15. Hukuk Dairesi 2018/934 E. , 2018/1219 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Tüketici Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan gecikme tazminatı niteliğinde kira kaybı tazminatı ve sözleşme gereğince kira yardımı niteliğinde ödenmesi gereken paranın ödenmemesi nedeniyle alacak istemine ilişkin olup; mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Tüketici mahkemesinde görülen ve esastan inceleme yapılarak karar verilen davada, davacı taraflar arasında kat karşılığı inşaat sözleşmesi bulunduğunu, inşaat aşamasında kira yardımı olarak ödenmesi gereken alacağın ödenmediği ve geç teslim nedeniyle kira kaybı alacağı bulunduğunu belirterek 20.000,00 TL alacağın tahsilini istemiş, davalı kira yardımlarının fazlasıyla ödendiğini ve teslimde gecikme bulunmadığı belirterek davanın reddini savunmuş, mahkemece esastan inceleme yapılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
6502 sayılı TKHK 3. maddedeki tanımlara göre: Hizmet, bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan ya da yapılması taahhüt edilen mal sağlama dışındaki her türlü tüketici işleminin konusunu; sağlayıcı, kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla tüketiciye hizmet sunan ya da hizmet sunanın adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi; tüketici, ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi; mal, alışverişe konu olan; taşınır eşya, konut veya tatil amaçlı taşınmaz mallar ile elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri her türlü gayri maddi malları; tüketici işlemi; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder.
Bu tanımlara göre taşınmaz satım sözleşmesinin tüketici işlemi sayılması için tüketici tarafından konut veya tatil amaçlı taşınmaz mal satın alınması gerekir. Bu amacı aşan boyuttaki işlemlerde ticari ve mesleki amaç olmasa da taşınmazı satın alan kişi tüketici
sayılmaz. Eser sözleşmeleri de bu yasa kapsamına alınmış ancak hangi eser sözleşmelerinin tüketici işlemi sayılacağına açıklık getirilmemiştir. Satım sözleşmesinde konulan bu sınırın eser sözleşmeleri yönünden de kıyasen uygulanması gerekir. Kat karşılığı inşaat sözleşmelerinde arsa sahibinin sözleşme yapmaktaki asıl amacı bizzat oturmak amacıyla arsasına bina yaptırmak olmayıp taşınmazını değerlendirmektir. Salt kişisel ihtiyaçlar için kullanma amacını aşan saikler ön plandadır. Öncelikli amaç mülkiyet hakkından doğan getirilerin daha rantabl hale getirilmesidir. Bu sözleşme bedeli karşılığı hizmet alınmasından ibaret dar kapsamlı bir sözleşme değildir. Arsa sahibi yüklenicinin yaptığı binanın bir kısmına sahip olabilmek için, arsa üzerindeki mülkiyet hakkının bir kısmını yükleniciye devretmektedir.
Kat karşılığı inşaat sözleşmesinde arsa sahibinin asıl amacı ve sözleşmenin mülkiyet nakletme borcu da içeren unsurları gözetildiğinde eser sözleşmesinin bir türü olan bu sözleşme 6502 sayılı TKHK kapsamında kalan tüketici işlemi niteliğinde sayılamaz. Bu nedenle açılacak davaya bakmaya da tüketici mahkemesi görevli değildir. Görev 6100 sayılı HMK"nın 1. maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin olduğu gibi HMK 114/1-c maddede de dava şartı olarak düzenlendiğinden mahkemece her aşamada incelenmesi gerektiği gibi, dava şartı yokluğu halinde de HMK 115/2. madde gereğince de davanın usulden reddi gerekir
Yukarıda yapılan açıklama ve sözü edilen kurallarla birlikte somut olay değerlendirildiğinde; kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan bu uyuşmazlıkta davaya bakmaya tüketici mahkemesi görevli olmayıp asliye hukuk mahkemesi olduğu halde, HMK 115/2. madde gereğince göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken esastan inceleme yapılarak yazılı şekilde kısmen kabul kararı verilmesi doğru olmadığından kararın temyiz eden davalı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda yazılı nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 28.03.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.