Esas No: 2020/518
Karar No: 2021/1218
Karar Tarihi: 24.11.2021
BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2020/518 Esas 2021/1218 Karar Sayılı İlamı
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/518
KARAR NO: 2021/1218
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2016/725 Esas
KARAR NO: 2018/256 Karar
KARAR TARİHİ: 20/03/2018
DAVA: Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 24/11/2021
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 352. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesi ile; Müvekkili ile davalı şirket arasında kurulan ticari ilişki gereği davalının müvekkilinden hizmet aldığını, bunun karşılığında 29/12/2015 tarihli, 50.556,79 TL bedelli fatura tanzim edildiğini, ancak davalı tarafından fatura bedelini ödenmediğini, bunun üzerine Beyoğlu ... Noterliği'nin 24/03/2016 tarih ve ... yevmiye nolu ihtarnamesinin keşide edildiğini, 29/12/2015 tarih ve 19363 seri nolu 50.556,79 TL bedelli faturanın irsaliyeli fatura olduğunu, dolayısıyla daha önceeki faturalar ile karşılaştırıldığında söz konusu faturayı teslim alanın davalı şirket çalışanı ... olduğunun görüleceğini, ayrıca keşide edilen ihtarnameye rağmen davacı tarafça hiçbir ödeme yapılmadığını, bu nedenle 50.556,79 TL tutarındaki alacağının dava tarihinden itibaren yürütülecek avans faizi ile birlikte avukatlık ücreti ve yargılama giderlerinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesi ile; Davacının davalı şirketten alacağı olmadığı halde ihtarname keşide ederk borcun ödenmesinin talep edildiğini, bunun üzerine şirket tarafından davacıyaa Beyoğlu ... Noterliği'nin 01/04/2016 tarih, ve ... yevmiye nolu ihtarnamesinin keşide edildiğini, davacı ile davalı arasında dava konusu 29/12/2015 ve 19363 seri nolu 50.556,79 TL faturaya ilişkin ticari ilişki ve sözleşme olmadığını, davacı tarafından ifa edilmiş mal ve hizmetin söz konusu olmadığından kötü niyetle hakkın kötüye kullanılması yasağına aykırı surette açılan davanın reddini, davacı tarafından haksız ve kötü niyetli dava açılmış olduğundan, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece, "Davalı tarafın öncelikle imza itirazı olduğu da göz önüne alınarak davacının sunduğu evraklarla birlikte grofoloji uzmanlarından oluşan 3 kişilik bir heyete imza incelemesi yaptırılmıştır. Faturanın suretinde ıslak imza vardır. Bilirkişiler, bu suretteki imza ile fatura at suretinin fotokopisi üzerindeki imzaların ...’e ait olduğunu mütalaa etmişlerdir. Fatura aslında imza yoktur. İmzalı olduğu beyan edilen faturanın aslı istenmiş, davacı fatura alt nüshasının aslını ibraz etmiştir. Yargılama sırasında davacıya süre verilmişse de, fatura aslında imza olmadan, alt nüshasında ve fotokopisinde nasıl imza olduğu konusunda bir açıklama yapılmamıştır. Kaldı ki, faturanın ... tarafından imzalanmış olması, fatura konusu mal veya hizmetin teslim ve ifa edildiğini tek başına ispatlamaz. Mali müşavir bilirkişi defter incelemesi yaparak sunduğu raporda, bu fatura dışında 10 adet fatura düzenlendiği, bu 10 faturanın tarafların her ikisinin de defterlerinde kayıtlı olduğunu, dolayısıyla davaya konu fatura bakımından da hizmetin ifa edildiğine karine olabileceğini mütalaa etmişse de, mahkememizce raporun bu bölümüne itibar edilmemiştir. Faturanın açıklama kısmında “Haziran ayı hizmet bedeli” yazmaktadır. Davacı bir faturaya dayalı olarak alacak talebinde bulunuyorsa, fatura konusu olan hizmetin ne olduğunu, hizmeti verdiğini, teslimi sağladığını hiç bir tereddüte yer vermeyecek şekilde ortaya koyması veya en azından mutabakat gibi, sözleşme gibi yazılı bir belge sunarak ispat yükünü ters çevirmesi gerekir. Somut olayda böyle bir durum da yoktur. Davacı davasını ispat edemediğinden davanın reddine karar verilmiştir. Davanın konusu cari hesap borcu olmayıp fatura bedelidir. Davalının defterlerine göre davalının davacıya bakiye 682,84 TL borcu olduğu görülmüşse de, davanın konusu fatura borcu olduğu için, dava konusu olmayan diğer faturalardan bakiye kalan 682,84 TL yönünden kısmen kabul hükmü kurulmamış, 50.566,79 TL fatura nedeniyle davacının alacaklı olmadığı " gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir
İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde; grafoloji ve mali müşavir bilirkişi raporlarından davacı şirket ile davalı arasında ticari ilişkinin varlığı ortaya konulduğu, fatura alt nüshasının davalı şirket çalışanı tarafından imzalandığı, bu imzanın davalı çalışanına ait olduğu ortaya konulduğununu, bu nedenle ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi hatalı olduğunu belirterek mahkeme kararının kaldırılmasını, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE HMK'nın 355. ve 357. maddeleri gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle bağlı olarak ve kamu düzenine aykırılık hususlarını da gözetilerek yapılan inceleme neticesinde; Dava, hizmet sözleşmesinden kaynaklanan fatura alacağı istemine ilişkindir. Davaya konu fatura aslı, davacı tarafça ibraz edilememiş olup irsaliyeli fatura fotokopisinde bulunan imza üzerinde grafoloji uzmanından oluşan üçlü bilirkişi heyetinden alınan raporda fatura fotokopisinde bulunan imzanın davalı çalışanı ...'e ait olduğu mütalaa edilmiştir.Dosya kapsamına göre taraflar arasında yazılı sözleşmeye dayanmayan 2015 yılı öncesinden devam eden hizmet ilişkisinden kaynaklanan ticari ilişki bulunduğu, davaya konu en son düzenlenen Kasım ve Aralık ayı hizmet bedeli açıklamalı 29/12/2015 düzenleme tarihli 50.566,79 TL açıklamalı irsaliyeli fatura dışındaki önceki diğer 10 faturanın tarafların ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davaya konu en son düzenlenen fatura dışında tarafların defterleri birbiri ile uyumlu olduğu görülmüştür. Ancak dava konusu faturadan önceki düzenlenen 10 faturanın davalının defterlerinde kayıtlı olması dava konusu faturaya bağlı hizmetin verildiğine karine oluşturmaz. Nitekim taraflar arasında yazılı bir sözleşme yapılmadığından hizmet sözleşmesinden kaynaklanan ticari ilişkinin hangi tarihte sonlandığı tespit edilememiştir. Diğer bir ifade ile söz konusu faturanın düzenlendiği tarihte taraflar arasındaki ticari ilişkinin devam ettiği davacı tarafça ispatı gerekmektedir. Bu nedenle davalı tarafça ibraz edilen davaya konu irsaliyeli fatura aslında imza bulunmasa da davacı tarafça ibraz edilen fatura alt nüshasında davalı çalışanı ...'e ait olduğu iddia edilen imzanın bulunduğu anlaşılmakla öncelikle bu çelişkinin giderilmesi için mahkemece bu kişinin irsaliyeli faturadaki imzası yönünden beyanı alınarak imzayı inkârı hâlinde ıslak imzanın bulunduğu fatura alt nüsha üzerinde imza incelemesi yaptırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile davanın reddine karar verilmesi hatalı olmuştur. Açıklanan nedenlerle, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı biçimde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olduğundan davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne; kararın açıklanan gerekçeler doğrultusunda kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için 6100 sayılı HMK'nın 353-(1).a.6 maddesi gereğince dosyanın mahkemesine iadesine karar verilmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Davacı tarafın istinaf başvurusunun KABULÜNE, 2-İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin, 2016/725 Esas, 2018/256 Karar ve 20/03/2018 tarihli kararının HMK'nun 353/1.a.6 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, 3-Dosyanın, Dairemiz kararına uygun şekilde yargılama yapılmak ve yeniden bir karar verilmek üzere mahal Mahkemesine İADESİNE, 4-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan 98,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 35,90 TL istinaf karar harcının talep halinde davacıya iadesine, 5-Davacının yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, 6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 7-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 362/1-g bendi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.24/11/2021