11. Hukuk Dairesi 2018/2160 E. , 2019/3785 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 24/05/2017 tarih ve 2015/1187 E 2017/478 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi’nce verilen 01/03/2018 tarih ve 2017/761- 2018/166 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davacı ile davalıların dava dışı Lacivert Global Loj. Ulu. Nak. ve Tic. A.Ş. şirketinin %20 oranında hissedarı olduklarını, davalıların yöneticilik yaptıkları döneme ilişkin şirkete ait araçların düşük bedelle satılması, giderlerin yüksek gösterilmesi, şirketle aynı alanda faaliyette bulunan dava dışı 3. bir şirkete aktarılan bedeller, hatır çekleri verilmek suretiyle yüksek miktarda faiz faturaları düzenlemeleri, kiraların kullanılan oranlara göre tahsil edilmemesi, şirkete ait araçların işletilmeyerek ve araçların kiralanmaksızın atıl halde bırakılmak suretiyle şirketi zarara uğrattıklarını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak koşuluyla 5.000 TL zararın davalılardan tahsiliyle davacıya ödenmesine, bu talep yerinde görülmez ise davadışı şirkete ödenmesine karar verilmesini istemiş, 22.01.2016 tarihli ıslah dilekçesiyle talebini 545.278,00 TL‘ye yükseltmiştir. Davacı vekili 24.05.2017 tarihli celsede şirketin tasfiye halinde olması nedeniyle tespit edilecek zararın davacıya ödenmesini istemiştir.
Davalı ..., ..., ... vekili, genel kurulda karar alınmadan dava açılamayacağını, davalıların yönetici oldukları dönemde yapılan genel kurul toplantılarında yönetici olarak ibra edildiklerini, davacının TTK 555. maddesine göre dava açma hakkı bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacı ortak tarafından dava dışı şirket yöneticileri aleyhine TTK"nın 553-555. maddeleri gereğince yönetici oldukları dönemde şirketi uğrattıkları zarardan dolayı tazminat davası açtığı, TTK"nın 555/1 maddesi gereğince bu yöndeki tazminatın ancak şirkete ödenmesininistenebileceği, davacı vekilinin katıldığı son oturumda dava konusu tazminatın münhasıran davacı ortağa ödenmesini talep ettiği, bu bağlamda davacının, şirket yöneticilerinin şirkete vermiş oldukları zarardan dolayı kendine ödenmesi koşuluyla istemde bulunamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili istinaf etmiştir.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesince tüm dosya kapsamına göre, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK"nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 8,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 15/05/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.