlığında Orman Yönetiminin sehven davalı olarak gösterilmiş olmasının da yönetime taraf sıfatı kazandırmayacağı ve yönetimin harcının yatırılması suretiyle usûlüne uygun davaya müdahale istemi de bulunmadığı, hükmün de sadece taraflarca temyiz edilebileceğinden, Orman Yönetiminin temyiz dilekçesinin reddine, temyiz harcının istek halinde iadesine,
2) Hazinenin temyiz itirazları yönünden ise; incelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli taşınmazın (A) harfi ile gösterilen bölümünün orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve adına tescil kararı verilen kişi yararına 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak, dava gerçek kişi tarafından Hazine adına özel mülk olarak tesbit gören taşınmazın kendi zilyetliğinde olduğu iddiasıyla açılmış olup, somut olayda 3402 sayılı Kanunun 30/2. maddesi gereğince re"sen araştırma yapmayı gerektiren bir durum da olmadığı gibi, tesbit maliki tarafından taşınmazın niteliğinin değiştirilmesi yönünde talep veya karşı davada bulunmadığına göre, mahkemece, taşınmazın (B) harfi ile gösterilen bölümü ile kadastrodaki tesbiti gibi tesciline karar verilmesi gerekirken, talep aşılarak niteliğinin orman olarak değiştirilmesi doğru değil ise de; bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple, hükmün 2. fıkrasının son cümlesindeki ""orman niteliği ile"" ibaresinin çıkarılarak yerine ""kadastro tesbitindeki niteliği ile"" ibaresi yazılmak suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla H.U.M.K.’nun 438/7. maddesine göre düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA 05/12/2013 günü oy birliği ile karar verildi.